Milli Güvenlik ve sosyal ahlak meselesi CHP

Yıldıray ÇİÇEK

          CHP’nin içinde bulunduğu hâli en iyi özetleyen kişi “Ben CHP’de haftalık skandallar eksik olmuyor demiştim. Ama 3 günde bire düşürdü arkadaşlar. Allah selamet versin” sözleriyle bugünlerde CHP’den ayrılarak parti kuracak olan Muharrem İnce’dir. CHP özellikle son beş yıldır milli güvenlik meselesi olarak Türkiye’de tartışma konusu iken, şimdi de sosyal ahlak konusunda mesele hâline gelmiştir.

          CHP son zamanlarda seri tecavüz, taciz olaylarıyla anılmakta, her gün medyaya bu olaylarla ilgili bir konu malzeme olmaktadır. CHP içindeki bu konular konuşuldukça, tartışıldıkça da her gün yeni olaylar deşifre oluyor. İhbarlar, itiraflar birbirini kovalıyor.

          Çözülme ve parçalanma sürecinde olan CHP’de iç kavgalardan dolayı daha çok buna benzer olayların çıkacağı bir gerçektir. Şu an Kemal Kılıçdaroğlu’nun en büyük mesaisi terörist Demirtaş’a özgürlük olmuş… Adamın gerçekten utanması yok. CHP tecavüzlerle, tacizlerle, parti içi bölünmelerle çalkalanıyor ama o sabah kalkıyor Demirtaş’a özgürlük, akşam yatıyor Demirtaş’a özgürlük… Vallaha öz kardeşi olsa bu kadar savunmaz.

          Zaten öz kardeşi Celal Kılıçdaroğlu da geçtiğimiz ay “Ağabeyim Kemal Kılıçdaroğlu, PKK’lı olanları ve HDP’yi CHP’den tasfiye etmelidir. Ağabeyim hastadır. Ağabeyim bir piyondur” açıklamasını yaparak, Kemal Kılıçdaroğlu’na hem çağrıda bulunmuş, hem de ağabeyinin mevcut durumuna işaret etmişti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu yerde aile bile parçalanmış, CHP nasıl parçalanmasın?

          CHP günden güne milli güvenlik meselesi, sosyal ahlak meselesi olma yolunda ilerlerken, CHP’de ilginç bir pişkinlik söz konusudur.

          Terör örgütlerine şefkatli yuva olmalarına zaten son beş yıldır alışmıştık ama son aylardaki parti içindeki seri tecavüz, taciz olaylarındaki pişkinlikleri pes dedirtti.

          Bir partide bulunan yöneticiler taciz ve tecavüz işlerine girişiyorsa partinin yetkilileri genelde “tasvip etmiyoruz” diyerek tepki gösterir, bu tür suça karışanları partiden uzaklaştırır ama CHP bu durumlarını TBMM kürsüsünden aynen şu şekilde savundu: “CHP içinde taciz, tecavüz oldu mu oldu, tabii ki olacak, cinsiyet eşitliğinin olmadığı bir toplumda yaşıyoruz.”

          Bu sözlerin sahibi, CHP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü’dür. Her partide tecavüz, taciz olaylarına karışan yöneticiler, üyeler olmuştur ama kimse TBMM kürsüsünden böylesine bir pişkinlik göstermemiştir.

Tabii ki olacak” ne demektir?

          Ve bunu söyleyen kişi bir bayan milletvekilidir. CHP gerçekten kadını ve erkeğiyle tuhaf bir hâle gelmiştir. Bu CHP kendi ortağı HDP’nin milletvekillerinin adının karıştığı tecavüz olaylarına da sessiz kalmıştı. Zillet ittifakı içindeki partiler nedense birbirinin tecavüzlerine, tacizlerine, ihanetlerine hep sahip çıkıyorlar. Bu konuda asla birbirlerini eleştirmiyorlar. Tarzları hep üç maymun… Görmedik, duymadık, bilmiyoruz.

          “Tecavüzler, tacizler tabii ki olacak” diyen CHP’li milletvekiline kendisi de bir bayan olan Meral Akşener’in tepkisi oldu mu? Olmaz.

Çünkü onun siyasi nefesini veren CHP’dir.

          CHP seri taciz ve tecavüzlerle tartışılırken, son olarak Muğla’da yakılarak öldürülen Pınar Gültekin konusuyla gündeme geldi. İddia o ki, bir CHP milletvekili Muğla’da vahşice öldürülen Pınar Gültekin’in babasıyla görüşerek davadan vazgeçmesini “O aile de perişan, gel sen davadan vazgeç” sözleriyle talep etmiş. Sözde sosyal demokrat bir partide bunlar yaşanıyor işte…

          Şehit katillerine, tecavüzcülere, tacizcilere, kadın katillerine sahip çıkan bu siyasi profilin Türkiye’ye verebileceği ne olur ki?

          Türkiye’nin milli güvenlik meselesi olma yolundaki çabasına sosyal ahlak meselesi olmayı da ekleyen CHP, gerçekten toplumsal bir virüs kıvamına gelmiştir.

          “Selahattin Demirtaş’ı tıpış tıpış bırakacaksınız” diyen ve terör örgütlerine yardım ve yataklıktan hakkında fezleke bulunan Kemal Kılıçdaroğlu bence tıpış tıpış terörist Demirtaş’ın yanına gönderilmelidir.

          Türk yargısı terörist Demirtaş’ın dosyalarındaki yargılama yavaşlığını, Kemal Kılıçdaroğlu’nda da göstermemelidir. Dokunulmazlığı kalkacak bir Kemal Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’ın yanından başka gidecek bir yeri olur mu?

          Muharrem İnce ile açılışı yaptık, CHP’li Barış Yarkadaş ile finali yapalım. Ne diyordu Barış Yarkadaş?: “CHP’de yavşaklar ve yavşakça ilişkiler var!”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.