''Hain'' dediğin Kılıçdaroğlu ne yaptı da değişti?

Yıldıray ÇİÇEK

Oda Tv yazarı, emekli Tuğamiral Türker Ertürk hakkında üç hafta önce bir yazı yazmıştım. Yazı içindeki bazı cümlelerim aynen şöyleydi:

Kemal Kılıçdaroğlu çizgisindeki herkeste bir YPG-PYD sevdası vardır. “Y-CHP’nin durduğu çizgi, bölücülere ve cemaate yakındır.” diyerek Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki gösterip, CHP’den istifa eden Türker Ertürk, yeniden CHP’de siyaset yapmak için Kemal Kılıçdaroğlu’na göz mü kırpmaktadır? Herhalde Kemal Kılıçdaroğlu’nun gönlüne giden yolun, PYD’yi övmekten geçtiğini anlamış olmalı…

Türker Ertürk bu tespitlerimde beni yanıltmadı ve “Bugün (19 Kasım 2019), Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan grup toplantısında Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldım. Bildiğiniz gibi, uzun süredir yalnız mücadele ediyordum. Ancak tehdit çok büyük ve tek başına mücadele ederek altında kalkabileceğimiz gibi değil. Aralıksız sürdürdüğüm vatan, millet ve çağdaşlık mücadelesini CHP çatısı altında devam ettirme kararı aldım.” diyerek geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun taktığı rozetle CHP’ye katıldı.

Türker Ertürk 2008–2010 yılları arasında Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevini yürütürken, 2010’da “TSK içinde Gülen cemaatine bağlı imamların bulunduğunu” ve “bu imamların dışarıya bilgi sızdırdığını” ifade ederek görevinden istifa etmiş ve sonra CHP’de siyasete başlamıştı. Yaklaşık 5 yıl CHP’de siyaset yapmış, CHP’den milletvekili aday adayı olmuş, CHP Trabzon İl Başkan Adaylığı gibi mücadeleleri yaşamıştır. Daha sonra CHP’yi “Y-CHP’nin durduğu çizgi, bölücülere ve cemaate yakındır.” şeklinde suçlayarak ve Kemal Kılıçdaroğlu’na “Bugün Kılıçdaroğlu’nun hain olduğunu düşünüyorum” diyerek CHP’den istifa etmişti. İstifasından sonra, yine CHP’den istifa ederek Anadolu Partisi’ni kuran Emine Ülker Tarhan’ın Genel Başkanı olduğu partide ikinci adam olmuştu. Anadolu Partisi’nden de “Sayın Emine Ülker Tarhan etrafındaki kuşatmayı yarabilecek liderliği gösterememişti. Bu nedenle Anadolu Partisi’ndeki görevlerimden istifa ediyorum. Bana inan insanları daha fazla hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.” açıklamasını yapmıştı. Sonra Doğu Perinçek’in Aydınlık gazetesinde köşe yazarlığı yapmaya başladı. Sonra Doğu Perinçek ile kavgaya tutuşup “Esasında herkesin malumu olan Doğu Perinçek; hezeyan içinde, safsata yapıyor, saçmalıyor, belki de geçmişte olduğu gibi belli yerlere hizmet ediyor. Öncelikle, yaşamda tutarlı olmak lazım. Doğu Perinçek, azami üç yılda bir frekans değiştiren bir siyasetçimiz. Geçmişten bugüne hep savruldu ve zikzaklar çizdi.” yazılarını yazdı. Uzun süre medya üzerinden Doğu Perinçek ile olan bu savaşını sürdürdü.

Emekli Tuğamiral Türker Ertürk çeşitli haber sitelerinde köşe yazarlığı yapıyor, bazı televizyon programlarına konuşmacı olarak katılıyordu. Pek takip ettiğim birisi değildi.

Ama Tele-1 kanalında yaptığı “O bölgede radikal İslami örgütler olacağına, iyi ilişkilerimizi geliştireceğimiz güçlü merkezi otoritenin egemen olduğu federatif bir yapı içerisinde “Kürtler” (PKK/PYD) olsun daha iyi. Laik yapısını da zaten biliyoruz PYD’nin” şeklinde Türk Ordusu’nda komutanlık yapmış birinin karakterine, vizyonuna yakışmayacak açıklamalarda bulundu.

PYD’nin tüzüğünde “18 yaşını dolduran kişi, önder Apo’nun demokratik uygarlık çizgisine, parti programına ve yönetmeliğine inanır ve yaşamına uygular.” şeklinde ve benzeri birçok madde varken, Deniz Harp Okulu Komutanlığı yapmış Türker Ertürk resmen terör örgütü PKK’ya devlet ve komşuluk istemiştir.

Köşeye sıkışınca da AKP’nin Ahmet Davutoğlu döneminde yapmış olduğu yanlışları, PYD-YPG ilişkilerini hatırlatmaya çalıştı. İyi de şimdi kim nerede ve kiminle duruyor?

Kemal Kılıçdaroğlu “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” dediği günden bu yana terör örgütü PYD ve YPG safında değil mi? Geçmişte, PYD-YPG konusunda birçok yanlışı olan AKP hükümeti, Fırat Kalkanı operasyonunda 350 YPG’li teröristi, Zeytin Dalı operasyonunda 4600 YPG’li teröristi, Barış Pınarı operasyonunda 1000 YPG’li terörist öldürülmüşken, geçmişteki AKP’nin yanlışları üzerinden, Türker Ertürk şimdi YPG ve PYD safında olan kendini ve CHP’yi nasıl kurtarmaya çalışıyor anlamış değilim?

“TSK içinde Gülen cemaatine bağlı imamların bulunduğunu” ve “bu imamların dışarıya bilgi sızdırdığını” söyleyerek Türk Ordusu’ndaki görevinden istifa eden Türker Ertürk, o sızdırılan bilgilerin manşet yapıldığı FETÖ’nün yayın organında Genel Yayın Yönetmenliği yapmış olan Ahmet Altan’a Kemal Kılıçdaroğlu’nun sahip çıktığı günlerde CHP’ye katılması çelişki değil midir?

CHP’den 2014 yılında “Ne yazık ki bugün geldiğimiz noktada Y-CHP’nin durduğu çizgi bölücülere ve Cemaat’e yakındır.” diyerek istifa eden Türker Ertürk’ün CHP’nin PKK ve FETÖ’ye daha çok yakınlaştığı 2019 yılında CHP’ye tekrar katılması çelişki değil midir?

Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin devlet kurmasını ve onunla komşu olunmasını istemesinin sebebi Kemal Kılıçdaroğlu’nun zihniyetine hoş görünmek ve tekrar CHP’de siyaset yapmak için miydi?

Kırmızı listede aranan THKP/C Acilciler Grubu lideri olarak bilinen, teröristbaşı Apo’nun yakın dostu olan terörist Mihraç Ural’la da geçmişte samimi pozlar veren Türker Ertürk, acaba bu PYD aklını ondan mı almaktadır?

Çünkü teröristbaşı Mihraç Ural da “Biz geçmişte PKK ile omuz omuza savaştık. Bugün de PYD’nin yanında savaşacağız. Türk ordusuna Afrin mezar olacak” diyen biridir.

Türker Ertürk gerçekten tuhaf biri… Bu zihniyetle Türk Ordusunda komutanlık yapmış olması gerçekten çok ilginç… Gerçi o şerefli rütbeyi hangi karakterdeki adamların giydiğini yaşanan birçok olayda görmedik mi?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.