Hendek ve çukur olaylarında şehit edilen 793 askerimizin, polisimizin katili PKK’lı teröristler için “Hendekleri kazanların ellerinden öpüyorum”, “Halkımız hendeklerde şanlı direniş gösteriyor” diyen, Kobani olaylarında HDP’lileri sokağa davet ederek 52 kişinin ölümüne sebep olan terörist Demirtaş ile babası Ülkücü şehit olan vatansever Alaattin Çakıcı’yı bir tutuyorlar. Bunlar işte böyle kansız, böyle soysuzdur. Yarın bunlara “Tamam Demirtaş’ı da cezaevinden tahliye ediyoruz” deyin, önüne kemik atılmış köpek gibi susacaklardır.
İnfaz düzenlemesiyle ilgili kanun kadına şiddet, cinsel istismar, terör, uyuşturucu ve cinayet suçları dışarıda bırakılarak onaylandı ve 90 bin kişi bundan yararlanarak cezaevinden çıkarıldı. CHP, HDP, İP başından beri bu infaz düzenlemelerine yalanla, iftirayla yaklaştı. Hâlâ da buna devam ediyorlar. İnfaz düzenlemesi içinde olmayan suçları var gibi göstererek Türk milletinin zihnini bulandırmaya çalışıyorlar. CHP’nin, İP’in bazı milletvekilleri komisyonda yer aldığı için gerçekleri söylese de yalan diline yuva yapmış olan Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener göz göre göre yalan söylemeye devam ediyor. Ortakları HDP zaten PKK’lı teröristler serbest bırakılmadı diye kudurma seanslarında…
CHP, HDP, İP tayfası geçtiğimiz gün bu infaz düzenlemesini lekelemek için yine ortalığı ayağa kaldırdılar. Gaziantep’te kızını öldüren bir caninin, başka bir suçtan cezaevinden 11 Kasım 2019 tarihinde tahliye olmasına rağmen, sanki bu yeni infaz düzenlemesiyle çıkmış gibi bir algı çalışması yaptılar. İP’li Lütfü Türkkan “İnfaz düzenlemesine el kaldıranlar, mutlu musunuz?” diyerek bunu ilk fişekleyenlerden oldu. Sonra arka arkaya CHP, HDP, İP yöneticileri, FETÖ, PKK trolleri bunu yaymak için seferberlik başlattı. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuyla ilgili resmi açıklama yapsa bile, aynı propagandayı yapmaya devam ettiler. Bunlardan birisi de utanıp “toplumu yanlış bilgilendirmişiz” diye özür mesajı yayınlamadı.
Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca, Atatürk zamanında da, diğer hükümetler zamanında da genel af, kısmi genel af çıkarılmış ve çeşitli infaz düzenlemeleri yapılmıştır. Bu çıkan aflara sosyolojik olarak bakıldığında kimi zaman zararları olmuş, kimi zaman da insanları topluma kazandırma faydaları olmuştur. Döneme göre, şartlara göre bu durum değişkenlik göstermiştir.
Elbette “İnfaz Düzenlemesiyle” cezaevinden çıkan 90 bin kişi “topluma kazandırılmayacak” diye bir durum olmadığı gibi, bu çıkan 90 bin kişi “tekrar suç işlemeyecek” diye bir garanti de olamaz. Elbette tek temennimiz topluma kazandırılmış olmaları ve bundan sonra artık hiçbir suça bulaşmamalarıdır.
Adam cezaevine başka bir küçük suçtan girmiştir ama cezaevinden çıkınca cinayet işliyor yahut daha büyük suç işliyorsa bu elbette öngörülemez. Bir de infaz düzenlemesine karşı çıkanlara bakın geneli ne istiyor?
Kadına şiddet, cinsel istismar, terör, uyuşturucu ve cinayet suçları dışarıda bırakılarak yapılan infaz düzenlenmesine karşı çıkanlar neyi eksik görüyorlar? PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş’ın, ajan Osman Kavala’nın serbest bırakılmamasını kendine dert görenler değil mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “terörist” dediği Selahattin Demirtaş’ın tahliyesini Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, HDP Eş Başkanları, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu istiyorsa elbette onlara göre bu infaz düzenlemesi eksik kalmış demektedir.
Bu partiler ve bu zihniyete yakın insanlar bundan sonra da her olayda bu infaz yasasını yalanlarla, iftiralarla gölgelemeye çalışacaklardır. Meclise girip infaz düzenlemesiyle ilgili kanuna yönelik oy kullanmaya tenezzül dahi etmeyenler, bu konuda en çok çığırtkanlık yapanlardır. Bunu da zaten herkes görüyor.
