Ahmet Taşgetiren bize cevap yazısında “İşimiz zihinleri açmak” başlığını kullanmış… Tüm mesele de bu işte. Zihinleri açmak için yazıp-konuştuğunu söyleyen bu adamın zihni açık mı ya da zihnini kim yönlendiriyor? Yaşından-başından utanmadan resmen “sakal tiyatrosu” oynuyor. Aklınca sakalına göre tarak vuruyor.
Geçtiğimiz hafta kendisiyle ilgili yazdığım yazı içinde geçen “Sakalını teker teker yolarlar bizden söylemesi…” cümlesinden dolayı aklınca mağduriyet rolüne bürünüyor ve “Koruma isteyelim mi?” diye sordu arkadaşlar. “Hayır, gerek yok” diye cevap verdim. “Bunlardan her şey beklenir” dediler. “Dert değil” dedim. Ne yapalım yani, gölge gibi polisle mi dolaşalım?” cümleleriyle zillet ittifakının tribünlerine oynuyor.
Ayrıca “Sövmek, hakaret etmek hatta tehdit etmek yazarın işi değildir. Yazar, tehdide başlamışsa artık başka bir şeydir” diyerek hem bize akıl veriyor, hem de bizi suçluyor.
İyi de zevzek adam ben zaten o sözü sen geçmişte Ülkücülere “Bu kadar kaba ve adi bir yapı ki İslami edep, ahlak, nezaket yok” diye ettiğin hakaret ve iftira için söyledim. Cümlemin bütün hali aynen şu şekilde idi: “Ahmet ve Ahmet”, Serok Ahmet’in peşinde koşmanın misyonunu yerine getiriyorsun bunu anlıyoruz da sen yine de MHP’ye bulaşma… Ülkücüler daha kendilerine ettiğin hakaretleri, attığın iftiraları unutmadı… Sakalını teker teker yolarlar bizden söylemesi…”
Bırak Ülkücüleri, yoldan geçen ve tanımadığın herhangi birine “Adi” de, “Sende İslami edep, ahlak yok” de bakalım o sakalını yoluyorlar mı yoksa o sakalına tükürüyorlar mı görelim?
Hem hakareti ilk sen edeceksin hem de bize “sövmek, hakaret etmek” üzerinden ders vermeye kalkacaksın?
Bakın Ahmet Taşgetiren ve türevleri… MHP’yi de eleştirebilirsiniz, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin siyaset tarzını da eleştirebilirsiniz. MHP’yi sevme ve Sayın Bahçeli’nin siyaset tarzını elbette onaylama mecburiyetiniz yok… Hele ki Serok Ahmet’in misyonu için kaleminizi oynatıyorsanız sizden böyle bir şey bekleyecek kadar da zır deli değiliz. Bizim size öğretmeye çalıştığımız Ülkücülere “Adi” diyerek hakaret edemeyeceğiniz ve “İslami edep, ahlak, nezaket yok” diyerek Ülkücülerin Müslümanlık derecesini ölçemeyeceğinizdir… Hayırdır cennet cehennem kapısının anahtarı sizde mi Ahmet Taşgetiren?
Biz önceki yazımızda “Ülkücüler daha kendilerine ettiğin hakaretleri, attığın iftiraları unutmadı” dediğimiz halde zeytinyağı gibi nasıl üste çıkıyorsun?
Meselenin önceliği senin şeytan tüyünden oluşan sakalın değil, milyonlarca Ülkücüye etmiş olduğun “ADİce” hakarettir. Semih Yalçın hocam “Taş kafa” demiş ona alınıyorsun, cevap yazında niçin benim özellikle vurguladığım “Ülkücülere ettiğin hakaretten” hiç bahsetmiyorsun?
Ahmet Taşgetiren yazın içinde “Hakareti hiçbir zaman bir yazı dili olarak benimsemedim ki…” diyorsun… Haklısın, senin benimsediğin hakaret, açık unutulan mikrofonlara konuşma dili olarak geçiyor değil mi?
Ben, Ahmet Taşgetiren’e tehdit olsun diye “Ülkücüler sakalını yolar” demedim. Ben, Ahmet Taşgetiren’e 2013 yılında “Akıl Olmayınca Ne Yapsın Sakal” ve 2014 yılında da “Seni Sakalından Değil, Zihniyetinden Tanıyoruz” başlıklı yazılar yazdığım için yazılarıma uyum olsun diye söyledim. Kaldı ki, “Sakal” üzerine yüzlerce deyim ve atasözü mevcuttur. Mesela “Sakalı Saydırmak” da (saygınlığını yitirmek) bunlardan birisidir. Ama Ülkücü Harekete “Kaba ve adi bir yapı” diyen Ahmet Taşgetiren’in sakalını bizzat ben yolmak isterdim. Kendisi de zaten “Ben Yıldıray Çiçek’in kendisinin gelmesini daha mertçe bulurdum sakal yolmak üzere” diyor. Bir gün karşıma çıkarsan onu da yaparım. Cımbızla olsun mu?
