"O bir yolcu sen bir hancı
Gördüğün en son yalancı
İçindeki derin sancı
Gitmez dedin kaldı gönül" sözlerinin olduğu "GÖNÜL" isimli şarkıyı dinlerken, Hayret Yolcu'nun "Nihat Atsız" konusu üzerine yazdığı yazı aklıma geldi.
2 haftadır yazı yazmıyordum, tekrar bu konuyla başlamış olayım dedim.
Birisinin dili sürçmüş "Nihal Atsız" diyeceği yerde, "Nihat Atsız" demiş…
Sen misin dili sürçen…
Bizim Hayret Yolcu hemen onu ti'ye almış…
Oysa kendi peşinden gittiği, "Ülkü Ocakları'nın (olmayan) Atsız kolundan" bahseden kişiydi.
Oysa kendi peşinden gittiği, 1997 yılında DYP Genel Başkan Yardımcısı iken Erzurum'da kendisine Bozkurt işareti yapan çocuklara "Bozkurt işareti yapmayın, DYP işareti yapın" öğüdü verdiği için gazetelere haber olan kişiydi.
Oysa kendi peşinden gittiği, 9 IŞIK'ta olmayan "Kalkınmacılık" gibi maddeyi sayan kişiydi.
Oysa kendi peşinden gittiği, AKP'nin kuruluşunda çalışmalara başladığı günlerde Trabzon'dan "Ben eskiden Ülkücüydüm, şimdi demokratım" diyerek kendini Recep Tayyip Erdoğan'a pazarlayan kişiydi.
Oysa kendi peşinden gittiği, Taraf gazetesi ve Kürdistan haber sitesi yazarı bir adamı kendine uluslararası ilişkilerde danışman yapan ve onu öve öve bitiremeyen kişiydi.
Oysa kendi peşinden gittiği, "1980 öncesi Fethullah Gülen'in dinlerarası diyalog modeli uygulansaydı sağdan-soldan ölümler olmazdı" diyecek kadar Ülkücü Hareketin ideolojisiyle alakası olmayan kişiydi.
Oysa kendi peşinden gittiği, 2014 yılında FETÖ mensuplarının onun adına "Hocaefendiyi bir gün herkes anlayacak. Ne mutlu şimdiden anlayana" sözünü kullanarak Cumhurbaşkanı adayı olması için sosyal medyada destekledikleri kişiydi.
Tüm bunlar karşısında Fethullah Gülen kayıtsız kalmamış ve tüm FETÖ'cülere "Onu koruyun, ona sahip çıkın" talimatını vermişti.
Oysa kendi peşinden gittiği kişinin bir ideolojisi yoktur. Siyasi hayatı boyunca DYP, ANAP, AKP, MHP kapısı görmüştür. Beşinci partisini göreceği günlerde yakındır.
"Nihat Atsız"dan konu nerelere geldi bak Hayret Yolcu…
Seninle hukukum var, seni severim. Seninle oturur çay içerim, sohbet ederim. Ama senin de peşinden gittiğinle hiçbir farkın yok…
Seninle beraber gidilecek bir ideoloji de yok…
"MÇP Lideri Alparslan Türkeş, 32.Gün adlı Tv programında "Yayılmasına karşı değiliz, ama bizim İslam'ı yaymak gibi bir hedefimiz yoktur" derken dürüst davranmıştır" ve "MÇP'den ayrılmak her iki taraf için hayırlı oldu" diyerek MHP ve Ülkü Ocaklarını ikiye bölme girişiminde yer almış Hayret Yolcu, hep siyasi yolcu olmuştur.
Biz "Hancı" olarak rahatlıkla yazabiliyoruz.
12 Eylül 2010 referandumunda MHP'yi "Ülkücü harekete yabancı dar bir kadronun elinden çıkan politikalarla "CHP'yle özdeş parti" suçlamalarına çanak tutan bir anlayış sergilenmiştir. İçinde maneviyatı barındırmayan bir milliyetçiliğin halk tarafından CHP'yle aynı kategoride değerlendirildiğini fark edemeyen bir siyaset tarzıyla bu hareketi iktidara taşıyamayız." Şeklinde suçlayıp, FETÖ ağzıyla propaganda yapan Mansur Yavaş, dört yıl sonra CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğunda da ona danışmanlık yapan, Ankara'da CHP'ye oy veren sen değil miydin Hayret Yolcu?
15 Temmuz 2016 günü MHP'nin nasıl haklı çıktığını tüm dünya gördü. Ama yine hakkını teslim etmediniz. Yine dalga geçmeye, yine alaya almaya devam ediyorsunuz.
O yüzden Nihat Abi'yi bırakta ablana bak…
Yok, eğer "Nihat abiyi" yazacaksan. Ablanın MHP'li, Ülkücü diye pazarlanan Nihat abisinin ANAP'lı, DYP'li günlerini yaz.
Nihat abiden yazmaya devam edeceksen, bir de Mansur abinin CHP'li olma serüvenini de anlat bizlere…
Bizlere hayret veriyorsun Hayret Yolcu hayret…
Gerçi sen yolcu, biz hancı olduktan sonra hayret etsek ne olur etmesek ne olur ki?