İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçildiği günden bu yana her gün yeni bir polemikle gündemde kalmayı başarıyor. İstanbul gibi, fethi Peygamberimiz tarafından müjdelenmiş kutsal bir kente “Pontus” haritaları önünde fotoğrafları çıkan ve Yunan medyasının “Bizim Çocuk” dediği birinin gelmesi çok büyük talihsizlik ama demokrasinin sonucu olan, onun İstanbul’a belediye başkanı olmasına da keşke hizmetini, dürüstlüğünü görerek katlansak…
Ama nerde?
Ekrem İmamoğlu dendiğinde, akla hemen terörist Demirtaş ve terör örgütü uzantısı HDP geliyorsa…
(Ekrem İmamoğlu’na en çok yalakalık yapan ve onun için çalışan İP isimli partinin Genel Başkanı diyor artık “HDP, PKK uzantısıdır” diye)
Ekrem İmamoğlu dendiğinde, akla hemen sel ve deprem gibi acı olaylar yaşandığında ortaya koyduğu tatil pozları geliyorsa…
Ekrem İmamoğlu dendiğinde, akla hemen geldiği günden bu yana İstanbul’da ortaya hiçbir hizmet koymamış ama HDP’li belediyelere kayyum atanmasına karşı çıkan, görevden alınmış belediye başkanlarıyla poz vermek için Diyarbakır’a giden ve HDP’li belediyelere kayyum atandı diye Avrupa’ya gidip Türkiye’yi şikâyet eden, terörle mücadele için yapılan Barış Pınarı Harekâtı’na karşı çıkan bir profil çizerek, Türkiye siyasetine ve Türk devletinin güvenlik meselelerine burnunu sokan geliyorsa…
Ekrem İmamoğlu dendiğinde, akla hemen bir ikiyüzlülük, bir güvensizlik ve onu konuşurken görünce “acaba yine ne planlıyor?” duygusu geliyorsa…
İstanbul gerçekten emin ellerde değildir. İstanbul için heba olmuş günler yaşanıyor demektir.
Artık kendisini canla başla destekleyenler bile feryat etmektedir. AKP’nin haber sayfası diye bilinirken, yerel seçimlerde kendini Ekrem İmamoğlu’nun kazanması için onun şövalyesi kılığına sokan Ensonhaber bile, şimdi onunla her haberinde dalga geçmektedir. CHP militanı gibi gazetecilik yapan ve Ekrem İmamoğlu’nun kazanması için kendini parçalayan Can Ataklı isimli gazeteci bile geçtiğimiz hafta Ekrem İmamoğlu’nun “çapsızlığını, iş bilmezliğini, acemiliğini” vurgulayarak “İstanbul’a yakışmıyor” dedi.
Daha önce de Yılmaz Özdil isimli angut “Hassas günlerde tatile gitmen yakışmıyor” diye onu eleştirmişti. Onu destekleyen birçok sanatçının, gazetecinin, siyasetçinin hayal kırıklıklarını ve onun çapsızlıklarını eleştiren sözlerini arşivlerden bulabilirsiniz. Gerçi İstanbul Büyükşehir Belediyesini Ekrem İmamoğlu’nun yönetip yönetmediği de şüphelidir. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle ilgili her taşın altından, adeta Ekrem İmamoğlu’nun propaganda Goebbels’i olmuş Murat Ongun çıkmaktadır. Ekrem İmamoğlu ile kazanıp, belediyenin iradesini Murat Ongun’a bırakmışlar anlaşılan…
Ekrem İmamoğlu’nun gündeme gelen ve bir hayli tartışması olan son konusu da 23 Nisan’da çocuklar için dağıttığı bir broşürde yer alan çizimler, resimler ve yazılar olmuştur.
