Çok meşhur bir karikatür vardı. Kadın, kocasını başka kadınla yakalıyor “Yanındaki kadın kimdi?” diye soruyordu. Kocası da eşine “Millet aç aç” diye cevap veriyordu. Geçtiğimiz gün Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener buluşmasında aynı bu karikatür gibi bir sahne yaşandı.
Biliyorsunuz son bir, iki aydır CHP, HDP, İP, SP arasında yapılmaya çalışılan anayasa hazırlıkları Türkiye’nin gündeminde… Geçtiğimiz yıllarda da bu partilerin “anayasa hazırlıkları” tartışıldı ama bu kadar yoğun gündem olmamıştı.
İP Genel Merkezi’nde Kemal Kılıçdaroğlu ile ortak düzenledikleri basın toplantısında kendisine anayasa hazırlık tartışmaları sorulan Meral Akşener “Millet aç açık. Bunları artık konuşmayacağım. Partimden de kimse bunlara cevap vermeyecek. İnsanlar aç açık. Bunları tartışmak o insanlara hakaret. Bu tip suni tartışmalarla, bu tür yalan tartışmalarla garip gurebanın, esnafın karşısında bunlara uzun uzun cevap vermek bizim ayıbımız. Canı isteyen, canı istediğini düşünsün” cevabını vermiş…
HDP ile ittifak yap, HDP ile anayasa hazırlıkları yap, yakalanınca “millet aç aç” de…
Aynı meşhur o karikatürdeki gibi değil mi? Türkiye terörle mücadele için ne kadar para harcıyor biliyor musun Meral Akşener?
Ortağınız HD(P)KK’nın Türkiye üzerindeki emperyalizm planları için yaptığı taşeronluk yüzünden, bu ülke bütçesinin büyük bir bölümünü terörle mücadeleye ayırmak zorunda kalıyor. Türkiye’nin bugüne kadar terörle mücadeleye harcadığı bütçeyle 117 Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı, 87 Atatürk Barajı, 100 Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 70 Marmaray, İstanbul Havalimanı özelliklerinde 35 havalimanı, 11 Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), 8 Kanal İstanbul Projesi, 52 bin 500 adet 24 derslikli okul, 3 bin 60 tane 400 yataklı tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastanesi ve daha fazla bu ülkeyi kalkındıracak projenin yapılacağını yetkililer söylüyor. Hatta bu hesap 2013 yılında yapılmış, üzerine son yedi yılı da eklediğinizde kat kat artacağını herkes görecektir. Özellikle son dört yıldır sınır içi ve ötesi yapılan terörle mücadele operasyonları düşünüldüğünde bu durum çok net görülecektir. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı adı verilen sınır ötesi terörle mücadele operasyonlarının bütçedeki masrafını düşünün. Ya da Türkiye sınırları içinde yapılan terör operasyonlarını…
Bu bütçenin harcanma sebebi işte o beraber ittifak yaptığınız, beraber anayasa hazırlıkları yaptığınız HD(P)KK’dan başkası değildir. Bir de “özgürlüğü” için kendinizi paraladığınız terörist Demirtaş’ın, ortağınız HD(P)KK’nın azmettiricilik yaparak hendek-çukur ve Kobani olaylarında yaktırarak, yıktırarak, yok ederek milli servetlerimize, bütçemize verdikleri zararları düşünün… “Millet aç aç” derken milletin parasını kanla sömüren ortaklarınızı da görürseniz daha İYİ olur.
Türkiye’nin bütçesine bu kadar zarar veren HD(P)KK ile anayasa hazırlayınca aç millet doyacak mı? Türk milletinin refahını, huzurunu eli kanlı terör örgütünün uzantısı HD(P)KK ile mi düşünüyorsunuz?
HD(P)KK ile anayasa hazırlıkları yapma tartışmalarında artık konuşmayacakmış, talimat vermiş partisinde de kimse konuşmayacakmış…
İnkâr edince kapanıyor mu?
İP’teki Pinokyolar inkâr ediyor, biz de ne güzel eğleniyorduk oysa…
Siyasetin baş Pinokyo’su Kemal Kılıçdaroğlu da aynı basın toplantısında “anayasa hazırlıkları” sorulunca o da “Biz bir anayasa çalışması yapmadık ki, nerede anayasa taslağı çıkarın gösterin. 4 parti bir araya geldik Millet İttifakı olarak. Biz varız, İYİ Parti var, Saadet Partisi var, Demokrat Parti var. Demişiz zaten güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyoruz diye” cümleleriyle inkâra başvurmuş, HD(P)KK’yı çıkarmış Demokrat Parti’yi eklemiş…
Yahu Kılıçdaroğlu sen nasıl bir adamsın?
2 yıl önce (21 Haziran 2018) “Biz daha önceden yani seçimler daha gündemde yokken Millet İttifakı’nı oluşturan partiler olarak bir araya geldik zaten. Bir anayasa değişikliği için neler yapabiliriz diye ilkeler belirlendi ve o komisyonun başkanlığı da Sayın Kaboğlu yapıyordu. İbrahim Kaboğlu bir anayasa hukukçusu. Sayın Kaboğlu dört partinin (CHP, HDP, İP, SP) anayasa değişikliğinde ilkeler üzerinde bir anlaşma metni hazırlandı” açıklamasıyla anayasa hazırlıklarını kabul ettiğin ve bu komisyonun başkanı olarak İbrahim Kaboğlu’nu işaret ettiğin hâlde şimdi niye inkâr ediyorsun?
