PKK AÇILIMINDAN SORUMLU ADAMIN TİYATROSU! / Yıldıray Çiçek

Yıldıray ÇİÇEK

  "Ertuğrul Gazi'nin manevi huzurunda bu takım itişmelerin olması yani burası siyaset arenası değil çekişmenin, çatışmanın yaşanacağı bir arena değil. Bu tür günler, günlük beraberlik günleridir. Hep birlikte geçmişimizi, tarihimizi yad ederiz, anarız ve bugünü de birlik beraberlik üzerinde daha fazla nasıl kurabiliriz, bunu bütün Türkiye'ye yansıtmamız gereken günlerdir ama maalesef bazı şahıslar provokasyon çıkarttılar, kürsüyü tekmelediler. Şimdi üzerinde Türk bayrağı olan bir kürsünün tekmelenmesi, devrilmesi, büyük bir şuursuzluk, büyük bir densizliktir. Bu kansızlığı yapanlar değil milliyetçi olmak milliyetçi bile geçinemezler. Bu provokasyonu yapanlar, bu hakarette bulunanlar elbette yargı önünde hesap vermelidir. Şahıslar da zaten yakalanmıştır." Bu sözler Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'a ait sözler. Bu sözleri 733. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri'nde, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin konuşma sırası verilmemesi üzerine bir Alperen Ocakları mensubunun kürsüye saldırıp, mikrofonu kapması üzerine söylüyor. Söğüt gibi birlik ve beraberliğin ruhunu yansıtan bir atmosferde bu tür olayların yaşanması gerçekten çok üzücü bir durumdur. Bu gerginliklerin ve olayların temeli bizzat AKP'nin varlığıdır. Geçtiğimiz yıllarda da AKP'nin fişeklediği olaylar olmuştur. Bu son olayda da BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'ye 'Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına destek vermedi' diye özel kin ve nefret duydukları bir gerçektir. AKP'nin yandaş ve havuz medyasında Sayın Mustafa Destici hakkında çıkan kara propaganda yazıları bunun en somut örneğidir. BBP, AKP'nin politikalarına destek verdiği günlerde de "BBP'li kardeşlerimiz" diye öve öve bitiremeyende yine bunlardı.  Söğüt'te sadece BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'ye değil, MHP heyetine de yine bu AKP kadrosu bulaşmıştır. Adam gibi, insan gibi Söğüt alanına girmekten aciz AKP kadrosunun koruma ekibi sağa-sola bulaşarak Başbakan görünümlü Ahmet Davutoğlu'na yol açmaya çalışmıştır. MHP Lideri Devlet Bahçeli'de Söğüt'ün manevi huzurunda yine devlet adamlığı ve insanlık dersi vererek "O zaman biz de daha sonra gireriz. Sonuçta devletin başbakanıdır. Doğrusu da budur, biz bekleriz." demiştir. Türk devletini yönetip de, bu devlet adamlığını ve adabını anlayacak kapasite maalesef onlarda yoktur. Tekrar dönelim bizimde olmasa iyi olur dediğimiz olaylara ve Yalçın Akdoğan'ın sözlerine…  Yalçın Akdoğan'ın "Şimdi üzerinde Türk bayrağı olan bir kürsünün tekmelenmesi, devrilmesi, büyük bir şuursuzluk, büyük bir densizliktir. Bu kansızlığı yapanlar değil milliyetçi olmak milliyetçi bile geçinemezler." sözü gerçekten ibretlik bir sözdür. Bu sözleri söyleyen kim hükümetin PKK Açılımını Beşir Atalay'ın elinden alıp, devam ettirecek kişi söylüyor. Türk bayrağı düşmanlığında bu kadar sicil sahibi olan ve PKK'lıların şuan Güneydoğu da Türk bayrağı yakıp yırtıp, yerine PKK paçavraları asmasına müsaade eden hükümetin bir mensubu söylüyor. PKK'nın askeri kışladan indirdiği Türk bayrağını bile , "Paralel Devlet, MHP, CHP indirdi" diyecek kadar aklı ve gözleri kararmış zihniyetin mensupları söylüyor. Türk bayrağı olan kürsünün tekmelendiği iddiası üzerinden laf salatası yapan bu zihniyet , "Türk bayrağının adı değiştirilsin" diyen kadını "Akil Adam" yapan zihniyettir. PKK'lılar askeri kışlanın önünden geçerken, askerler tarafından kaldırılan Türk bayrağını "Bu tabii ki orada vatandaşlarımızı olduğu gibi batıda da vatandaşlarımızı ciddi bir reaksiyona sevkediyor." diyerek savunan pişkinliğin adıdır bu zihniyet. "Diyarbakır'da Kürdistan bayrağı ile karşılaştım bunu hayal bile edemezdim" diyen Barzani'nin başını temizleyen ihanetin adıdır bu zihniyet! Arif Nihat Asya'nın o meşhur BAYRAK şiirinin, okul kitaplarımızda ve dergilerimizde yer almasını yasaklayan ve sebep olarak da şiirin ikinci kıt'asında yer alan "Sana benim gözümle bakmayanın/ Mezarını kazacağım/ Seni selâmlamadan uçan kuşun/ Yuvasını bozacağım!" dizelerini şiddet içerikli bularak çıkaran gafletin adıdır bu zihniyet! PKK Açılımdan sorumlu Yalçın Akdoğan çocuklara uykudan önce masal anlatıyor herhalde? "Milliyetçilikle hesaplaşma zamanı gelmiştir" diyen Ahmet Davutoğlu'nun ve bu AKP zihniyetinin Söğüt'ün manevi ikliminde ve atmosferinde ne işi vardır? Haçlı Cübbe giymiş, Haçlı Seferlerini övmüş, Haçlı Ordularına dua etmiş, Haçlı projelerde görev almış bir zihniyet Söğüt'te neyin peşindedir? Güneydoğu'da PKK ve Apo paçavrası dalgalanmayan yer kalmamış, AKP iktidarı Öcalan ve Barzani'ye "Kürdistan kurun" alanı açmış Yalçın Akdoğan edebiyat peşinde… Daha açık söyleyeyim ahmak idare etme peşindedir. Milli şuur sahibi herkes yaşananları görüyor ve bunun sorumlusunun AKP olduğunu biliyor. Diyarbakır'da PKK'lı-Barzani ruhuyla davran, Söğüt'e gel Osmanlı maskesi tak! Yalçın Akdoğan bu aldatma ve kandırma huyunuz nereye kadar sürecek? Bu ihanetiniz tarihe geçmişken hala Türk bayrağı ve milliyetçilik gibi çok değerli bir kavramı niye ağzınıza alırsınız ki? Sizin yol arkadaşlarınız Öcalan ve Barzani olmuşken bu ihanet tiyatronuz bitmeyecek mi sanıyorsunuz? Bu milletin Türklük ruhu elbette hala yaşıyor. Sizin zihniyeti bir gün ezdiğinde yaşadığını anlayacaksınız.  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.