CHP zaten tüm HD(P)KK’lıları koruma ve savunma ihalesini almış, diğerlerinin kimi “HDP, Kürt siyasal hareketinin temsilcisi” diyor, kimi terörist için “Demirtaş serbest bırakılsın” diyor, kimi de HDP’li milletvekiline, belediye başkanına, gazetesine, televizyonuna dokunmayın rahat rahat PKK’ya hizmet etsin diyor... Günümüz Türkiye’sinde HD(P)KK’lıları şımartan ve onlara yüz veren bunlardır. CHP; HDP’nin can suyu, oksijeni durumundadır.
HDP tartışmasız terör örgütü PKK’nın bizzat vücut organıdır. Tüm talimatları İmralı ve Kandil’den almaktadır. HDP Genel Merkez yöneticileri de İmralı ve Kandil onayıyla seçilmektedir. O yüzden HDP’ye “terör örgütü PKK ile arana mesafe koy” demek de, HDP’lilerden “PKK’yı terör örgütü olarak görün” beklentisi de beyhude bir çabadır. Zaten hiçbir HDP yöneticisi, PKK’yı “terör örgütüdür” diye tanımlamıyor. HDP’nin tüm yöneticilerine teker teker sorun, hepsi kendini “PKK’lıyız” diye tanımlar. O yüzden “PKK’lıyız” tanımlamasıyla eylem ve söylemde bulunan hangi HDP yöneticisi olursa olsun bunun hukuki bedelini ödemelidir. Bu manada bedel ödemesi gereken HDP’lileri kim korumaya çalışıyor, onları savunuyorsa emin olun Türkiye’deki en büyük şerefsiz, alçak, namussuz odur. HDP yok yasal partiymiş, HDP yok meşru partiymiş, HDP yok 6 milyon oy almış… Bunların hepsi olunca HDP suç işleme özgürlüğü mü kazanıyor? Asker, polis şehit eden, sivilleri öldüren terör örgütüne yardım ve yataklık etme hakkını mı kazanıyor?
O halde Türkiye’de yaşayan her kişi “Ben yasal, meşru Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, her türlü suçu işleme özgürlüğüne sahibim” desin…
Olur mu CHP’li bazı kanı bozuklar ve CHP’nin yancıları? Böyle bir hak, böyle bir özgürlük var mı?
HDP’nin ne olduğu, hangi kanlı ellere hizmet ettiği alenen ortadadır.
Gazeteci Cüneyt Özdemir, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’a “Garo Bey, 3. kez soruyorum. Çok basit bir cevabı var. PKK’yı terör örgütü olarak görüyor musunuz?” diye sorunca, Garo Paylan “PKK terör örgütüdür” dememiş ve kıvırmış diye herkes kızıyor. Zaten HDP bizzat terör örgütünün kendisidir. “PKK terör örgütüdür” diyerek kendi alanını daraltmak istemiyorlar. Garo Paylan’ın konuşmasına bakarsanız zaten terör örgütü PKK “Kanarya Sevenler Derneği” gibi bir sivil toplum kuruluşu… Türkiye’de demokrasi yokmuş da, PKK ondan ortaya çıkmış…
Kundaktaki bebeği bile öldüren bir terör örgütünün demokrasi ve haksızlıklarla alakası neyse! Hem PKK’lı, hem Türk düşmanı bir Ermeni olunca zihin böyle foseptik gibi koku saçıyor işte…
Ama inanın, ben HDP’lilere Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu gibilere kızdığım kadar kızmıyorum. HDP zaten alçaklıklarını savunma konusunda hem omurgalı duruyor, hem de bunlara göre daha net Türkiye düşmanı…
Türkiye’de gerçekten terör örgütü PKK’ya ve siyasi uzantısı HDP’ye karşı ciddi bir nefes aldırmama mücadelesi yapılıyor. Bu mücadele yapılırken bu ismini saydığım siyasilerin hepsi “özgürlük, demokrasi” nutuklarıyla HD(P)KK’lıları savunuyor, onları bu mücadele karşısında korumaya çalışıyor.
