CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Uşak'ta "Milliyetçi Hareket Partili arkadaşlarıma şunu söyleyeyim. Siz ne kadar milliyetçiyseniz, biz de o kadar milliyetçiyiz. Siz ne kadar ülkücüyseniz, biz de o kadar ülkücüyüz." demesinden sonra sosyal medya adeta yıkıldı. Sosyal medya, Kemal Kılıçdaroğlu capslerinden, videolarından geçilmez oldu.
Eskiden bazı AKP'li yöneticiler "Ülkücü kardeşlerimiz" diye başlayan miting nutukları atar, "Aramızda Ülkücülerde var" diyerek siyasi tezgâh peşinde koşarlardı. Bu işi, şimdi HDP ile birlikte köşeye sıkışan Kemal Kılıçdaroğlu yapmaya başladı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun önce Adana'da "Aramızda ülkücüler de var!" diye miting spotu çıkarması, sonra Uşak'ta kendisini "Milliyetçi-Ülkücü" ilan etmesi köşeye sıkışan Kemal Kılıçdaroğlu'nun arayışları olmaktadır.
PKK'nın kapatılan televizyon kanalı IMC Tv'ye çıkıp "Anayasa'yı değiştirelim" diyen Kılıçdaroğlu, Banu Güven'in "2. ve 3. maddeleri mesela" sözlerine "tabi" diye karşılık vermişti. Baktı olmuyor. Kendisini ""Milliyetçi-Ülkücü" ilan etti.
CHP kurultayında "Diyorlar ki; efendim sen doğuda başka batıda başka konuşuyorsun. Hakkari'de yerel yönetim özerklik şartını getireceğim dedim. Yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğim." diyordu. Baktı olmuyor. Kendisini "Milliyetçi-Ülkücü" ilan etti.
Terör örgütü PKK'ya hizmet eden HDP'nin belediye başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasına ilk karşı çıkan oldu. PKK'ya hizmet eden IMC televizyonunun ve diğer yayın organlarının kapatılmasına ilk karşı çıkan oldu. Baktı olmuyor. Kendisini "Milliyetçi-Ülkücü" ilan etti.
PKK'nın siyasi uşağı HDP ile birlikte İstanbul-Kartal'da ortak miting düzenledi. Baktı olmuyor. Kendisini "Milliyetçi-Ülkücü" ilan etti.
CHP milletvekillerinin kimini PKK'lı Selahattin Demirtaş'a, kimini PKK'lı Ahmet Türk'e "geçmiş olsun" demeye, destek olmaya gönderdi. Baktı olmuyor. Kendisini "Milliyetçi-Ülkücü" ilan etti.
PKK'nın Suriye kolu YPG için "YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur." dedi. Baktı olmuyor. Kendisini "Milliyetçi-Ülkücü" ilan etti.
7 Haziran sonrası PKK'nın partisi HDP ile koalisyon kurmak için çırpındı. Baktı olmuyor. Kendisini "Milliyetçi-Ülkücü" ilan etti.
Kemal Kılıçdaroğlu bu siciline rağmen kendini "Milliyetçi-Ülkücü" ilan edince aklıma Nasrettin Hoca'nın şu Leylek fıkrası geldi:
Nasreddin Hoca'ya bir gün komşunun kızı, pencereden başını sarkıtıp:
- Hocam, demiş, leyleği havada görmek gezmeye, yerde görmek yatmaya, bacada görmek de birine sevdalanıp baca gibi tütmeye delalet edermiş. Doğru mu bu?
Hikâye bu ya, o güne kadar hiç leylek görmemiş olan Nasreddin Hoca merakla sormuş:
- Leylek de ne oluyor?
- Bak Hocam, demiş komşu kızı, biri sizin bacada?
Hoca başını çevirip bacaya bakmış. Gözlerine inanamamış. Geri dönüp sezdirmeden bacaya çıkmış. Bir hamlede leyleği yakalayıp eve getirmiş. Kuş dese benziyor gibi ama değil.
Eline makas mı almış, yoksa bıçak mı almış, orası bilinmez; hayvancağızın gagasını, bacağını, kanadını bir güzel düzelttikten sonra:
- Eh, demiş, şimdi kuşa benzedin!
***
Peki, bu kadar sicille seni kessek, biçsek "Ülkücü-Milliyetçi" olabilir misin Kılıçdaroğlu?
CHP içinde, PKK ile bu kadar yakınlaşmanın sıkıntılarını yaşadığı için kendini "Milliyetçi-Ülkücü" ilan eden Kemal Kılıçdaroğlu siyasi mizahın güçlü temsilcisi olmuştur.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun en büyük komedisi ise "Anayasa'nın 2. Ve 3. Maddelerini değiştireceğiz" dediği halde, "Özerkliği getireceğiz" dediği halde, bunları yapmayan ve vaat etmeyen MHP'ye şimdi "Anayasa değişirse bunlar olacak" diye saldırmasıdır.
Gerçekten âlem adamsın Kılıçdaroğlu!