Önce, Ülkücü Harekete attığın iftira ve ettiğin hakaret için özür dile. Ondan sonra çık, sizin zillet mahallesine sakal üzerinden mağdur tiyatrosunu oynamaya devam et…
Biz kime ne yazacağımızı çok iyi biliyoruz.
MHP Lideri Devlet Bahçeli dün şöyle demişte, bugün böyle diyormuş…
Dün, MHP Lideri Devlet Bahçeli senin de destek verdiğin PKK açılımlarına ve FETÖ ile işbirliğine karşıydı. Bugünde bu terör örgütlerine karşı yapılan tavizsiz, kararlı mücadele noktasında AKP’ye destek veriyor. Nerede burada olan çelişki yahut tutarsızlık? Ahmet Taşgetiren o yüzden diyoruz ki, MHP’nin ortada olan tutarlılığına iftira atma…
2005 yılında yazdığı “Oldu mu Şimdi?” başlıklı yazısı içinde “DEHAP’ı ve Öcalan’ı “Tüm Kürtlerin temsilcisi” haline getirmenin vebalini bakalım kim üstlenecek?” cümlelerini kurduğu için Yeni Şafak gazetesinden kovulan Ahmet Taşgetiren, 2013 yılında teröristbaşı Öcalan’ın talebiyle kurulan “Akil Adam” heyetinde yer alıp, teröristbaşı Öcalan’ı ve terör örgütü yaltakçısı HDP’yi Kürtlerin temsilcisi haline getiren vebal sahibi olmadın mı?
Geçmişte terör örgütü PKK’ya karşı çıkan, sonra birden terör örgütü PKK’nın meşrulaştırılma çabasına destek veren Ahmet Taşgetiren tutarlı olacak ama terör örgütü PKK’ya karşı dün nasıl mücadelesinden hiç taviz vermemiş ise şimdi de hiç taviz vermeyen MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli tutarsız olacak öyle mi?
Dün “DEHAP’ı tüm Kürtlerin temsilcisi haline getirmenin vebalini bakalım kim üstlenecek?” diyordun, bugün terör örgütüne yardım ve yataklık eden HDP’lilerin bedel ödemesine “Belediye başkanı seçiyorlar yerlerine kayyım atıyorsunuz, eş başkanlarını, milletvekillerini sokaktan toplayıp cezaevine götürüyor, adalet boyutu tartışmalı dosyalarla yargılıyorsunuz” şeklindeki yazılarla destek veriyorsun ve “HDP’yi dışlamayın, HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar ile oturun konuşun” diyorsun… Anlaşılan terör örgütü PKK’ya karşı anladığı dilden mücadele seni çok üzüyor ve PKK açılımına destek verdiğin Akil Adam günlerini özlüyorsun?
Şu haline bakınca sen kendi zihninin açık olduğunu sanıp, başkasının zihnini mi açmaya çalışıyorsun Ahmet Taşgetiren? Senin zihninle açılacak zihin varsa emin ol ihanete doğru yol alır. Tam “Serok Ahmet’in” özel kalemi olmuşsun…
Ahmet Taşgetiren iftiralarına yenisini eklemişsin ve “Son zamanlarda Çincilerle aynı safta buluşmanın etkisi olmasın?” demişsin. Kastettiğin Doğu Perinçek ama bizim onunla bir buluştuğumuz nokta yok ama senin PKK’lılara, FETÖ’cülere, DHKP-C’lilere, YPG’lilere destek verenlerle nasıl buluşup, sakalını sıvazladığını herkes görüyor. Daha iki ay önce yine bu köşede yazdığım “Sürekli dönen Doğu Perinçek, asla akıllanmaz!” başlıklı yazım ve diğer Doğu Perinçek yazılarım sana kapak olsun…
Ahmet Taşgetiren, sen bizleri ve sakal tiyatrosu oynamayı bırak da, “Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ile Millet ittifakı’nın öngördüğü ortak noktalarda benzerliklerimiz çok fazla. Hatta yüzde 99 oranında diyebilirim” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na daha çok nasıl hizmet edebilirim diye kalemini oynat… HDP, Osman Kavala ve terörist Demirtaş sahiplenmen sonrası kesin Kemal Kılıçdaroğlu’nun gözüne girmişsin… Aman CHP’ye ihanet etme, sonra senin sakalını PKK’lılara, DHKP’C’lilere, YPG’lilere, FETÖ’cülere yoldururlar. Sana en büyük ceza da sakalını eskiden beri hukukun olan FETÖ’cülere yoldurması olur değil mi? Sakalı ele vermenin bir finali olacak elbette…