İHANETİN SESİ OLAN YAŞLI KADININ PROGRAMI
Halk TV’de skandal ve ihanet kokan çıkışlarıyla meşhur Ayşenur Aslan isminde bir yaşlı kadın var. Aynı zamanda terör örgütlerinin haklarını savunmak için kurulmuş olan Birgün isimli gazetede de köşe yazarlığı yapıyor. Bu yaşlı kadın, AKP-MHP dendi mi cinnet geçiriyor ama bir terör örgütünden bahsettiğinizde yaşlı hücreleri kıpır kıpır oynuyor. 37 kişiyi katleden teröriste “kızcağız” şefkati gösteriyor, HDP’ye toz kondurmuyor, terörist Demirtaş “serbest bırakılsın” diye adeta kendini parçalıyor. Ayşenur Aslan öyle kafayı sıyırmış ki, “AK Parti’ye karşı silahlı ya da silahsız mücadele etmeliyiz, bedelini ödemeliyiz” diyor ve bunu derken de sırtını silahlı terör örgütü PKK’ya dayamış HDP’yi överek yapıyor.
Ayşenur Aslan geçtiğimiz günlerde Halk Tv’deki programına Birgün gazetesinden bir gevşeği çıkarmış, infaz yasası üzerinden ahkâm kesiyor ve orada infaz yasasını gölgeleyebilmek için sanki cezaevinden çıkan 90 bin kişiyi Alaattin Çakıcı temsil ediyormuş gibi onun üzerinden MHP’ye saldırıyordu. Kurduğu cümle aynen şu idi: AKP’nin gayrimeşru kanadını Sedat Peker, MHP’nin ise Alaattin Çakıcı temsil ediyor.
Birgün gazetesine doluşmuş PKK, DHKP-C, MLKP, PYD, YPG sevdalısı yazarlarına bakmayıp, aklınca demokrasi ve hukuk nutukları atıyordu. Asker, polis, savcı ve masum insanların katili bu terör örgütleri neyi temsil ediyor? İnsanlığı, hukuku, demokrasiyi mi?
PKK’nın, FETÖ’nün tüm sayfaları, Oda TV, Cumhuriyet, Birgün, Sözcü, Halk TV tüm kafayı “AKP-MHP-Alaattin Çakıcı” üzerinden komplo teorileri ve iftiralarla bozmuş durumdadır. Bu konuda sürekli videolar yayınlıyorlar, yazılar yazıyorlar.
AKP ile tek uğraşıyorlar olmuyor, MHP ile tek uğraşıyorlar olmuyor. Cumhur İttifakı arasında her türlü fitneyi üretmeye çalışıyorlar olmuyor. En son vites küçülttüler, Alaattin Çakıcı ve Sedat Peker arasında çatışma çıkarmak için her türlü propagandaya başladılar. Bunu da Cumhur İttifakı’na yıkmak ve infaz yasasını gölgelemek için özellikle planlıyorlar. FETÖ ve PKK propagandası yapan kişilerin paylaştıkları yazı ve videolara bakın bunu çok net göreceksiniz.
Hendek ve çukur olaylarında şehit edilen 793 askerimizin, polisimizin katili PKK’lı teröristler için “Hendekleri kazanların ellerinden öpüyorum”, “Halkımız hendeklerde şanlı direniş gösteriyor” diyen, Kobani olaylarında HDP’lileri sokağa davet ederek 52 kişinin ölümüne sebep olan terörist Demirtaş ile babası Ülkücü şehit olan vatansever Alaattin Çakıcı’yı bir tutuyorlar. Bunlar işte böyle kansız, böyle soysuzdur. Yarın bunlara “Tamam Demirtaş’ı da cezaevinden tahliye ediyoruz” deyin, önüne kemik atılmış köpek gibi susacaklardır.
Bunlar için cezaevinden çıkan 90 bin kişinin hayat hikâyesi nedir, ne değildir pek önemli değil… Bunlar vatan hainlerinin cezaevinden çıkamamasına çıldırmış durumdadır.
Bu mücadele Türkiye’yi boğmaya çalışanlarla, Türkiye’yi yaşatmaya çalışanların mücadelesidir. Terörist Demirtaş ile Ülkücü Alaattin Çakıcı’yı kıyaslamaları bile herkesi kanaat sahibi yapmaya yeterlidir.