TBMM Başkanlık seçimi bitti ama tartışmaları halen ateşli bir şekilde devam ediyor. Tartışmaların ana odağında ise MHP var. Televizyonlar, gazeteler, yazarlar, yorumcular, siyasiler hep MHP'yi konuşuyor ve tartışıyor.
Ama MHP'yi tanımadan, bilmeden öyle yorumlar yapıyorlar ki, insan gerçekten hayret ediyor.
MHP'nin 2007- 2011 yıllarında TBMM Başkanlık seçimlerinde ortaya koyduğu davranışa baksalar zaten, 2015'de yaşananlar için bu kadar yaygara yapmazlardı.
MHP, 2007 yılında Tunca Toskay'ı, 2011 yılında Münir Kutluata'yı TBMM adayı göstermiş ve son tura kadar kendi adayına oy vererek arkasında durmuş ve başka hiçbir partinin adayına oy vermemiştir. 2015 yılında yani geçtiğimiz günlerde gerçekleşen TBMM Başkanlık seçiminde de Ekmelettin İhsanoğlu'nu aday göstererek yine aynı tavrını göstermiştir.
Bugün MHP'ye TBMM Başkanlık seçimlerinden dolayı saldıranlar bu kısa tarihe baksalar herşeyi çok net görecektir. Ama kimi cahilliğinden, kimi takıntılarından, kimi saplantılardan, kimi siyasi ayak oyunlarından bunu görmek veya göstermek istemiyor. Şimdi en çok saldıranların başında da CHP geliyor.
Oysa bugün TBMM seçimlerinde, PKK'nın siyasi uzantısı HDP destekli Deniz Baykal'a oy vermedi diye MHP'ye ateş püsküren CHP, 2007 yılındaki TBMM seçimlerinde AKP+ CHP+ DTP(HDP)+ DSP ittifakı içinde yer alarak bizzat AKP adayı Köksal Toptan'ın 450 oyla seçilmesini sağlayan parti olmuştu. MHP duruşunu hiç bozmamış ama CHP gibi de "Niye bize oy vermedi" diye de yaygara yapmamıştı.
CHP gerçekten tuhaf bir parti, Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldırmada başaktör olan ve bu yasağı kaldırdıktan sonra "Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldırmaya destek vermekle kendimle iftihar ediyorum" diyen, Recep Tayyip Erdoğan'a Başbakanlık yolunu açan Deniz Baykal'ı aday gösteriyor ve bu Deniz Baykal'a oy vermediğinden dolayı MHP'ye "AKP'nin koltuk değneği" gibi bir aptalca ve ahmakça yakıştırmada bulunuyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu'da "Ben psikiyatri uzmanıyım ben bile olanları, Sayın Bahçeli'yi anlayamıyorum." diye açıklama yapmış. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ilkeli duruşu gayet net anlaşılıyor da, asıl biz Atatürk'ün kurduğu CHP'de Mehmet Bekaroğlu gibi PKK ve Öcalan sevdalısı birinin ne gezdiğini bir türlü anlamıyoruz.
PKK açılımlarını "Kiminse bu başarı, hükümet, Öcalan; teslim etmemiz gerekiyor. Bu güzel bir şey" şeklinde öven,"Öcalan'ın görüşme yasağı kalksın" diyerek teröristbaşının avukatlığına soyunan, Apo ve PKK paçavraları altında pozları olan, her fırsatta PKK ve Öcalan sevdasını yansıtan Mehmet Bekaroğlu gibi birinden zaten MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi anlamasını beklemiyoruz da, böyle biri CHP'de ne geziyor, onu çok merak ediyoruz. Bunu izah edecek psikiyatri uzmanları var mı?
Gerçi Mehmet Bekaroğlu gibi zihniyetler CHP'de yalnız değildir. Habur'da PKK'nın avukatlığını yapmış, PKK'lı teröristin cenazesinde konuşarak coşan, "Öcalan'a ayrı davranamazsınız"diyerek sevdasını gösteren Sezgin Tanrıkulu'da bu CHP'de Genel Başkan yardımcısıdır. CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik'in de "Ben ve çevremdekiler de HDP'ye oy verdik"açıklaması da bunlara eklenince CHP'nin PKK'nın arka bahçesi olma konusunda hızla ilerlediğini görüyoruz.
Şimdi böyle bir CHP çıldırmış gibi MHP'ye saldırıyorsa, MHP'nin duruşu zaten haklılığını bir kez daha ortaya koymaktadır.
7 Haziran seçimlerinden 3 gün sonra koştura koştura Recep Tayyip Erdoğan'ın ayağına giden, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bile "Gece bana nasıl ulaşamaz" diye tepki gösterdiği, Recep Tayyip Erdoğan'la hangi planları yaptığı meçhul Deniz Baykal'ı "desteklemedi" diye MHP'ye saldıranlar, bozulan oyunlarından dolayı çıldırmaktadır.
AKP ile koalisyona hazırlanan ve hatta CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak'ın "CHP tabanını AKP ile koalisyona zaman içinde ikna edebiliriz" sözüyle zemin çalışmalarına başlayan CHP, TBMM Başkanlığı seçimini kazansa idi, AKP-CHP koalisyonunu tabanına kabul ettirmek için güç depolayacaktı. PKK'nın partisi HDP ile birlikte Deniz Baykal'a oy veren MHP'de olsa bunlar tamamen rahatlayacaktı. HDP ile yan yana gelmiş MHP'yi de akıllarınca böyle kirlettireceklerdi. En tehlikelisi de MHP'yi "PKK'lılarla birlikte meclis başkanı seçtiler"propagandalarına mahkûm edeceklerdi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, hem ilkelerini uygulayarak, hem de bu oyunu görüp bozarak MHP'yi korumuştur.
MHP tabanı da zaten bunu gördüğü için Lideri Devlet Bahçeli'ye sahip çıkmaktadır.
AKP'nin de, CHP'nin de her yaptığı PKK'nın siyasi uzantısı, talimatı İmralı ve Kandil'den alan HDP'yi meşrulaştırma girişimidir. MHP buna direnmektedir.
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SEZGİN TANRIKULU'NUN PKK’LI TERÖRİSTİN CENAZESİNDEKİ KONUŞMASI