1993 yılında Van'ın Başkale ilçesinde teröristlerle girilen çatışmada şehit olan Astsubay Namık Ayhan Akbaba'nın annesi, Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Akbaba hakkında, CHP'nin, 5 Aralık 2017 tarihinde kadınların seçme ve seçilme hakkının 83'üncü yıl dönümünde düzenlediği 'Eşitlik ve Adalet Kadın Buluşması' programındaki konuşmasında, cumhurbaşkanına hakaret ettiği suçlamasıyla dava açılmıştı. Geçtiğimiz gün mahkemesi vardı ve bu davadan beraat etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın da “Cumhurbaşkanı'mızın, şehit annesi Pakize Akbaba hakkında bir şikâyeti olmamıştır. Soruşturma re’sen başlatılmış ve kamu davası açılmıştır. Şehit annesi olduğunun anlaşılması üzerine, duruşmada da şikâyetçi olunmamıştır” açıklamasını yaparak beraat sürecinin izahını yapmıştır.
Ben de şehit anası Pakize Akbaba’nın beraat kararını görünce “Bir şehit anası ceza alsaydı elbette yüreğimiz yanardı. Sonuç iyi oldu. Ama bir şehit anası da PKK’nın siyasi kampı haline dönüşen, PKK yaltakçısı HDP ile ittifak yapan CHP’den milletvekili adayı olmayı, CHP toplantısında boy göstermeyi de kendine yakıştırmamalıydı!”
“Sağ tarafına, öldürülen teröristle Mecliste basın toplantısı yapan CHP’li yöneticiyi alan, CHP’li şehit anası Pakize Akbaba “Susmayacağım. Artık daha çok konuşacağım” demiş. Pakize Ana mesela Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Demirtaş hemen serbest bırakılmalı” sözünden başlayabilirsin! “ şeklinde sosyal medya hesabım üzerinden bir değerlendirme yapmıştım.
Bunun üzerine şehit anası Pakize Akbaba da sosyal medya hesabı üzerinden “Yıldıray evladım, ben oğlumu ne CHP’ye ne MHP’ye ne bir başka partiye feda ettim. Ben oğlumu yüce Türk devletine şehit verdim. Ben hiçbir partili değilim, beni böyle çirkin siyasi kavgalarınıza alet etmezseniz sevinirim. Sana aşağıda bir video paylaşıyorum onu izle lütfen. Şimdiki ittifak ortağınız AKP’nin PKK’yla ortaklık yaptığı günlerde biz bu eylemi yaptığımız gün, Bahçeli’nin yanına derdimizi anlatmaya gitmek istedik, bizi kabul etmedi. Bunu da bil, bana öyle sitem et evladım.” şeklinde bir cevap verdi.
CHP, İP, HDP, FETÖ destekçisi olarak bilinen sayfalar bile “Yıldıray Çiçek, şehit anasını linç ettirmeye çalışıyor” paylaşımları yaptılar. Oysa paylaşımlarımda bir saygısızlık olmadığı gibi, “Bir şehit anası ceza alsaydı elbette yüreğimiz yanardı. Sonuç iyi oldu.” cümlemizden bu sonuçları çıkarmaları ileri derecede ruh hastası olduklarını gösteriyor. Bir şehit anasına saygısızlık yapabileceğimizi düşünmeleri bile şerefsizlik, haysiyetsizlik ve namussuzluktur.
Oysa yazdıklarım gayet net ve anlaşılır düzeydedir. Pakize Akbaba şehit evladının ruhunu sızlatacak bir şekilde CHP birlikteliği ve CHP sözcülüğü yapmaktadır.
2015 seçimlerinde CHP’den milletvekili aday adayı olmuş ama aday yapılmamıştı. 2017 yılında da CHP’nin bir programına katılıp Cumhur İttifakı'nı eleştiren konuşmalar yapmıştı. Son yerel seçimlerde de Ekrem İmamoğlu propagandalarını “Ben kendimden şüphe ederim, İmamoğlu’ndan şüphe etmem.” sözleriyle kimseye bırakmamıştı.
CHP 2014 yılından bu yana adeta PKK açılımı yapmaktadır. O günden bu güne PKK açılımına sürekli yeni bir şeyler katmaktadır.
Pakize Akbaba bir gün olsun CHP’nin PKK-HDP yakınlığını, iş birliğini, ittifakını eleştirmiş midir?
“Ben AKP’nin yaptığı açılımlara karşı çıktım” diye bize örnek veren Pakize Ana, niçin şimdi CHP’nin PKK açılımlarına karşı çıkmıyor?
O günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli’den başka direnen ve mücadele eden lider var mıydı? Biz de bu mücadelenin ışığında yazılarımızda en sert ifadeleri kullanıyor, adeta çarpışıyorduk. Bu yüzden de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’de en fazla dava açtığı yazar olmuştum.
Biz, o gün PKK açılımlarına karşı nasıl mücadele verdiysek, şimdi gelinen noktada da terörle mücadelede başarılı bulduğumuz AKP’ye destek veriyoruz.
Gün boyu randevulu-randevusuz yüzlerce kişiyle görüşen MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, acaba sizinle niye görüşmemişti? Hiç düşündünüz mü?
“Ben hiçbir partili değilim, beni böyle çirkin siyasi kavgalarınıza alet etmezseniz sevinirim” diyorsunuz da, bu sözünüzün içeriğini niye uygulamıyorsunuz?
