Gazetemiz yazarlarından değerli kardeşim Rıfat Paça "MHP'de 5 muhalif milletvekili" sıfatıyla TBMM'de toplantı yapan kişilere yönelik çok güzel bir benzetme yapmış: Maskeli Beşler
Adeta "Cuk" diye oturmuş.
Bu "Maskeli Beşler" inanın malum yerlerden aldıkları sinyallerle harekete geçiyorlar. Aksi halde hepsi kendi ilinde birinci sıradan milletvekili yapıldığı halde bu kadar nankör olmaları mümkün değildir. "Başkanlık sistemi" bahanesiyle yaptıkları toplantıya aldanmayın. O toplantı "dostlar alış -verişte görsün" anlayışında yapılan bir toplantıydı. Zaten hepsi karakterini MHP'de kongre yaptırma sürecinde bir bir göstermişti.
Ümit Özdağ, İsmail Ok, Nuri Okutan, Seyfettin Yılmaz, Yusuf Halaçoğlu…
Birisi MHP'den ihraç olacak, giderayak kahramanlık peşinde, diğerleri de bunun gölgesinde patlayan hayal balonlarını şişirme gayreti veriyor.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra 3-4 yazı kaleme alarak Ümit Özdağ'a yönelik birçok soru sordum. Hiçbirinin cevabını vermedi yahut veremedi.
Prof.Dr. Ümit Özdağ ile en son yüz yüze görüşmemiz MHP Genel Başkan Yardımcısı olduğu günlerde olmuştu. Sayın Prof. Dr. Celalettin Yavuz ve İsmail Özdemir'in şahitlik ettiği odasındaki ortamda "Genel Başkanımız 2005 yılında "Gel Ümit şu odan, şu makamın deseydi. Ben muhalif olmazdım. Beni de tamamen susturur, bitirirdi" demişti. Bende bu sözünün üzerine "Şuan en büyük odayı aldınız, büyük görevlere geldiniz, o halde şimdi tamamen bittiniz" diye espri yapmıştım. O sohbette "Bu dönem başka bir döneme benzemiyor, farklı gelişmeler oluyor-olacak" şeklinde bir ilginç bir cümle daha kurmuştu. Bu cümleleri kurup, darbe girişiminden önce arkasına bile bakmadan MHP'deki görevlerinden istifa edip kaçması size de şüpheli gelmiyor mu?
FETÖ'nün sembol isimlerinden Emre Uslu ve Mümtazer Türköne ile olan yakın dostluğu…
Darbe girişiminin beyin takımında olduğu söylenen Genelkurmay Başkanlığı Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç ve darbecilerin listesinde sıkıyönetim komutanı olarak ismi yeralan Jandarma Kurmay Albay Ömer Kulaç ile sıkı dost oldukları ve MHP'den erken kaçış sinyallerini bunlardan aldığına dair iddialar hala cevabını bulamamıştır. Her iki isimde şuan darbeci FETÖ üyesi olmaktan dolayı tutukludur.
Prof.Dr. Ümit Özdağ ile sürekli irtibat halinde olduğunu söyleyen Jandarma Kurmay Albay Ömer Kulaç kullandığı "Analiz Harbiyeli" isimli twit hesabından darbe girişiminden 4-5 saat önce "Şunu da yazın, olmazsa bana hesap sorarsınız; 2 ay sonra Devlet Bahçeli MHP ile ilişiğini kesecek." mesajını atması ne kadar manalıdır değil mi?
"Bir oda, bir makam verse muhalif olmazdım" diyen adam en yüksek görevlere geldiği halde niçin arkasına bakmadan kaçar gider ki? Ben bu sorunun cevabını hala bulamadım. Muhatabı da cevap vermiyor. Ya siz bunun cevabını bulabiliyor musunuz?
Prof. Dr. Ümit Özdağ böyle de, Maskeli Beşler'in diğer elemanları İsmail Ok, Nuri Okutan, Seyfettin Yılmaz, Yusuf Halaçoğlu çok mu doğru?
