15 Temmuz kanlı darbe girişiminden bugüne yaklaşık 2,5 ay geçti. Ama hala darbenin asıl beyin kadrosu çözülmüş değil. Kanlı darbe "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından gerçekleştirildi ama bu eli kanlı konseyin yüzündeki karanlık perde hala tam olarak indirilmedi. Hiç şüphe yok ki, bu darbe girişimi ABD destekli FETÖ merkezlidir.
Fakat hiçbir darbenin siyasi ayağı olmadan gerçekleşmesi mümkün değilken, 2,5 ay geçmesine rağmen darbecilerin siyasi ilişkisine dair ortaya hiçbir şey konulmaması şüpheleri de artırmaktadır.
20 yıl önce Fethullah Gülen'le poz veren yurt dışından getirilip tutuklanıyor, bir yıl cemaate ait dershaneye giden yahut yurtlarında kalanların hayatı karartılıyor, Zaman gazetesi abonesi olana darbe üstüne darbe indiriliyor ama 3-4 yıl önce Fethullah Gülen'in ayağına gidip, önünde diz çökenlere kimse dokunmuyor.
AKP iktidarı siyasi alana niçin hiç dokunmamaktadır?
Uzun süre cemaatle iç içe geçmiş bir yapısı olan AKP, dokunduğunda bunun altında kalmaktan mı korkmaktadır?
12 AKP milletvekilinin 2012 yılında Pensilvanya'ya giderek Fethullah Gülen'le poz vermesi belki de korktuklarının delili olmaktadır. Şimdi o fotoğraflar manşetleri süslüyor.
Kulislerde 80'ne yakın AKP milletvekilinin, FETÖ'nün kendi arasındaki iletişim aracı olarak kullandığı ByLock'a kayıtlı olduğu konuşulmaktadır. Zaten AKP kendi içine dokunsa hükümetin düşeceği ortadadır. FETÖ'nün kendi arasındaki iletişim aracı olan ByLock'u bazı MHP'li, CHP'li, HDP'li milletvekillerinin de kullandığı konuşulmaktadır. Niçin bu mücadele topyekün yapılmamaktadır?
Darbe başarıya ulaşsaydı Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar kimler olacaktı?
AKP niçin bunun üzerine yoğunlaşmamaktadır?
15 Temmuz akşamı ölümden dönmüş olan Cumhurbaşkanı Erdoğan niçin bu konunun üzerine gitmemektedir?
Cemaatle arası gayet iyi olan ve darbeyi önceden bildiği söylenen Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Meral Akşener bu olayların neresindedir?
Kanlı darbe girişiminden 2 ay önce görevden alınan Ahmet Davutoğlu'nun neyinden şüphe duyuldu da %50 oy alan birisi olduğu halde birden görevden alınmıştı?
Genelkurmay ve MİT bünyesinde hala birçok soru işareti cevabını bulamamıştır.
FETÖ mücadelesi maalesef ağır aksak ilerlemektedir. Bazı mağduriyetler yaratarak da toplumsal kırılmalara zemin hazırlanıyor.
FETÖ'nün asıl beyin kadrosu siyasette canlı hücre olarak dururken, Samanyolu televizyonunu izleyeni, Zaman gazetesi okuyanı ihbar etmek, gözaltına almak sanırım adalet değildir.
Türk milletinin büyük desteği ortada iken PKK ve FETÖ mücadelesini gerçek manada yapmayanlar, tarih önünde asıl suçlu olarak anılacaktır.
AKP'de, CHP'de, MHP'de, HDP'de kim varsa dokunulma zamanıdır. Eskiden Fethullah Gülen'e dokunan yanıyordu. Şimdi bunlara dokunmayan yanar. Bizden söylemesi…