Bunlar içinde en çok dikkati çeken ve tartışması yapılan ise İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilik temsilcisi din adamlarının çizilmesi ve sanki Alevilik ayrı bir din gibi onların yanına Alevi dedesinin konulması olmuştur. Hadi broşür içindeki “Başkan Şaşırma, Sabrımızı Taşırma” pankartı arkasına resmedilen kişilerin teröristbaşı Öcalan’a, terörist Demirtaş’a benzetilmesi zorlama bir suçlama diyelim. Ama Aleviliğe ayrı bir din algısı yaratmak düpedüz bölücülüktür. Öyle Sevilay Yılman gibi yazarların Ekrem İmamoğlu’nu masumlaştırma çabalarıyla örtülecek bir durum değildir. Sevilay Yılman, Alevileri İslam dini dışı gösterme projelerine tetikçilik yapmak yerine, PKK’lı, DHKP-C’li teröristleri cemevlerine bulaştıran hainlerle mücadele etmelidir. Yanılmıyorsam kendisi de HDP sevdalısı bir Alevidir. Sevilay Yılman’ın iddiasına göre, Aleviler kendilerini İslam dışında gösteren bu görsellerden mutlu olmuşlar.
O zaman sana bir hatırlatma yapalım Sevilay Yılman. Anlaşılan sen de Aleviliğin ayrı bir din gibi görünmesine memnun olanlardansın. Yazdığından o anlaşılıyor.
O halde gazeteci İsmail Saymaz geçtiğimiz sene “Türkiye’nin ilk günlük Alevi gazetesi Biryol yayın hayatına başladı. Biryol’un yolu açık, Hızır yoldaşı olsun” diye twit attığında altına gelip “Alevi gazetesi ne demek yahu. Gazetelerin önüne Alevi-Sünni ve hatta Şii-Hanefi- Hanbeli falan diye sıfatlar koyarak yapacaksak biz bu gazeteciliği. Yapmayalım daha iyi. İçerden biri olarak söylüyorum. Olmamış İsmail” tepkisini niye gösterdin? Alevilerin bir gazete çıkarması ve bunu duyurması sana göre yanlış olurken, din temsilcilerinin yanına Alevi dedesinin konulup, Aleviliğin ayrı bir din algısı yaratılmasını nasıl masumlaştırıyorsun?
Kaldı ki, bunu yapan birisi her şeyden öte masum biri değil… Binlerce şehidin katillerini azmettiren terörist Demirtaş sevdalısı, terör örgütü uzantısı HDP ile her daim dirsek temasında olan Ekrem İmamoğlu gibi birisi…
Bölücülerle düşen kalkan kişiden de her türlü etnik, dini bölücülüğü elbette bekleyeceğiz. Onu da geçtik, bunlar her terör örgütüne kuyruk sallayan Canan Kaftancıoğlu’nun bir projesi de olabilir.
İstanbul’un başında Ekrem İmamoğlu gibi bir belediye başkanı, CHP İstanbul İl Başkanı olarak da Canan Kaftancıoğlu gibi biri varsa her şeyden şüphelenmek hakkımızdır. Hele hele bölücülük dendi mi ilk aklımıza bunlar gelirken…
Hiçbir sağduyulu Alevi, kendilerini İslam dışında gösteren bu tuzağın içinde olmaz ve bu görsel onları mutlu etmez. Mutlu etmediğini de Türkmen Alevi Bektaşi Vakfının Başkanı Özdemir Özdemir “Alevilik öz Türklüktür. Alevilik İslamiyet’in özüdür. Aleviliğin ayrı bir din gibi gösterilmesinden Alevi toplumu son derece rahatsızdır. Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığını yapsın, Alevi toplumunu kendi ucuz şarlatanlık siyasetine alet etmesin. Kılıçdaroğlu’na da sesleniyorum, bu belediye başkanını sustur. Bu nefret dilini kullanan başkana lütfen gerekli kanuni işlemlerin yapılmasını istiyoruz. İmamoğlu’nun bu yoldan dönüp, Alevi toplumundan özür dilemesi gerekiyor. Biz pazartesi günü Ekrem İmamoğlu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacağız” sözleriyle göstermiştir.
Ekrem İmamoğlu’nun sicili, karakteri, söylemleri ortadadır. Boşuna gelmeden ve geldikten sonra herkes ona “Proje adam” gözüyle bakmadı… Çok erken patladı. Yoksa milletin başına çok çorap örecek bir tipi ve hali vardı.