Türkiye, sınır ötesinde, sınırda ve ülkenin birçok yerinde terörle mücadeleye odaklanmışken, Atatürk ruhuna en çok duyduğumuz şu günlerde, Rize Cumhuriyet meydanından Atatürk heykelinin kaldırılması gündem konusu oldu.
Rize Belediyesi tarafından 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında yapılacak yenileme bahane gösterilerek Mustafa Kemal Atatürk'ün heykeli Rize'deki meydandan sökülerek valilik önündeki tören alanına taşındı. Belki tepki gösterilmese oraya da konulmayacaktı!
Heykeltıraş Metin Yurdanur'un Cumhuriyet'in 75. yılı adına yaptırdığı Atatürk Anıtı'nın 2005 yılında yine belediye tarafından söküldüğü ve o günden beri kayıp olduğu gerçeği de ortada iken…
Çünkü son yıllarda bu ülkede Atatürk düşmanlığının ne boyutlara ulaştığı ortadadır. Bu ülkede Kadir Mısıroğlu nesilleri üremeye başlamıştır. Bunlar Atatürk düşmanlığı yaparak ibadet yaptıklarını sanmaktadır.
Atatürk'ün fikirlerine, düşüncelerine, miraslarına karşı nasıl bir düşmanlık körüklendiği ortadadır. Ama Atatürk'ün emanetlerine sahip çıkan milyonlarca insanımızın varlığı da bunlar karşısında milli bir güçtür.
Atatürk düşmanlığının nasıl hareketli bir mikrop hücre olduğunu Rize Cumhuriyet meydanından Atatürk heykelinin kaldırılması sonrası bir daha gördük. Bazıları ise adeta bayram ilan ettiler.
Atatürk düşmanlığıyla tanınan sözde tarihçi, FETÖ'ye geçmişte birçok hizmeti olmuş ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Mustafa Armağan, Rize'de kaldırılan Atatürk heykeliyle ilgili Twitter adresinden "Uçan heykel 15 Temmuz'dan sonra halkın istediğinin olacağı Türkiye'ye direnmenin manası yok. İsterseniz referandum yapalım 'Rize'de Atatürk'" diyerek referandum içerikli çağrıda bulunması buna örnektir. Bu ülkeye kimin armağanı (!) olduğu belli olmayan Mustafa Armağan ayrıca "Bize bu şan yeter" diyecek kadar çukurlaşmıştır. Daha sonra korkudan silse de bu mesajları, arşivlerde yerini almıştır.
Atatürk heykelini söken işçilerden birinin zafer pozu verip "İşte yeni Atanız" notuyla fotoğraf paylaşması da herşeyin tuzu biberi olmuştur.
Sosyal medyada "Put'tan kurtulduk" naraları atan alçaklar geçidi de unutulacak gibi değildir.
Tüm bu tür Atatürk düşmanlarını Rize Belediyesi'nin çapsızlığı harekete geçirmiştir.
Öyle bir çapsızlık ki…
Cumhuriyet meydanında bir projen varsa bunu önceden kamuoyuna duyurursun. Atatürk'ün heykeli eskidi ise "daha güzelini yeni proje çerçevesinde tekrar koyacağız" diye bir duyuru yaparsın. Bunu yaptığın vakit, kimse çıkıp da sizleri Atatürk düşmanlığıyla suçlamaz. Ama Atatürk'ün heykeline, Irak'ta Saddam'ın heykellerine yapılan muameleyi yaparsan, tüm Atatürk düşmanlarını mutluluktan hava uçurursan, işçin heykelin söküldüğü yere çıkıp "İşte yeni Atanız" diye poz verirse, MHP Lideri Devlet Bahçeli'de elbette "Vatan, şehitlerimizin büyük hatıralarıyla, ecdadın hayır duasıyla parlayan meşale gibidir; bölünmeyecek, aksini söyleyenlerin bitişini mutlaka gösterecektir. Rize'de hayasızca, hasımlarımızı sevindirircesine heykeli kaldırılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kararlığı da buydu. Türk vatanın koynunda dedelerimiz yatıyor. Her köşesinde şanlı tarihimiz bize bakıyor." diyerek haykırır.
Kaldı ki, Mustafa Kemal Atatürk Rizeliler'in hemşehrilik teklifini 20 Nisan 1923'te kabul etmiş birisidir. Kurtuluş savaşı boyunca Anadolu'nun muhtelif bölgelerinde savaşan ve milli mücadelenin başarıya ulaşmasında katkıları olan Rizeliler, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önder M. Kemal Atatürk'e hemşehrilik teklifinde bulunur. Atatürk, bu teklifi 20 Nisan 1923'te Rize Livası İdare Meclisi üyelerinden Hüseyin Bey ile arkadaşlarına gönderdiği bir yazıyla kabul ettiğini bildiriyor. Bu durum Rize'nin tarihinde önemli bir bilgidir.
Hemşehrilisinin bir heykeline bakamayan Rize Belediyesi olur mu?
Hem de o, bu ülkeyi kuran ve kurtaran biriyse…
Hem de Rize'ye ziyarete geldiğinde, "Atatürk" adının verilmesine karşı çıkarak, caddenin adının "Cumhuriyet" olmasını isteyen Atatürk iken, o meydandan Atatürk'ün heykeli niye böyle bir muameleyle kaldırılmaktadır?
Kurtuluş savaşında Atatürk'ün izinde mücadele veren İpsiz Recep'in, Ketencioğlu Yakup'un, Dursun Kaptan'ın, Metozade Hüseyin'in, Mataracı Mehmet Efendi'nin, Tuzcuoğlu Halit Ağa'nın, Şahinoğlu Osman Kahya'nın evlatları ya siz bu muameleye nasıl müsaade ettiniz?
O heykeller taş yığını, demir yığını değil, ülkeyi kuran ve kurtaranın bağımsızlığı hep akılda, fikirde, yüreğinde sıcak tutan duruşudur.
Bugün heykele "put" diyenlere yol verirsen, yarın Türk bayrağına "bez parçası" diyenlerde çıkacaktır.
"Türk bayrağının adını değiştirelim" diyenlerde bu süreçte çıkmadı mı zaten?
Bölücülüğe, hainliğe geçit vermeyen Rize halkı, hemşehrisi Mustafa Kemal Atatürk'ün her şeyine sahip çıkacak fazilet sahibidir. Şimdi yanlış varsa yanlışın, art niyet varsa art niyetin, proje varsa projenin takipçisi olacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün arkasından ürüyen alçaklara da asla fırsat vermeyecektir.
Şair Bahattin Karagöz, Rize'nin milli ruhunu yansıtma adına ne güzel söylemiş:
Yine bayrak açtık, yine ay balam,
Olsun şehidime Fatiha, selam!
Yinelemek lazım, hasılı kelam,
Dert değil, afkursun o nasipsizler!
Nöbetteyiz bizler, sizler, İPSİZ'LER! ...
Bilsinler: Hepimiz İpsiz Recep'iz!
Yürürüz: Bize İz İpsiz Recep, iz!