Mesela televizyonlarda "Bugün Türkiye'de birileri Milliyetçi Hareket Partisine yön vermeye çalışıyor. Birileri MHP'ye genel başkan atayarak, MHP'yi sistemin partisi haline getirip, yönetecekleri bir yapıya dönüştürmeye çalışıyor. Onlar kullanabilecekleri, yönlendirebilecekleri bir MHP istiyor." diye nutuklar atan, bizlerle oturduğunda MHP'de oynanmak istenen oyunları anlatan Seyfettin Yılmaz, FETÖ'nün hangi sinyali ulaştı da, yüksek bir makamda olmasına rağmen birden hançeri saplayıp kaçmıştı? Daha çok şey var yazacak da şimdilik "ya sabır" diyorum.
1 Kasım seçimleri sonrası, MHP Kayseri İl Başkanlığı MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye destek toplantısı düzenlemiş ve orada konuşan Yusuf Halaçoğlu "Devlet bey olmaz diye bir şey yok, Devlet bey kendi arzu ettiği müddetçe genel başkanlıkta durur veya 2018 yılında olağanüstü kongreye gidilir, kongrede aday olanlar aday olur, seçilirlerse onlar seçilir. Şuan Sinan Oğan ile olmaz ama velev ki Sinan Oğan genel başkan olsun ben MHP'den istifa ederim" cümlelerini kurmuştu. Sonra ne olmuştur da, birden muhalif saflara geçip, Sinan Oğan imzalı bildirileri okuyan olmuştur? Ümit Özdağ'ın peşine takılıp kuyruk olan Yusuf Halaçoğlu acaba Ümit Özdağ'a gelen sinyallerden mi etkilenmiştir?
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu fırsat bulursa bir gece yarısı MHP Genel Merkezi'ne MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli tarafından "Petrol şirketi Socar ve Sinan Oğan" konusunda niçin çağrıldığını ve sert bir şekilde niçin uyarıldığını da anlatmalıdır. Belki o zaman, niçin "Sinan Oğan genel başkan olsun ben MHP'den istifa ederim" dediği daha net anlaşılır.
Nankörlüğün kitabını yazan bir başka Maskeli Beşler üyesi de İsmail Ok'tur. Kendisini pek tanımam bilmem. Geçen gün hakkında haber dosyalarına bakarken ilginç bir habere rastladım. Meğerse kendisi "FETÖ'nün, Türkiye Belediye Başkanları Baş İmamı" imiş…
Ben uydurmuyorum. Balıkesir'in birçok haber sitesinde yeralan haberlerin tamamı aynen şöyle:
"TV100'deki Basın EKSPRES programına SMS gönderen İsmail Ok, kendisini FETÖ'nün Türkiye Belediye Başkanları Baş İmamı ilan etti.
CANLI YAYINA SÜRPRİZ MESAJ
TV 100 ekranlarında önceki akşam ilk programını yapan 'Basın Ekspres' yayın hayatına bomba gibi bir giriş yaptı. İlk programın konusu 2014 yerel seçimlerine FETÖ'nün etkisiydi. Konu FETÖ'nün seçimlerde Edip Uğur'a karşı MHP'li İsmail Ok'u desteklemesine gelince, programın moderatörü İsmail Koca'ya sürpriz bir mesaj geldi.
BOMBA GİBİ PATLADI
Mesaj aynen şöyle: "Adaşım. Sana hiç kimsenin yapmadığı bir kıyak yapacağım. Ben FETÖ'nün, Türkiye Belediye Başkanları Baş İmamıyım. Canlı yayında hemen patlat." Mesajı yayında okuyan İsmail Koca, daha sonra ekrana Ok'un cemaatin firari imamı İzzet Bilir ile el ele kol kola çekilmiş fotoğrafını getirdi.
