Arkadaşlarım "Bu Sebaddin Önkibar hakkında niçin bu kadar zaman ayırıyorsun, niçin enerji harcayıp yazılar yazıyorsun, değer mi onun için" diye hep sitem ediyor. Ama eğlenceme kimseyi karıştırmak istemiyorum. O benim için kıymetli bir eğlence… Köşeye sıkıştıkça kedi gibi tırmalaması, ne yapacağını bilemez hale gelmesi kadar bana eğlence yaratan başka bir manzara yok. En son bir yazı yazmıştım. O yazıdan sonra 5 gün yazı yazamamıştı.
Yazdığı yahut birilerine yazdırdığı her yazısı elinde patlıyor. Ama bazen de haline gerçekten acıyor ve çok üzülüyorum.
Acaba diyorum bu hale düşmesinin sebebi 1999 yılında geçirdiği ağır beyin ameliyatı mı?
O beyin ameliyatı hakkında "1999'da ameliyat olmam için ABD'ye beni gönderen ve Gazi Yaşargil tarafından ameliyatımı sağlayan isim dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel'dir." açıklamasını yaparak kamuoyunu bilgilendirmişti.
O beyin ameliyatından bir hasar mı kaldı? Sağlık olarak bir sıkıntısı mı var bilmiyorum. Allah acil şifalar versin ama gerçekten bu haliyle kendini rezil ediyor.
MHP'nin koalisyon ortağı olduğu yıllarda Sayın Devlet Bahçeli'nin sigarasını yakan adam şimdi kafayı Devlet Bahçeli ile bozmuş durumdadır. Hasarlı beyin hücresiyle zorluyor da zorluyor, "Devlet Bahçeli'ye nasıl düşmanlık yapabilirim" diye…
Artık o maaşını Doğu Perinçek'ten alan, oyunu Doğu Perinçek'in partisine veren, gençliği Doğu Perinçek'in partisine üye olmaya çağıran bir adam… Belki de Devlet Bahçeli düşmanlığını diri tutan asıl nedenlerden birisi de budur.
Bir dönemde adeta FETÖ'nün medya karargâhı olan Yeniçağ gazetesinde MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığı yapması için kullanılmıştı. İftirasıyla, fitnesiyle gerçekten kullanan kişilere büyük katkıları olmuştu.
Her iftirasında, her fitnesinde benden tokat gibi cevaplarını aldı. Ama dediğim gibi sıkıntı galiba beyinde olduğu için tokat gibi cevaplarda fayda etmiyor. Sanırım ikinci ameliyat vakti gelmiş…
Eğer beyin ameliyat vakti gelmese köşesinde şunları yazabilir mi? :
İsteyen ODA TV arşivine girip görüntüye bakabilir.
Devlet Bahçeli, üstelik 17-25 Aralık sonrasında aynen şunları söylüyor:
"Pensilvanya Pensilvanya... Ne yapmış bu Pensilvanya?.. Bu nasıl acımasızlıktır?.. Yaşını başını almış bir zata bu kadar hakaret yapılır mı?.."
Tekrar ediyorum Bahçeli bu sözleri FETÖ'nün Tayyip Erdoğan'a kurduğu 17-25 Aralık kumpası sonrası ediyor.
Ahlakla, insafla, vicdanla söyleyin nedir bu beyanın okuması?
Bahçeli'nin Fetullah'a kendini siper etmesi değil midir?
Öyleyse teröriste kalkan olmanın hukuki müeyyidesi yok mu?"
****
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Nevşehir/ Kozaklı konuşmanın orijinal özel hali şu şekildedir. Ve AKP-FETÖ ilişkisi açısından hesaplaşma, yüzleşme çağrısıdır.
"MHP olarak söylüyorum Pensilvanya'da yaşayan Fethullah Gülen beyefendi bin bir uçağa gel Ankara'ya de ki 'Recep geldim evladım.11 yıldan beri beraberiz ne yapmışsak haydi gel milletin huzurunda yüzleşelim, hesaplaşalım. Bakalım ne olacak'. Bunu dediğinde Esenboğa Havalimanına Gülen indiği gün Recep Tayyip Erdoğan'ın nereye gideceği meçhuldür. 11 yıldan beri bir oradasın. Bu nasıl dostluktur, nasıl bir inanç beraberliğidir, bu nasıl kardeşliktir, bu nasıl acımasızlıktır? Yaşını başını almış bir zata bu kadar hakaret yapılabilir mi? Bunların hepsinin bir hesabının görülmesi lazım"
***
"Bu nasıl dostluktur, bu nasıl inanç birlikteliği, bu nasıl kardeşliktir?" ifadeleri zaten bu birlikteliği sorgulamaktadır. Her iki tarafa uzaklığın ifadeleridir.
