FETÖ'NÜN SİYASET AYAĞINA DOKUNUN ARTIK!

Yıldıray ÇİÇEK

FETÖ ile mücadele yapılıyor mu? 

Yapılıyor!

Hakkaniyetli, adaletli ve her yönüyle yapılıyor mu?

Elbette yapılmıyor!

15 Temmuz sonrası FETÖ'nün ayağı olarak her alandan, her kurumdan kişilere soruşturmalar açıldı. Onların birçoğu gözaltına alındı, tutuklandı,  ihraç edildi. Ama ne hikmetse tek dokunulmayan alan siyaset olmuştur. Siyaset alanında bir kişiye bile soruşturma açılmamıştır.

Bu durum herkesin sorguladığı bir durum olmakta ve diğer alanlarda yapılan FETÖ mücadelesini de tartışmalı hale getirmektedir. FETÖ'yü FETÖ yapan en büyük alan siyaset iken, bu alan özellikle kapalı tutulmaktadır.

FETÖ soruşturması kapsamında bebeğiyle birlikte tutuklanan (daha sonra serbest bırakıldı) 3 günlük anne manzarasına tüm Türkiye şahit olmuşken, nasıl oluyorsa Fethullah Gülen'in dizinin dibinde pozlar vermiş, onu öve öve bitirememiş, FETÖ'nün güçlenmesi için siyaset alanında misyon üstlenmiş siyasilerin 3 dakika ifade verdiğine şahit olamamaktayız.

Kim ne derse desin siyaset alanı özel bir el tarafından korunmaktadır. Bu alan korundukça FETÖ mücadelesinin adaleti tartışılmaktadır.

AKP, Türk devletini yönettiği için tüm sorumluluk onun üzerindedir. Ve tartışmaların muhatabı da kendisidir.

FETÖ dershanesi önünden geçenlerin tüm sülalesi vebalı hale gelirken, Pensilvanya'ya tur üstüne tür düzenlemiş siyasiler ise dalga geçer gibi hala "FETÖ mücadele nutukları" atmaktadır.

AKP'nin korkuları vardır, bu da çok doğaldır. Çünkü AKP-cemaat bir dönem iç içe geçmiş bir yapıydı. Birbirinden ayırt edemeyecek kadar bir uyum söz konusuydu. Bu sebepten dolayı, AKP korkularını tahrik edecek FETÖ'nün siyaset ayağına hiç yanaşmamaktadır.

FETÖ konusunda en rahat parti MHP'dir. Çünkü MHP Lideri Devlet Bahçeli FETÖ mücadelesinde ucu kime dokunursa dokunsun sonuna kadar gidilmesi gerektiğini her defasında ifade etmiştir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin "Hükümete diyorum ki, çaycıyı çorbacıyı bırakın; yılana çıyana bakın.

Zahire değil zehre odaklanın.

Zarfa değil mazrufa dikkat kesilin.

Kapıcıyı odacıyı, memuru işçiyi, onu bunu değil; 15 Temmuz'un kurgusunu, saldırı planlamasını yapan sözde akıl ve akil hocalarını yakalayın.

Suçlu-suçsuz tasnifi tam ve eksiksiz yapılmazsa, kim mağdur, kim mahkum ayrımı adalet ölçülerinde gerçekleşmezse, üstelik FETÖ çuvalına önüne gelen atılırsa, bilinsin ki, ihanet alttan alta beslenecek, büyüyecek, ilk fırsatta harekete geçmek üzere bilenecektir." Sözleri çok ama çok önemlidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP kongresindeki  "ihanet içinde kim olursa gözünün yaşına bakmayacağız. İsterse babamın oğlu olsun." sözleri artık hayata geçirilmelidir. Bunun esaslı başlangıcı da FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkararak olmalıdır. AKP'de, MHP'de, CHP'de, HDP'de velhasıl nerede FETÖ'cü varsa hepsinden hesap sorulmalıdır.

20 yıl önce FETÖ dershanesine gidenden hesap soranlar, 3-4 yıl önce Fethullah Gülen'in ayağına gidip sırıtarak pozlar veren siyasilere niçin dokunmamaktadır?

AKP'de bu başlarsa çorap söküğü gibi devamı gelir kaygısı mı asıl dert?

Korkunun ecele faydası yoktur. Eğer FETÖ mücadelesi varsa herkese adaletli bir şekilde dokunulmalıdır. İşine gelene dokunup, işine gelmeyene dokunmazsan bu mücadelede inandırıcılığı sağlayamazsınız. Bu durumda FETÖ'nün beyin takımı için toparlanma sürecini doğurur.

"AKP'deki FETÖ'cüler iyidir, başka yerlerdeki FETÖ'cüler kötüdür" mantığı yerleştirilmeye çalışılıyorsa bunu baştan söyleyin de, bizde ona göre yorumlarımıza yeni baştan şekil verelim…

Çünkü ortaya çıkan manzara yavaş yavaş bunu doğurmaya başlamıştır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.