CHP zaten tüm HD(P)KK’lıları koruma ve savunma ihalesini almış, diğerlerinin kimi “HDP, Kürt siyasal hareketinin temsilcisi” diyor, kimi terörist için “Demirtaş serbest bırakılsın” diyor, kimi de HDP’li milletvekiline, belediye başkanına, gazetesine, televizyonuna dokunmayın rahat rahat PKK’ya hizmet etsin diyor…
Günümüz Türkiye’sinde HD(P) KK’lıları şımartan ve onlara yüz veren bunlardır. CHP; HDP’nin can suyu, oksijeni durumundadır. CHP’nin diğer yancıları da CHP’nin adımlarına uygun adımlar atarak HDP’yi korumaya, nefesine nefes olmaya çalışmaktadır.
Siz hiçbir HDP milletvekilinin Türkiye’nin bir derdi ile ilgilendiğini gördünüz mü, siz hiç HDP’li bir belediyenin halkın belediyecilikle alakalı beklentilerini karşıladığını gördünüz mü? Görmeniz mümkün değildir. TBMM’de PKK’yı temsil ediyorlar, belediyede PKK’yı temsil ediyorlar. “Yasal bir parti” diye savunulan HDP’nin bir milletvekili, genç yaşta şehit edilen Eren Bülbül’ün ve şehit askerimizin katili olan PKK’lı teröristin cenazesine gidebilir mi? Alçak ve şerefsiz olursa elbette gider. Peki, bu alçaklığı yaptığı için dokunulmazlığı kaldırılan HDP milletvekillerine Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer CHP yancıları niye sahip çıkar?
Demek ki, asıl mevzu HDP değil, bu alçaklığa, şerefsizliğe kol kanat geren CHP gibi partilerdir. CHP ve diğer yancıları, HDP’yi kendi siyasi projeleri için hazine olarak görmektedir. O yüzden HDP hangi alçaklığa imza atsa bunlar o imzaya kefil olmaktadır. HDP’ye dokununca adeta kendi canları yanmaktadır.
Meselenin özeti aslında Necip Fazıl Kısakürek’in “Bugün bizdeki muhalefet, iktidarı düşürmek için vatanı düşürmeye bile razıdır” sözünde anlam bulmaktadır.
HD(P)KK’lılar asker, polis şehit etmiş, masum vatandaşları öldürmüş; CHP ve yancıları için hiçbir önemi yoktur. CHP o yüzden “HDP barajı aşsın” diye CHP Genel Başkan Yardımcısı düzeyinde HDP’ye oy verebiliyor, o yüzden HDP ile rahatlıkla seçim ittifakı yapabiliyor, o yüzden her konuda HDP ile yan yana gelebiliyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu gibiler bu sebeplerden dolayı asla HDP’den vazgeçemez. Çünkü meseleleri Türkiye’nin birliği, beraberliği ve huzuru değil…
Bakın İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı nasıl yorum yapmış: “Önce ‘HDP, PKK’nin uzantısıdır’ konusu sürekli işlenerek şeytanlaştırılır… Millet ittifakını oluşturan partilerden İYİ Partinin milliyetçi, CHP’nin ulusalcı refleksini kışkırtmak zor olmasa gerek.”
İki ay önce “HDP, Kürtlerin siyasal temsilcisidir” dediği ve HDP ile ittifak yaptığı halde birden ortaya çıkıp “HDP, PKK’nın uzantısıdır” diyen Genel Başkanın Meral Akşener değil miydi? CHP’de ulusalcı, İYİ Partide milliyetçi kalmış olsaydı, HDP bu partilerin can dostu olabilir miydi?
HDP şeytan ise HDP’nin bir tık üstündeki iblis inanın sizin gibi partilerdir. HDP hainlik etmiyor da, bizler mi onu şeytanlaştırıyoruz? HDP terör örgütünün bir organı değil de, biz zorla organ nakli mi yapıyoruz?
Görüldüğü gibi Türkiye’de böyle bir muhalefet olduğu sürece, terör örgütü PKK’nın ve HDP’nin can suyu asla eksik olmaz. Bu muhalefet olduğu sürece, hainler de ihanet de Türkiye’de hep var olacaktır.