31 Mart seçimlerinden sonra partiler çıkan sonuçlara göre kâr ve zarar hesabını yapmaya başladı. Kimi partiler kamplarda, kimi partiler yönetim noktasında yaptığı istişare toplantılarında bunu belirlemeye çalışıyor. 31 Mart seçimlerinin sonuçlarına göre ortada siyasi bir cenaze vardır. O parti de, Meral Akşener’in partisinden başka bir parti değildir. Temel Karamollaoğlu’nun CHP’leşen partisi de öyle görülebilir. Ama asıl konumuz Meral Akşener’in partisi İP’tir…
İP koptu yahut kopmak üzere… Şu an İP Genel Merkezi’nde kazan kaynıyor. Bir tane il ve büyükşehir belediyesi kazanamayan Meral Akşener’in partisinde olağanüstü kongre sesleri yükselmeye başladı. Genel başkan yardımcıları, milletvekilleri gazetelerden, sosyal medya üzerinden birbirine laf sokma yarışına girdiler.
Bu seçim sonuçlarına göre oluşan manzaradan ziyade İP içinde rahatsızlıklar uzun süredir devam ediyordu. HDP çizgisine gelen bu partide bunu bahane edenler yüzünden çok istifalar yaşanmıştı. Seçimlerden hemen sonra Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ bu görevinden istifa etmiştir.
İP Adana Milletvekili İsmail Koncuk “İYİ Parti’nin, birkaç kendini bilmezin hırsına, egosuna teslim edilmesi mümkün değildir “ diye isyan ediyor.
MHP’nin AKP ile olan ittifakına yönelik bugüne kadar en çok hakaret eden İP Genel Başkan Yardımcısı Müsavat Dervişoğlu “Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘kötü gidişe dur’ diyebilmek adına telaffuz ettiği Türkiye ittifakı beyanını önemsiyor ve ciddiye alıyoruz” diye ortalığa düşüyor.
Bir başka Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz ona "Dur hele, bu kadar acelecilik niye? Demiri soğutalım diyen kişi, ertesi gün el sıkmadı" diye tepki gösteriyor. Bir başka Genel Başkan Yardımcısı olan Aytun Çıray da Durmuş Yılmaz’ın bu sözünü paylaşıyor.
İP İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik, İP Teşkilatlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’a yönelik, sözde Meral Akşener’i savunma ve koruma adına “Öyle bir benlik ki... Kibir mi? Kompleks mi? Algı oluşturmak mı? Saygısızlık mı? Veya başka bir şey mi? Adını siz koyun...” cümlelerini kurması, İP’te kavganın görünenden daha büyük olduğunu gösteriyor. Bu Ahmet Çelik ki, MHP’yi ele geçirme operasyonlarında son döneme kadar sahibi olduğu gazetelerde hep Koray Aydın’ı desteklemiş birisidir.
Yani İP içinde herkes birbirinin Brütüs’ü olma konusunda büyük savaş veriyor. Çünkü bu adamların tamamı elinde sürekli hançerle gezen kişilerdir. MHP’de yıllardır fitne, kumpas, tezgâh, operasyon denemiş ve sonradan çekip gitmiş adamların yeni partisinde uslu duracağını zaten kimse düşünmüyor.
İP isimli partide fikir yok, ideoloji yok. Siyasi hırs ve menfaatleri için her şeyi yapacak kişilerin bir araya gelip kurduğu ve kurarken de birçok insanı aldatarak yanında götürdüğü bir partidir. Bu seçimlerde de CHP ve HDP tarafından kullanılmış ve kaderine terk edilmiş bir partidir.
İP’in bu seçimlerde en büyük başarısını İP Genel Sekreteri Cihan Paçacı “CHP'ye ilk kez sağdan oy akışı sağladık” diyerek göstermiştir. Övündükleri ve bundan sonra övünecekleri de sadece budur.
Bu saatten sonra Meral Akşener o koltukta artık oturamaz. 24 Haziran seçimlerinden sonra kaçıp gitmişti. Gelmesi için sonradan tekrar ikna edilmişti.
Şimdi ise gidişi olacak ama gelişi olmayacak…
Ankara’dan, İstanbul’dan ve Mersin’den olağanüstü kongre çağrıları başlamıştır. Bu saatten sonra güç kavgaları yaşanacaktır. Bu saatten sonra Meral Akşener’in buna dayanacak gücü yoktur. İP koptu ve bölünmesini yaşayacaktır. İP milletvekillerinin kimi AKP’ye, kimi MHP’ye, kimi de CHP’ye katılacaktır. İttifak yaptıkları HDP’ye katılan olur mu, onu şimdilik bilmiyoruz. Meral Akşener de sade bir vatandaş olarak sanırım CHP’ye katılır. Son atak cümlesiyle Müsavat Dervişoğlu da sanırım AKP’ye katılmaya hazırlanıyor!
Artık İP’ten her gün istifa, kavga, tezgâh, kumpas, kongre çağrılarını duyacağız. Bu konularda çok tecrübeli kişileri barındıran bu parti, siyasi eğlence olmaya adaydır.
İP koptu, eğlenmesi bize düşecek…