Mehmet Akif Ersoy'un "İki insan Çeşidi Vardır: Zaman Geçtikçe Hatalarıyla Yüzleşen, Zaman Geçtikçe Yüzsüzleşen. " şeklinde çok güzel bir sözü vardır.
Bu sözü AKP ve CHP gibi partilerin politikalarına uyarlarsak tam nokta atışı yapmış oluruz. Hele bu partilerin PKK ile olan ilişkileri noktasında yaklaşırsak tam tarife ulaşırız.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, PKK'nın Suriye kolu PYD'yi "Türkiye'ye yönelik bir eylemi olmamış, kendi halkını temsil etmeye çalışan bu örgütten neden rahatsız. Bunu hükümetin açıklaması lazım" şeklinde övmüş ve korumaya çalışmış, bunun üzerine AKP'liler çıldırmış gibi her cepheden ona saldırıyor.
AKP'nin en tepe yöneticisinden en alt kademesine kadar "Sen nasıl PYD'yi terör örgütü olarak görmezsin" diye Sezgin Tanrıkulu'nu adeta linç ediyorlar. Sezgin Tanrıkulu için PKK'yı ve yan kolu PYD'yi savunmak çok sıradan bir hadisedir. Çünkü Sezgin Tanrıkulu, terör örgütü PKK'nın Habur'daki avukatıdır, PKK'lı teröristlerin cenazesine katılıp, devleti suçlayacak kadar geniş birisidir. Söylemleri PKK'lılarla çok uyumludur. Sezgin Tanrıkulu, bir HDP milletvekilinden farksızdır.
Sezgin Tanrıkulu bu olmasına budur da, AKP'lilerin ona PKK/PYD üzerinden saldırması gerçekten trajikomik olmaktadır. Mesela AKP Ordu Milletvekili Oktay Çanak'ın "Maalesef son dönemde hem CHP Genel Başkanı hem de CHP'li milletvekilleri bu konuda HDP ile aynı şeyleri konuşan, aynı sözleri söyleyen, aynı eylemleri destekleyen bir tavır içindeler.
Dışarıdaki bazı ülkelerin, grupların PYD'yi terör örgütü görmemesi doğal karşılanabilir ama kendini Türkiye'ye ait hisseden, TBMM'de milletvekilliği görevini ifa eden insanların sözlerini seçerek kullanmalarında fayda var.
Bunu HDP'li milletvekilleri de söyleyebilir. Çünkü kamuoyuna baktığınızda HDP'li milletvekillerinin bugünkü görüntüsü PKK'nın sözcülüğünü yapar vaziyette. Ama kuruculuğunu ulu Önder Atatürk'ün yaptığı CHP'li milletvekilleri tarafından söylendiğinde milletimizin vicdanında bir yara açıyor.
CHP'li milletvekillerinin HDP-PKK-PYD konusunda yaklaşımlarını gözden geçirmeleri gerekir." şeklindeki açıklaması tam güler misin, ağlar mısın haline örnektir.
Bu sözleri bir MHP milletvekili söylese anlamı olurda AKP milletvekili nasıl CHP milletvekiline söyleyebiliyor gerçekten akıl, fikir almıyor. Hele birde PYD konusu üzerinden…
"PYD'yi meşru görüyoruz" diyen AKP idi.
PYD Başkanı Salih Müslim'i Türkiye'de defalarca ağırlayan AKP idi.
Yaralanan PYD'lileri Türkiye'de tedavi ettiren AKP idi.
Eğit-donat adı altında PYD'lileri Kırşehir'de eğiten AKP idi.
TSK'nın eğittiği Peşmerge aracılığıyla PYD'ye silahlı yardım konvoyu göndermek için koridor açan AKP idi.
Süleyman Şah türbe operasyonunu (daha doğrusu vatan toprağını bırakıp kaçma) PYD ile birlikte organize eden ve PYD'nin İngiltere temsilcisi Ahmed Shemo'nun "Türkiye bizden kendilerini korumamızı ve Kobani üzerinden doğrudan Karakozak Köprüsü'ne geçişlerini sağlamamızı istedi. Koridor açıldı." sözlerine muhatap olan AKP idi.
AKP/PYD arasındaki bu özet ilişkiyi dünyada bilmeyen yok…
Ama bir tek AKP'liler "Cambaza bak" oynuyorlar.
Gece-gündüz Türk milleti ile dalga geçiyorlar. Sezgin Tanrıkulu gibi isimler üzerinden kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Oysa Sezgin Tanrıkulu AKP'nin aynasıdır ve AKP'nin izdüşümüdür. Onun sözlerini takip edenler kendini AKP'de bulur.
Sezgin Tanrıkulu," YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun izinden gittiği kadar söylemleri ve eylemleri AKP ile çok uyumludur.
AKP, CHP, HDP arasında PKK'ya hizmet konusunda hiçbir fark yoktur. Sadece rekabet vardır.