CHP’nin geçtiğimiz hafta düzenlediği “Suriye’de Barışa Açılan Kapı- Uluslararası Suriye Konferansı”nda böyle bir şey olmuştur. CHP bu konferansa terör örgütü PYD’ye yakınlığıyla bilinen Amy Austin Holmes’i de davet ederek konuşturmuştur. Amy Austin Holmes konuşmalarında terör örgütünü “barış gücü” olarak tanımlamıştır.
CHP’nin PKK kanadı mı yoksa PKK’nın CHP kanadı mı desek tam olur bilmiyorum da bu kanadın CHP’yi kontrol eden ve yöneten güç olduğu apaçık ortadadır. CHP’de hangi taşı kaldırsan, altından bir PKK projesi çıkıyor.
CHP artık PKK’nın projelerine taşıyıcı annelik yapmaktadır.
CHP sadece Türkiye sınırlarındaki Kürtçülere, bölücülere değil, sınır ötesine de siyasi hizmet taşıma konusunda atılımlar yapmaktadır.
CHP’nin geçtiğimiz hafta düzenlediği “Suriye’de Barışa Açılan Kapı-Uluslararası Suriye Konferansı”nda böyle bir şey olmuştur. CHP bu konferansa terör örgütü PYD’ye yakınlığıyla bilinen Amy Austin Holmes’i de davet ederek konuşturmuştur. Amy Austin Holmes konuşmalarında terör örgütünü “barış gücü” olarak tanımlamıştır.
CHP’ye aykırı bir konuşma olmamıştır elbette söyledikleri…
Çünkü bu programı düzenleyen CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” diyen birisidir.
Oysa terör örgütü YPG, PYD’nin silahlı kanadı olarak kurulmuştur.
PYD’nin tüzüğünde bile “18 yaşını tamamlayan ve lider Öcalan’ın demokratik uygarlık metodunu, parti programını, iç tüzüğünü günlük hayatında temsil eden, bunlara inanan ve kabul eden, aylık aidat ödeyen kimsedir” ve “Lider Abdullah Öcalan’ın ve Kürt halkının değerleriyle gurur duymak, onlara bağlı olmak ve lideri esaretten özgürleştirmek için mücadele etmek” gibi üyelik maddeleri vardır.
“YPG terör örgütü değil” demek, bizzat terör örgütünü meşrulaştırma çabasıydı. CHP’nin bu çabası beş yıl önce Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başlatıldı ve yine hâlâ onun önderliğinde devam ediyor.
CHP, PYD ve YPG’ye hep olumlu yaklaşmış ve onu korumaya çalışmıştır.
Teröristbaşı Öcalan’ın 25 Aralık 2001 tarihli görüşme notunda; “(…) Dört ülke için önermiştim. İran’da demokratik İslam esprisi ile olmalı. PKK Irak’ta yaşamalı, güney PKK biçiminde olabilir. Suriye’de Demokratik Birlik Partisi (…)” ve 13 Ağustos 2003 tarihli görüşme notunda; “(…) Savunmamda Suriye Kürtlerin Demokratik Partisi” diyordum. Demokratik Birlik Partisini Suriye halkı için de öneriyorum (…)” şeklindeki ifadeleri PYD ve YPG’nin, PKK/ KCK tarafından Suriye yapılanması olarak hayata geçirildiğinin somut delilidir.
Ortada böyle somut bir gerçek varken, Kemal Kılıçdaroğlu terör örgütü için “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” demiş ve o günden beri PKK’nın kurdurduğu PYD’ye ve onun silahlı uzantısı YPG’ye sahip çıkmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu hem Suriye’yi bölmeye ve sözde Kürdistan kurmaya çalışan terör örgütlerine sahip çıkıyor, hem de nasıl oluyorsa Esad’la görüşün diye AKP hükümetine çağrıda bulunuyor. Tezatlığın, çarpıklığın zirvesinden sesleniyor her zamanki gibi…
Ahmet Davutoğlu döneminde hükümet çok büyük hatalar yaptı. Ahmet Davutoğlu, PYD’nin başındaki terörist soytarı Salih Müslim’i Ankara’da ağırlayarak PYD’yi meşru gördüğünü söylemişti. Oysa PYD’yi kuran bir terör örgütü PKK!
AKP hükümeti, PYD-YPG konusunda son üç yıldır doğru bir çizgi uyguluyor. Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Operasyonlarıyla binlerce YPG’li terörist imha edilmiştir. CHP burada da yine bir tezatlık gösteriyor. AKP’yi suçlarken, geçmişteki AKP’nin PYD-YPG ilişkisine değiniyor. Ama AKP hükümeti Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Operasyonlarıyla YPG’li teröristleri ortadan kaldırırken terör örgütü PKK’nın siyasi yaltakçısı HDP’den önce ilk feryat eden CHP olmuştu.
Düzenlediğin programın adına “Suriye’de Barışa Açılan Kapı-Uluslararası Suriye Konferansı” diyeceksin ama sözde barışı terör örgütlerini överek, meşrulaştırarak arayacaksın… Bu CHP kafası Türkiye’yi de, bölgemizi de felakete götürür.
Zaten düzenlenen konferansa katılanlara bir bakın…
Her daim terör örgütü PKK ve YPG’ye sahip çıkan eylem ve söylemleri olan Kemal Kılıçdaroğlu...
Terör örgütü PKK’nın yardım ve yaltakçısı olmaktan cezaevindeki PKK’lı Demirtaş’a sürekli sahip çıkan, HDP’nin tamamının oy verdiği HDP sevdalısı Ekrem İmamoğlu…
Her daim terör örgütünün siyasi uzantısı HDP’ye sahip çıkan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba…
“PYD bir siyasi oluşum” ve “Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerle mücadele etmesin” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz…
Amy Austin Holmes, CHP’nin düzenlediği konferansa gelip, terör örgütünü övüyorsa tam yerini bulmuş demektir.
“Şok şok şok! CHP konferansında PYD-YPG övüldü, meşru görüldü” spotları çıkarmanın bir manası yok. Zaten, CHP’nin PKK kanadı bunu yıllardır yapıyor.