Programın moderatörü İsmail Koca, İsmail Ok'tan geldiğini söylediği ve 'Başkan Ok' olarak telefonunda kayıtlı olduğunu söylediği Ok'un mesajını ikinci kez canlı yayında okudu. Programın konuşmacılarından Aziz Han, "benim hiç sürpriz olmadı" derken, Engin Arıcan "kendisi için hayırlı olsun" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
İsmail Koca ise İzzet Bilir ve İsmail Ok'un birlikte çekilmiş bir fotoğrafını ekrana yansıtarak şu yorumu yaptı:
"Kaçak imam İzzet Bilir ile Belediyelerin baş imamı olduğunu söyleyen İsmail Ok'un fotoğrafını gösterelim. Literatüre yeni bir imam türü daha dâhil oldu."
İSMAİL OK CANLI YAYINA MESAJ GÖNDERDİ
Ok mesaj attı atmasına ama, Aziz Han'ın "Edip Uğur'un, Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı açıklandığında, Değirmenboğazı'nda karşılama yapıldığı sırada İsmail Ok ile İzzet Bilir birlikte açılış kurdelesi kesiyordu" tespitine ve İsmail Koca'nın "Cemaat ve Ok ekibi, MHP'nin yerel iktidarının ilk yıllarında terstiler. 2010'dan sonra ne oldu, hangi 'hatırlı kişiler' araya girdide Ok ve FETÖ'nün arasından su sızmaz oldu?" sorusuna herhangi bir cevap vermedi."
***
İsmail Ok'un fotoğraf albümü oluşturulsa herhalde en çok fotoğrafı FETÖ'nün firari imamı İzzet Bilir ile olur. İsmail Ok'da herhalde sinyalleri FETÖ'nün firari imamı İzzet Bilir'den aldı ki, o da FETÖ kimi destekliyorsa o safa geçmiştir. FETÖ'nün, Türkiye Belediye Başkanları Baş İmamı olarak atanan da elbette kimi destekleyeceğini bilir!
***
Gerçekte "Tilki" olan soyadını değiştirip Nuri Okutan olan biri var. O da TBMM'de toplantı düzenleyen Maskeli Beşler'in üyesi... Onu da hiç tanımam bilmem. Yüz yüze gelmişliğim dahi yoktur. Oğlu ve kardeşi FETÖ üyesi olmaktan gözaltına ve açığa alınıyor. Onlarla ilgilenmek yerine sinyalcilerin peşine takılmış, aklınca MHP'nin politikalarına yön vermeye çalışıyor. Kendisi acaba direkt sinyali kimden aldı da, tüm darbecilerin, FETÖ üyelerinin desteklediği kişinin peşine takıldı o da aydınlanmayı bekliyor.
Bunların hepsinin ortak özelliği siyaset alanında nankör insanlar olmasıdır.
Bugün, sözde "başkanlık sistemine karşıyız" diye "Maskeli Beşler" pozu veren bu ekip, "Yurtta Sulh Konseyi" darbe girişiminde başarılı olsaydı, Yurtta Sulh Konseyi'nin yeni anayasasını yazanlar mı olacaktı acaba?
Yahut FETÖ darbecilerinden kendilerine başka bir görev mi verilmesini bekliyorlardı? Bunu da tartışmak lazım. Darbeyi önceden bilen FETÖ'cülerle birlikte aynı kişiyi destekliyorlarsa bu soruyu sormak elbette hakkımız olmaktadır.
MHP ilkelerini, ölçülerini kamuoyuna duyurmuş. Anayasa Değişikliği'nin henüz neyi içerdiği belli değil, AKP düşündüğü taslağı henüz TBMM'ne getirmemiş. MHP bu süreçte bir güç ve otorite dengesi olmuş iken, bu "Maskeli Beşler" kimin adına, neyin şovunu yapmaktadır?
Pensilvan'yadaki baş imam ya da firardaki imamlar yeni sinyaller mi gönderiyor?
Maskeli Beşler'de o kadar maske var ki, gerçek suretlerini sürekli gizlediklerini sanıyorlar.
Ama MHP Lideri Devlet Bahçeli "TBMM'de evet, referandumda hayır diyecekmişiz. Bunu söylüyorlar. Ve de bir grup Truva atı bunun milletin aklıyla alay etmek olacağını zırvalıyor. Aslında kendilerinin maskaraya döndüklerini ise hiç anlamıyorlar." diyerek 'Maskeli Beşler'e son noktayı koydu.