Ormanlarımız adeta planlı, düzenli bir şekilde bir karanlık el tarafından yakılıyor. Antalya’daki orman yangını söndürülmeden Muğla’dan, Muğla’daki yangın söndürülmeden İzmir’den, İzmir söndürülmeden İstanbul’dan ve başka bir bölgeden orman yangını haberleri geliyor. İstanbul ve Muğla’daki orman yangınları PKK’nın da içinde olduğu Halkların Birleşik İntikam Milisleri tarafından üstlenilmişti.
Orman yangınları maalesef yıllardan bu yana Türkiye’nin kaderi olmuş durumdadır. Kimi zaman terör örgütleri tarafından, kimi zaman rant peşinde koşan iktidarlar tarafından, kimi zaman da bilinçsiz, şuursuz vatandaşlar tarafından ormanlarımız yakılıyor. Orman demek can demek, cana nefes demektir. Son orman yangınlarında bazı orman yangınlarını terör örgütü PKK üstlendiği halde, CHP hükümet üzerinden provokatif söylemlerde bulunmaktadır.
İşin en ilginç ve tuhaf yanı ise sicili birçok orman yangını ile dolu olan terör örgütü PKK’nın siyasi yaltakçısı HDP de CHP’nin yanında bu provokatörlüğe omuz vermektedir.
Bu konuda da MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli geçtiğimiz haftalarda yaptığı “PKK ormanları yakarken çıtını çıkarmayan, hatta sinsi sinsi gülümseyen bölücü HDP’nin, Kaz Dağları’nda su ve vicdan nöbetine girmesi ise tiyatrodur, masaldır, aldatmadır. Farklı ve maksatlı bir hazırlığın varlığına işarettir. Biz ormanlarımızın yok edilmesini asla doğru bulmayız. Ancak PKK/HDP’nin taraf olduğu bir yerde de bit yeniği olduğuna inanırız. Orman yakan namertlerin ağaç kesiliyor diye çığlık atması skandal ötesi bir çarpıklık, mide bulandırıcı bir çelişkidir.” şeklindeki açıklamasıyla bu konuya dikkat çekmişti.
Orman yangınları ve ağaç kesimleri konusunda samimi olmayanların gürültüsü ve provokasyonu çok net gözükmektedir. Fakat Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin orman yangınları karşısındaki açıklamaları da bunların ekmeğine yağ sürmektedir.
CHP ve yancıları “AKP iktidarı rant için ormanları yakıyor” diye PKK’nın üstlendiği yerlerde bile provokatörlük yaparken, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli öyle tuhaf açıklamalar yapıyor ki, bu konuda adeta provokatörlük yapanlara pas atıyor. Türk Hava Kurumuna ait uçaklarla ilgili kullandığı üslup, bir bakan sorumluluğuna yakışmadığı gibi, ormanlar yanarken polemik yapmanın sırası olmadığını anlaması gerekmektedir.
Orman yangınlarını söndürmek için “Uçaklarımız uçmaya hazır” diyen THK ile ağız dalaşı yapmak yerine, planlı, düzenli ve kontrollü bir iş birliği yapma çağrısı kime, ne kaybettirir?
Uzmanlar inceler, kontrol eder varsa sıkıntı, ona göre bir çözüm modeli ortaya konur. Ormanlar yanmaya devam ederken, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve THK arasında tartışmanın yeri ve zamanı mıdır? Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli diyor ki; “Uçaklar güvensiz, motoru yok, yağı yok”, THK diyor ki; “Uçaklarımız sağlam, çalışıyor. Ücretsiz, yangına müdahale etmeye hazırız”
Ormanlar yanarken bu tartışmalar hâlâ devam ediyordu. Orman yangınlarına karşı bu tartışmaları bir kenara bırakıp, bu saatten sonra geniş bir çalışma yapıp, hangi alanda eksikler varsa acilen tamamlanmalıdır. Her il ve bölgede orman yangınlarına karşı geniş çaplı müdahale edecek uçaklar her an göreve hazır hale getirilmelidir. Tarım ve Orman Bakanlığına bu konuda çok büyük sorumluluklar düşüyor.
Aksi halde her yangın sonrası böyle tartışmalar yaşayacaksak vay Türkiye’nin haline, vay o ormanların haline… Ormanlar bu ülkenin millî serveti, cana can katan hazinesidir. Onu korumak herkesin millî görevidir. Ormanlar kimsenin istismar alanı olmamalıdır. Gelecek nesilleri korumak, ormanı korumakla başlar…