2014 yılından beri şehitlerimizin katilleriyle yol yürüyen CHP’den milletvekili aday adaylığınız nedir?
Terörle mücadelenin en yoğun yapıldığı bir dönem, CHP’nin toplantısına katılıp Cumhurbaşkanı'na, Cumhur İttifakı'na saldırmak ne demektir?
Hadi kendinizi CHP’ye yakın görüyor, her fırsatta AKP ve MHP’ye saldırıyorsunuz da, CHP’nin PKK ve HDP ilişkisine diyecek bir çift sözünüz de mi yok?
“Ben kendimden şüphe ederim, İmamoğlu’ndan şüphe etmem.” dediğiniz Ekrem İmamoğlu, “Ben Demirtaş’ın siyasetteki çizgisini çok beğeniyordum”, “Cezaevine Demirtaş’ı ziyarete gitmek isterim”, “HDP’lilerin başımın üstünde yeri var. HDP’lilere layık olmaya çalışıyorum” dediğinde, terör örgütü PKK’ya hizmet eden HDP’li belediyelere kayyum atanmasına karşı çıktığında, Fransa’da HDP’li belediye başkanlarına sahip çıkmak için Türkiye’yi şikâyet ettiğinde niçin Şehit Anaları Derneği Başkanı olmanın hassasiyetini göstermediniz?
Kemal Kılıçdaroğlu “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” dediğinde, “YPG bize saldırmaz” dediğinde, PKK’nın kapatılan gazetesine, televizyonuna sahip çıktığında, 4600 teröristin öldürüldüğü Afrin Operasyonu'na karşı çıktığında, PKK'nın kapatılan televizyon kanalı IMC'de "Anayasa'nın 2. ve 3. maddelerini gelin değiştirelim" dediğinde, HDP ile sözde Adalet Yürüyüşü'nde beraber yürüdüğünde, HDP ile yerel seçimler ittifakı yaptığında, HDP ve PKK’ya yakın isimleri CHP’den belediye başkan adayı yaptığında niçin Şehit Anaları Derneği Başkanı olmanın duruşunu göstermediniz?
Şehit anası ve Şehit Anaları Derneği Başkanı olmanız, sadece AKP-MHP söz konusu olduğunda mı aklınıza geliyor? Niçin CHP’nin ihanetleri karşısında tek kelime edemiyorsunuz?
Sizi CHP’ye götüren, milletvekili aday adayı olmanızı destekleyen, CHP’nin programında konuşmanızı sağlayan ve geçtiğimiz gün mahkemede beraat ettikten sonra yaptığınız konuşmada hemen sağınızda duran ve orada nutuklar atan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba kimdir?
TSK tarafından daha üç gün önce Rasulayn'da öldürülen PYD'li terörist Özge Aydın (kod adı Ceren Güneş) ile TBMM’de beraber basın toplantısı yapan kişidir. 2014 yılında Ayn el-Arap’a (Kobani) gidip, sözde Kobani Kantonu Başbakanı Enver Müslim, sözde PYD Kobani Başkanı Asiye Abdullah isimli teröristlerle görüşen kişidir. Basın toplantısı yaparak HDP Eş başkanlarının ve milletvekilinin gözaltına alınmasına karşı çıkan kişidir. Terörist Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret eden ve “Demirtaş’ın tutuklanması asla kabul edilemez” diyen kişidir.
Terör örgütü PKK’ya hizmet eden HDP’li belediyelere kayyum atanmasına “Seçilmiş belediye başkanlarını görevden almak, çadır devletlerinin tarzıdır. Halkın iradesine yapılan darbe asla kabul edilemez. “ tepkisini gösteren kişidir!
Böyle biri kılavuzunuz olacak ama hâlâ Şehit Anaları Derneği Başkanı sıfatını taşıyacaksınız.
Ha bir de Pakize Akbaba’yı “HDP, Kürtlerin siyasal temsilcisidir” diyen, CHP’nin HDP ile yerel seçimler ittifakına sırf menfaatleri için onay veren ve destekleyen Meral Akşener adliyede karşılamış…
Curcunaya bak sen!
Pakize Akbaba, dün AKP’nin açılımlarına karşıydı da, bugün niçin CHP’nin açılımlarına karşı değildir?
Pakize Akbaba, şu an terörle mücadelede en yoğun dönem yaşanırken, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında her gün teröristler temizlenirken niçin terörle mücadeleye engel olmaya çalışan CHP ile beraberdir?
Pakize Akbaba nereden bakarsanız bakın büyük bir tutarsızlık içindedir. Bu tutarsızlıklar en başta kendi şehit evladının ve tüm şehitlerimizin ruhunu incitmektedir.
Ben, şehit evladınız Namık Ayhan Akbaba'nın ve tüm şehitlerimizin hakkını korumaya ve onların katillerine kim destek verirse onlarla mücadeleye etmeye çalışıyorum. Benim meselem budur.
Sizin meseleniz CHP’yi korumak, onların şehit anası istismarına onay vermek ise bu sizin meselenizdir.
Kurduğum cümlelerde bir tane saygısızlık yoktur.
Tek vurguladığım konu, bir şehit anasının ve Şehit Anaları Derneği Başkanı’nın, CHP’nin PKK ve HDP ilişkileri karşısında suskunluğu ve desteğidir. İçimizi acıtan budur.