PKK'LI DEMİRTAŞ'LA ÇOŞAN DEĞİŞİMCİLER

Yıldıray ÇİÇEK

PKK'nın kucağına oturarak siyaset yaptığını sanan, ipinin bir ucu İmralı'da, diğer ucu Kandil'de olan Selahattin Demirtaş, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin HDP'li sözde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kalkması için gösterdiği duruş ve çabadan dolayı rahatsızlığını yansıtmak için Van'da yaptığı bir konuşmada "Hele hele mecliste sol tarafımızda oturan küçük bir milliyetçik parti var. Gece gündüz HDP'lilerin dosyasını getirin hemen kaldıralım diyorlar. Niye yapıyor biliyor musunuz? Koltuk elden gidecek koltuk. Kongre yapılacak MHP'de koltuğunu kaybedecek beyefendi. HDP'ye saldırarak kendini kurtarmaya çalışıyor." demiş…

PKK'nın siyasi taşeronu olan Selahattin Demirtaş'ın bu sözlerinden sonra bayram havası kimde esiyor biliyor musunuz? MHP'nin içini  "Değişimci" sıfatıyla karıştıranlarda…

"Kimi alçakların diline düştük" diye, kimi "Bizi köpeklere maskara ettiniz ya" diye sözde üzülüyor havası vererek, bu sözler üzerinden aslında mutluluk yaşıyorlar.

Selahattin Demirtaş'ın kurduğu cümleleri zaten her gün "değişimciyiz" diyenler kurmuyor mu?

1 Kasım akşamından bu yana "HDP'nin gerisine düştük" diye MHP yönetimine saldıran sizinle,  Selahattin Demirtaş'ın sözleri arasında ne fark vardır?

7 Haziran seçimlerinden önce "HDP'nin barajı geçip geçmemesinin kendisi için bir mahsuru olmadığını" söyleyen bir MHP Genel Başkan adayı, 1 Kasım seçimlerinden sonra "HDP'nin gerisinde duran milletvekili sayısını ülkücü hareketin hak etmediğini düşünüyoruz"açıklaması yapıyorsa, bunların Selahattin Demirtaş ile arasında ne fark kalıyor?

Geçmişi solcu-Marksist olduğu ortaya çıkan bir MHP Genel Başkan adayı "Bu seçim, Demirtaş'ın kişiliğiyle HDP'yi Türkiyelileştirdi. Bu Türkiye için kazanımdır." diye HDP ve Demirtaş'ı Türkiye'de ilk öven olup, sonra çıkıp "Biz Saray'ın MHP'yi bitirme, HDP'nin gerisinde bırakma projesini yerle bir edeceğiz." diyorsa, bunların Selahattin Demirtaş ile arasında ne fark kalıyor?

1 Kasım seçimlerine göre MHP'nin oy oranı %11.9, HDP'nin oy oranı %10.8'dir. MHP'nin oy oranı HDP'den yüksektir. MHP, 7 Haziran seçimlerine göre 2 milyon oy kaybettiği için 40 milletvekilini kaybetmemiştir. Milletvekili kaybedilen illerde toplamda 36 bin oy fazla alınsa MHP 40 vekilini korumuş olacaktı. Misal Tokat, Eskişehir gibi illerde MHP milletvekili adayları 600-700 oy fazla alsa yine milletvekili seçilmiş olacaktı. Diğer bazı illerdeki durumda buna benzer şekildedir. Yani bu durumun kaybedilen 2 milyon oyla alakası yoktur. 1 Kasım seçimlerinde de MHP'nin 500 bin oyu HDP'den fazladır. Ama seçim sisteminin azizliği de bu şekilde bir milletvekili tablosu ortaya çıkarmıştır. Asla MHP-HDP kıyaslaması için bu bilgileri vermiyorum. Burada izaha çalıştığım Selahattin Demirtaş ile aynı düşünceleri uyumlu bir şekilde paylaşanlara bir cevaptır.

MHP siyasi bir namussuzluktan, siyasi bir şerefsizlikten değil, ilke ve ülkülerinden taviz vermediği ve büyük bir kara propaganda saldırısına maruz kaldığı için 1 Kasım seçimlerinde oy kaybetmiştir.

Birisi "1 Kasım'da aday yapılmadım" diye evinden çıkmadı ve MHP'nin hiçbir seçim çalışmasında yer almadı. Diğeri seçimlerden önce Milliyet Gazetesine "HDP barajı aşar, MHP aşamaz" diye demeç verdi. Şimdi MHP içindeki bunların yandaşları Selahattin Demirtaş'ın sözleri ve MHP-HDP milletvekili sayısı üzerinden MHP yönetimine saldırmaktadır.

Hem de PKK'lı Selahattin Demirtaş'ın sözlerini ölçü alarak MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi hedef yapmaktadırlar. Oysa Selahattin Demirtaş'ın sözleri MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin haklılığını bir kez daha göstermiştir.

PKK'lı Selahattin Demirtaş'a göre MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin suçu "Gece gündüz HDP'lilerin dosyasını getirin hemen kaldıralım" demesi… Buna karşı çıkabilecek bir tane Ülkücü, Türk milliyetçisi var mı?

Ama Ülkücü-Milliyetçi maskesiyle Selahattin Demirtaş'ın sözleri üzerinden dalga geçen birçok kişi var…

Değişimcilerle aynı dili konuşan Selahattin Demirtaş'ın yerinde olsam "Bu seçim, Demirtaş'ın kişiliğiyle HDP'yi Türkiyelileştirdi. Bu Türkiye için kazanımdır." diyen MHP Genel Başkan adayını MHP'nin başında görmek isterdim… Çünkü bir HDP'li bile Selahattin Demirtaş'ı bu şekilde övememiştir.

Geçmişten bir örnek vermek istiyorum.

1991 yılında MHP(MÇP) Refah Partisi ve IDP ile yaptığı ittifaktan 19 milletvekili kazanmıştı. Daha sonra 6 milletvekili de MHP'den (MÇP) istifa edip BBP partisini kurmuştu. MHP'nin 13 milletvekili kalmıştı.

O tarihte PKK'nın partisi HEP'de SHP ile ittifak yapmış 21 milletvekili çıkarmıştı.

PKK'nın 21 milletvekili varken, o zaman 13 milletvekili olan MÇP'nin Genel Başkanı Başbuğ Alparslan Türkeş davasına ihanet mi etmişti?

Dalga geçilecek bir durum mu yaşanmıştı?

MHP'nin ilkesi, ülküsü sandalye sayısına göre mi değer kazanıyor?

O günlerde DYP'de siyasete başlayan ve gençliği sol kültürle şekillenen şahıslar siz önce gidinde MHP'nin tarihini okuyun, araştırın…

Selahattin Demirtaş sende bir hukukçusun, MHP'deki değişimcilerle beraber otur da MHP Genel Merkezi'nin mahkemeye sunduğu savunma dilekçesinin içeriğini oku… Belki hukuk alanında ufkun açılır…

MHP'nin derdi kendi mahkemesi değil, zaten ortada böyle bir dertte yoktur. MHP'nin meselesi sizin gibi bölücülerle olan mücadelesidir. MHP Lideri Devlet Bahçeli işte bu yüzden HDP'li bölücülerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını gece-gündüz istemektedir. Senin rahatsızlığını anlıyoruz da, bu halden "Değişimciler" neden rahatsız?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.