Kırşehir'deki konuşmasında kullandığı "Buradan Kurancılı'dan, Fethullah Gülen'e sesleniyorum. Gel Türkiye'ye bunlarla yüzleş. Gel 10 yıldır bunlarla paylaştıklarını, yaptıklarını anlat. " ifadeleri de bir hesaplaşma ve yüzleşme çağrısıdır.
Yüzleşme, hesaplaşma çağrısı nasıl siper oluyor?
7 Haziran seçimleri öncesi kurduğu özel ekiple, milletvekili aday adayı olarak sızabilecek FETÖ'cüleri titizlikle takip etmiş ve önlemiştir. Kalıntılarını da 1 Kasım seçimlerinde temizlemiştir. Zaten MHP'ye FETÖ operasyonu da 1 Kasım seçimlerinden hemen sonra başlamıştır. Daha önceki MHP üzerinde yapılan FETÖ operasyonlarını daha hiç saymıyorum.
2010 yılından bu güne Fethullah Gülen cemaatiyle savaşan MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye "Fethullah Gülen'e siper oldu" demek beyin rahatsızlığıdır. Tek cümleyle şeref yoksunluğudur.
FETÖ önderi Fethullah Gülen "Devlet Bahçeli Çok münafık birisi, Rabbimin inayeti olmasa, bizleri bir yudum suda boğarlar." diyecek, MHP üzerinde yapılmaya çalışılan FETÖ operasyonunda "Ona sahip çıkın. Onu koruyun" dediği Meral Akşener'i destekleyecek, koruyacak ama Önkibar gibi ruh sağlığını yitirmiş adamlar, Fethullah Gülen ile Devlet Bahçeli ismini yanyana getirebilecek.
İşin garip tarafı da köşe yazısında "Fethullah Gülen ve TÜSİAD aynı süreçte Meral Akşener'le de temasa geçmiş.
TÜSİAD, Akşener'e yakın dostu İnan Kıraç'ı göndermiş!
İnan Kıraç'ın çok yakını olan Aydın Doğan da bu projenin merkezindeymiş!
Peşi sıra Cemaat, Meral Hanımı Hocaefendiyle telefonla konuşturmuş!
Hocaefendi Akşener'e, "Ya Bahçeli'ye bayrak açıp MHP'nin başına geç ya da yeni bir parti kur, bütün imkanlarımızla yanınızdayız" demiş.
Akşener, TÜSİAD ve Cemaatten gelen bu teklife hayır dememiş!
Derken bütün bu gizli görüşmeler devlet tarafından öğrenilip sızdırılmış."
(2015/ Aydınlık)
***
Cümlelerini yazan bu acınacak haldeki adam, daha sonra MHP'deki FETÖ operasyonunda Meral Akşener'i desteklemiş ve hızını alamamış Meral Akşener'i öven "Asena" isimli kitap çıkarmıştır.
Nazlı Ilıcak, Emre Uslu, Önder Aytaç gibi FETÖ'cü yazarların yanında saf tutup Meral Akşener'i desteklemiş olan bu adam utanmadan "Devlet Bahçeli Fethullah Gülen'e siper oldu" diye yazılar yazabiliyor.
Sabahaddin Önkibar halin gerçekten hal değil. Hem FETÖ operasyonlarına omuz verip, hem de MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye böyle iftiralar atabiliyorsun.
Senin gerçekten ikinci bir beyin ameliyatına ihtiyacın var. Yok, eğer konu beyinlik değilse, sana karakter ameliyatını nasıl yaptıracağız?
Allah'tan korkmuyor, kuldan utanmıyorsun… Dini inancın nedir? Neye inanıyor, neye tapıyorsun?
Öbür dünyada bunların hesabını nasıl vereceksin?
Öbür yazılarımda da Türkiye gazetesinde Fethullah Gülen'i övdüğün yazıları mı bulup çıkarayım? Hala akıllanmayacak mısın sen?