Gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, gerek ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer alenen terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP tarafından desteklenmiş kişilerdir.
Şahsen ben Tunç Soyer’in bizzat HDP tarafından aday gösterilmesini CHP’ye dayattığına inanıyorum. Zaten HDP İzmir Eşbaşkanları “Tunç Soyer bizim profilimize en uygun aday” açıklamasında bulunmuştu. İzmir’deki CHP Belediyeleri içinde en başarısız olan biri neden koskoca İzmir’e aday gösterilsin ki yoksa? Hem de İzmir’de o kadar büyük ilçe varken Seferihisar gibi küçük bir yerin belediye başkanı olarak Büyükşehir adaylığına tercih edilmişti. Dediğim gibi, bunun tek sebebi HDP’nin fikir ve düşüncelerine en uygun kişi olmasıdır. HDP zaten bunu tüm Türkiye’ye teyit etti.
Çakma Trabzonlu Ekrem İmamoğlu da HDP ve Demirtaş aşkıyla tüm PKK’lıların ve HDP seçmeninin gönlüne taht kurmuş bir isimdir.
Ekrem İmamoğlu “Selahattin Demirtaş’ın siyasetteki çizgisini çok beğeniyordum” diyerek, HDP seçmeni “Sizi Demirtaş’a çok benzetiyoruz” diyerek, Ekrem İmamoğlu “HDP’li seçmene layık olmaya çalışıyorum. HDP’lilerin başımın üstünde yeri var” diyerek, HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli “Ekrem İmamoğlu HDP sayesinde kazanacak” diyerek, Kandil’deki Murat Karayılan, Zerin Ruken, Bese Hozat, Duran Kalkan, Cemil Bayık, Bese Erzincan (Ekim ayı içinde öldürüldü) gibi PKK’nın en üst düzey yöneticileri bizzat Ekrem İmamoğlu’nun ismini söyleyerek HDP seçmenine oy ve destek verme çağrısında bulundu.
Tunç Soyer gibi Ekrem İmamoğlu’nun da kanına PKK ve HDP desteği asla dokunmadı.
O yüzden bu iki isim belediye başkanlığı yapmak yerine daha çok PKK ve HDP’ye diyet ödemekle vakitlerini geçiriyorlar.
Türk devleti terör örgütü YPG’ye karşı “Barış Pınarı Harekatı” başlatıyor. Hemen bu iki ismin kafası karışıyor(!) ve YPG’yi korumak adına barış nutukları atıyorlar.
PKK’ya hizmet eden HDP’li Belediyelere kayyum atanıyor. Bu iki isim hemen demokrasi nutukları atarak HDP’li Belediye Başkanlarına sahip çıkıyor. Ekrem İmamoğlu bir düğün bahanesiyle Batman’dan Diyarbakır’a geçerek ve HDP’lilerle buluşarak PKK’lılara vefalı yüzünü bir kez daha gösterdi.
Ekrem İmamoğlu HDP ve PKK’ya vefa konusunda yerinde duramıyor elbette…
Fransa’nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada da HDP’ye sahip çıkarak, Türkiye’yi Avrupa’ya şikâyet etmiştir.
Ekrem İmamoğlu “Bazı siyasi partileri bazı seçilmişleri diğerlerinden ayrı tutmak farklı ölçütler ve farklı kurallar uygulamak asla kabul edilemez. Belediye başkanlarının görevden alınarak yerine kayyum atanması ve bir kısmının tutuklanması, özellikle hukuk devleti ilkesinin ihlal edilmesidir. Görevden almalar demokrasinin ilkelerine, mevcut hukuksal düzenlemelerimize ve taraf olduğumuz Uluslararası Sözleşmelere de uygun değildir. “ sözleriyle terör örgütü PKK’ya hizmet eden HDP’li Belediye Başkanlarının sesi olmuştur.
Varsın terör örgütü PKK’ya hizmet etsin, Ekrem İmamoğlu için ne önemi var ki!?
Mesela Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı göreve gelir gelmez öldürülen teröristlere saygı duruşunda bulunup, ardından marşlar okusun, Ekrem İmamoğlu’nun umurunda mı?
Nasıl olsa HDP oylarıyla, PKK desteğiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş…
Terörist Demirtaş’a resmen aşk duyan ama 15 Temmuz’un kahraman şehidi Ömer Halisdemir’in ismine bile alerji duyan Ekrem İmamoğlu için ne söylesek, ne yazsak beyhude bir çabadır.
Ekrem İmamoğlu’nun Fransa konuşmasındaki ülkeye ihaneti tartışılırken Tunç Soyer’in “Alevilerin cemevi talebini, Kürtlerin anadilinde kamusal hizmet isteğini, Romanların kültürlerini yaşatacağı alanları, Suriyeli sığınmacılar meselesini, engellilerin sosyal yaşamda yaşadığı zorlukları, kadın özgürlüğünü, işsizliği, yoksulluğu, barışı ve onlarca farklı toplumsal sorunun çözümünü sadece Ankara’nın insafına ve tasarrufuna bırakacağımız aşamayı geçtik. “ açıklaması da artık bunların iyice zıvanadan çıktığını ve daha da çıkacağını gösteriyor. Tunç Soyer’in zekâsı içinde zaten Başkent Ankara kavramı yok. Öyle olmadığı için de kimin malını kime bırakıyorsa Rum ağzıyla “Kıbrıs’ı Kıbrıslılara bırakalım” diyebiliyor.
Mustafa Kemal Atatürk ‘‘Efendiler, Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece ikmal yollarımız tıkanır. Kıbrıs'a dikkat ediniz. Bu ada bizim için çok önemlidir...’’ derken, Atatürkçü diye bilinen şehir İzmir’in seçtiği adam Rum ağzıyla ihanet yumurtluyor.
Her şey açık ve net ortadadır. Tunç Soyer ve Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığı değil, ihanetin sözcülüğünü yapmak için özel seçilmiş isimlerdir.
Hizmet bekleyen İstanbul ve İzmir halkı boşa bir beklenti içine girmesin… Bu iki isim koltuğa oturur oturmaz kendini gösterdi. Yazık oldu İzmir’e ve İstanbul’a…