HÜKÜMET yerli otomobil konusunda somut bir adım atarak otomobillerin prototiplerini sunuma çıkardı. Otomobillerin prototiplerini, gören dostumuzda da düşmanımızda da bir heyecan oluştu. Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) mühendis ve tasarımcıları tarafından hazırlanan ve 2022’de üretimine başlanacak Türkiye’nin Otomobili’ne dost gurur, sevinç ve mutluluk gözüyle bakarken, otomobil pazarını elinde tutan yahut Türkiye’nin bu alandaki boşluğu dolduracak olmasından rahatsız olanlar da tedirgin olmuştur. Onlar için bu durum ticari kaygı ve uluslararası rekabet açısından doğal da, Türkiye’de her şeye muhalif olanların karakterini çözmek mümkün değildir. Yerli otomobil konusunda bu derecede somut adımlar atıldığı halde sürekli yapılanı aşağılayan, yapılanla dalga geçen anlayış, dışarıdaki düşmandan daha tehlikeli olmaktadır.
“Otomobil üreteceğiz” dendiğinde ortaya somut hiçbir şey konmazsa o zaman sorgularsın, eleştirirsin ama gerçekten estetik, tasarım ve teknolojik boyut olarak mükemmel bir eser ortaya konulmuş ve bu Türkiye’nin markası olarak tescillenmişken, bu sürekli yapılanı, gelinen noktayı küçümsemek şerefli bir muhalefet anlayışı değildir. Zaten bu türlerin halini “Memnuniyetsizler ordusu birçok imparatorluk yıkar, bir köy dahi kuramaz” sözüyle değerlendirirsek tam tarifini yapmış oluruz.
CHP’li Kemal’in başını çektiği, SP’li Temel’i, İP’li Meral’i, HDP’li Temelli’yi peşinden sürükleyen bir zihniyet her şeye karşı olmayı muhalefet sanıyor.
Hizmetkârlığını yaptığı terör örgütü PKK, eline emperyalistlerin tutuşturduğu molotof, bomba, kurşun, mayın dışında bir şey almazken, HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli bile yerli otomobil konusunda
“Araba daha ortada yok, ne zaman üretileceği belli değil. Motoru ise zaten yok ama bu yerli ve milli. Kafayı yerli ve milliye takmışlar. Yok, daha ortada araba yok, İtalya’da yaptırıp getirmişler. Benim çocukluğumda bir tekerleme vardı, ‘eller aya bizler yaya’ şimdi bu değişti ‘eller Mars’a bizler pilli arabaya.’ Bir pilli araba yaptılar. Bunu öyle bir anlatıyor ki mucize.” açıklamasını yapabiliyorsa zaten niyetleri tüm yönüyle anlamak mümkündür.
Terör örgütü PKK’yı Türkiye’de bitirme noktasına getiren yerli İHA’ların ve SİHA’ların kullanılmasını istemeyen de bu Sezai Temelli idi. Demek ki, üretilen her yerli teknoloji HDP’yi rahatsız ediyor. Böyle bir Türkiye düşmanı ihanet çetesinin rahatsız olması da çok doğaldır. Bu konuda CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun sözlerini unutmamak lazımdır.
Türkiye son yıllarda milli ve yerli üretim konusunda atağa geçmiş durumdadır. Milli ve yerli üretimlerle milli savunma konusunda dışa bağımlılığı bitmek üzere olan Türkiye’nin, yerli otomobil konusunda bu muhteşem başlangıcını devam ettirirse, kendi ayakları üzerine durabilen bir ülke olması artık kaçınılmazdır.
Milli ve yerli üretim konusundaki atılımlara destek olmayanların amacı zaten bellidir. Bunlarda iyi niyet olsa yapılanı destekleyen, yapılanlarda gördüğü eksikliği de en iyi hale getirmek isteyen bir düşünceleri olurdu. Bunlar milli ve yerli üretim konusunda atılan tüm adımlara topyekûn karşıdır.
Yerli otomobil TOGG’un sunumu yapıldığı günden bu yana sürekli moral bozmak, milletimizin yaşadığı heyecanı, umudu, beklentiyi baltalamak üzere hareket etmektedirler. Bunlar öyle bir haldeki, otomobil fabrikası kurulduğunda sırf “üretim yapmasın” diye giderler fabrikayı yakmak için sabotajda bulunurlar.
Türkiye’yi düşünseler yapılan başlangıcı alkışlar, destekler ve otomobil üretme takvimini takip ederek, ortaya çıkan eksiklikleri, verilen sözleri eleştirirler. Ama bunlar daha yolun başında başarının önüne taş koymak için birbiriyle yarışmaktadır.
Kemal Kılıçdaroğlu 2019’un Mart ayında “Hani oturdular, büyük gösteriler yaptılar. İş adamları bir araya geldi. Bakanlar, Başbakanlar, Cumhurbaşkanları bir araya geldi. Otomobil üretiyoruz dediler. Hani nerede? Milleti kandırmak için.. Nerede?” diyordu. 2019 son haftasında otomobillerin prototipleri ortaya çıktığı ve üretim takvimi belirlendiği halde CHP’liler hala yerli otomobil konusunda olumsuzluklarını sürdürüyor ve yerli otomobili beğenen yönde yorum yapan CHP’lileri de adeta linç ediyorlar.
CHP’nin kuruluş aşaması yerli ve milli üretim üzerine iken, bugün yerli ve milli olan her şeye düşmanlık noktasına gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradenin kurduğu parti bugün Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışan terör örgütleriyle kol kola işbirliği yapma durumuna geldiyse fazla bir şey beklemek de bizlere zaman kaybı olmaktadır.
Birileri CHP ve yancılarına güzele güzel, kötüye kötü demenin gerçek muhalefet olduğunu, güzele çirkin, kötüye güzel demenin ruh hastalığı olduğunu öğretmelidir.