Anayasa değişikliği için kurduğunuz komisyona başkan yaptığınız İbrahim Kaboğlu “Bizlerin yürüttüğü anayasa çalışmaları biraz kamuoyundan uzak durdu. Bu çalışmalar, zannediyorum önümüzdeki haftalarda kamuoyu ile paylaşılacaktır. HDP’yi de kapsayacak şekilde yapıldı. HDP’nin de olması önemliydi, bence gerekliydi” derken ya o yalancı oluyor ya da sen…
Yoksa komisyon başkanı olarak şizofren birini seçtiniz de o mu Demokrat Parti ile HD(P)KK’yı karıştırıyor?
Senin seçtiğin milletvekilleri hep mi böyle Kılıçdaroğlu?
Bu inkârınız ve yalanınız sadece sizleri rezil etmiyor, aynı zamanda Türk milletine hangi ihanet projelerini hazırladığınızı ama onları gizlemeye çalıştığınızı da gösteriyor.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem özlemi çekenlere soruyorum, onu bunu bırakın da, mahremiyet içinde Türksüz anayasa taslağını nasıl hazırladınız, buna cevap verin?
Atatürk’ü anayasadan çıkarırken hiç mi yüreğiniz sızlamadı?
Vatandaşlık tanımını güncelleyip Türklüğü yok sayarken hiç mi utanmadınız?
Türkiye’yi bölünmeye götürecek bir anayasal zemini oluştururken hiç mi pişmanlık duymadınız?
Ülkücüleri düşman gören İP’in Başkanı, bu zillete nasıl ortak oldun?
Atatürk’ün partisi CHP’nin yöneticileri bu rezalete nasıl olur verdiniz? Türkçenin onuruyla oynamaktan hiç mi rahatsız olmadınız?
Ana dilde eğitim ihanetine hangi hakla yeşil ışık yaktınız?
PKK’yla anayasa taslak metnini hazırlarken hiç mi şehitlerimizi aklınıza getirmediniz?” sözleriyle Mecliste haykırınca o ihanet yalayan dilinizi niçin yuttunuz? Neymiş, millet aç imiş ve artık bu konuyu konuşmayacaklarmış… İhanetlerini örtbas etmek için milletin ekonomik durumunu istismar ediyorlar.
Bunlar önce yalanlamayı, inkâr etmeyi denediler beceremeyince şimdi susmayı deneyeceklerini söylüyorlar. Bir taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer taraftan MHP Lideri Devlet Bahçeli bunlara vurdukça dökülüyorlar.
Böyle bir ortamda da Abdullah Gül’ün siyaset oyuncağı Bebecan da çıkmış, MHP Lideri Sayın Bahçeli’yi hedef alarak “Pandemi döneminde çocuklarımız evlerde. Onların edep ve ahlakını bozacak hakaretlerin yayınlanması çok yanlış. Evde bağırış çağırış dinlemelerini istemiyoruz. Küçük ortağın yayınlarına 18 yaş sınırı konulsun lütfen” açıklamasını yapmış…
Çünkü MHP Lideri bunların ihanetlerini, bu ülkeye düşündükleri şeytanlıkları hep deşifre ettiği için böyle abuk sabuk teklifte bulunuyor.
Ya senin sürekli terörist Demirtaş’a ve HD(P) KK’ya sahip çıkan ihanet konuşmaların karşısında ne yapsınlar Ali Bebecan?
Tüm çocuklara sizin ihanet mikroplarınız karşısında, ihanet aşısı vurulsa daha iyi olmaz mı?
MHP Lideri Devlet Bahçeli, o Türk çocuklarının geleceğini kurtarmaya çalışırken, kundaktaki bebeklere kurşun sıkan şerefsizlerle sen neyin planını yapıyorsun Ali Bebecan?
“Siyaseten yolunun açık olmasını” istediğin ve 793’ü şehidimiz olan toplam 846 kişinin azmettirici katili terörist Demirtaş ile hangi alçak projeler peşindesin? Uyuyan hücre misali yıllarca uyutulduğun yerden, Türk çocuklarının geleceğini karartmak için mi uyandırıldın?
Türkiye’deki muhalefet, ihanet etrafında birleşen muhalefettir. Hepsinin toplandığı merkez, herkesin gördüğü gibi HD(P)KK’dır.
HD(P)KK ile anayasa hazırlamak zaten Türk milletinin varlığını, geleceğini ortadan kaldırmak demektir. HD(P)KK ile yol yürüyen, bu milletin açlığını, susuzluğunu dert edinir mi?
Heval Meral, Kemal ikilisi HD(P)KK üzerinden hayata geçirmeye çalıştıkları anayasa projesi yüzünden köşeye sıkıştı. İnkâr, yalan ve şimdi üç maymunu oynayan sözlerine bakarsanız acınacak hâlde olduklarını görürsünüz…