Ortadoğu gazetesinde yazarlık yaptığım dönemlerde, MHP Genel Merkezi Özel Kalem bekleme salonunda karşılaştığım Ümit Özdağ bana “Türkiye’nin en iyi polemik yazarısın. Senin Türkiye genelinde daha çok okunman lazım” diyerek, başka bir gazeteye transfer teklifinde bulunmuştu. Böyle bir teklif yaptığı şahsımın, kendisi hakkında yazdığım yazılar neredeyse bir kitap boyutuna ulaştı. Belki de benden kurtulmak için böyle bir transfer teklifinde bulunmuştu. Kendisi çok böyükkkk stretejist ya !
Kendisi, yazdığım hiçbir yazıya cevap vermiyor. Sadece 15 Temmuz sonrası düzenlediği bir basın toplantısında, beni işaret ederek cevap vermek yerine, öfke nöbetinde laf salatası yapmıştı.
15 Temmuz darbe girişiminden aylar önce kendi makam odasında ve şahitlerin huzurunda “Türkiye’de farklı gelişmeler olacak” sözünü kullandıktan sonra MHP’deki Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etmesini sorguladığım için bu öfke nöbetini yaşamıştı.
MHP’de milletvekili olmuşsun, MHP’de MYK üyesisin, MHP’de Genel Başkan Yardımcısı olmuşsun, niçin istifa edersin ki?
Hem de aynı sohbette “2004 yılında Devlet Bey bana bir oda, bir makam verse, asla muhalif olmazdım” dediği halde!
MHP’nin milliyetçi duruşunu eleştirip gittiği yer, CHP ve HDP’nin yancısı olarak kurulan İP isimli parti olmuştur.
Ümit Özdağ’ın şahsımın adını duyunca, yazımı okuyunca çıldırdığını biliyorum.
Ümit Özdağ bugün yine bunu yaşayacak!
Biliyorsunuz Ümit Özdağ İP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etmişti ama İP milletvekilliği devam ediyor.
MHP’ye nankörlük ve vefasızlık ederek, adeta hançerleyip giden Ümit Özdağ’ın gittiği parti, kurulduğu günden bu yana PKK’ya, HDP’ye şirin gelebilecek her şeyi yaptı. Ama tüm bunlara rağmen Ümit Özdağ bir gün olsun ağzını açıp da bir şey demedi.
“Kürdistan” ifadesi parti taslağında kullanıldı. Sesi çıkmadı.
Teröristbaşı Öcalan’a ait “Eşit vatandaşlık” kavramı, parti programına konuldu. Sesi çıkmadı.
Meral Akşener “Türkiye mozaik” dedi. Sesi çıkmadı.
Meral Akşener yabancı temsilcilere “Kürt sorununu biz çözeriz” dedi. Sesi çıkmadı.
“Öcalan ev hapsine çıkarılmalı” diyen adam, partiye genel başkan yardımcısı yapıldı. Sesi çıkmadı.
Meral Akşener “HDP, Kürtlerin siyasal temsilcisi” dedi. Sesi çıkmadı.
Partisi İP, 4600 teröristin öldürüldüğü Zeytin Dalı Operasyonu'na “Biz, Afrin savaş senaryolarına baştan sona karşıyız” dedi. Sesi çıkmadı. Hatta kendisi de bu başarılı operasyonu sulandırmak için “Afrin’i almak için ne verdiniz?” dahi diyebilmişti.
Başta Genel Başkanı Meral Akşener olmak üzere partisinin yöneticileri, PKK’lı Demirtaş’ın serbest bırakılması için sürekli propaganda yaptı. Sesi çıkmadı.
Partisi İP, yerel seçimlerde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya başta olmak üzere birçok yerde CHP ve HDP ile ittifak yaptı. HDP sevdalısı Tunç Soyer’i ve Ekrem İmamoğlu gibi CHP’lileri destekledi. Sesi çıkmadı.
Zaten kendisi de seçim sonuçlarını yorumlarken “Galiplerden birisi de, hiç şüphesiz Selahattin Demirtaş’tır.” demişti. Çünkü PKK’lı Demirtaş, HDP’lilere “Oyunuzu CHP ve İYİ Partiye verin” çağrısında bulunmuştu. Ümit Özdağ bir nevi CHP, HDP, İP ittifakını tescillemişti.
Kendisinin de PKK’nın sözcüsü gibi siyaset yapan Kemal Kılıçdaroğlu ve Canan Kaftancıoğlu ile birlikte İstanbul’da seçim çalışması yaptığına dair görüntüler hafızalarımızda iken, geçtiğimiz günlerde bir röportajında sanki bunların hiçbirinde yer almamış gibi açıklamalar yaptı.
Soru “İYİ Parti tabanı, CHP-HDP yakınlaşması iddialarından rahatsız mı? “ , Ümit Özdağ’ın cevabı ise “Evet, İYİ Parti tabanında bu konuda büyük rahatsızlık var.” şeklinde olmuştur.
Ümit Özdağ’ın aklı başına seçimlerden sonra gelmemiştir, sadece yeni planları olduğu için yavaş yavaş gerçekler üzerinden propaganda yapmaya başlamıştır. Hem İP’i överek, hem bu tür yorumlarda bulunarak İP içinde taban oluşturmaya çalışıyor.
Ümit Özdağ, CHP sayesinde milletvekili olmuştur. CHP bünyesinde seçime girmese aldıkları oy oranı ile barajı dahi aşamıyorlardı. Seçim zamanı CHP-PKK ittifakına susan Ümit Özdağ bakın CHP’ye ne demiş: CHP’nin, PKK'dan kopan HDP seçmenine yönelmesi başka şeydir, terörle arasına mesafe koymayan HDP ile dayanışma geliştirmesi başka bir şey. CHP, HDP ile dayanışma süreci içerisine girmiştir. Eskiden HDP'ye oy vermiş seçmeni kendisine çekmek için yapılacak çalışmalar meşrudur. HDP ile dayanışma ise gayri meşrudur. Çünkü HDP, PKK yani terörle arasına mesafe koymamıştır. HDP ile dayanışmanın İYİ Parti yönetimi, milletvekilleri ve seçmeni tarafından kabul edilmesi, doğru bulunması mümkün değildir. PKK'nın elindeki Mehmetçik kanı, HDP'nin eline bulaşmıştır. HDP'nin elini sıkacak herkes önce bunu düşünmelidir.“
CHP, HDP ile sadece bu seçimlerde değil ki, son 4-5 yıldır birliktelik yaşıyor. CHP Genel Başkan Yardımcıları bile, PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye oy verdiklerini açıklamışlardı.
Ümit Özdağ bunları bile bile önce CHP’ye yanaşmış, sonra da İP’ten milletvekili olmuş, genel başkan yardımcılığı görevinde bulunmuştu.
Bugün CHP, İP, PKK birlikteliğini dilediği kadar eleştirsin, şu an bir hesap peşinde olduğu için bunları yaptığını gizleyemez. Çünkü o işaret almadan, hesap yapmadan adım atmaz.
Geçen günlerde en yakın adamlarından birisi yanıma geldi. Anlattıkları doğruysa, Ümit Özdağ tam evlere şenlik bir adam… İnsani duyguları olmayan, ne yüklenirse ona göre hareket eden bir robot…
Bir adamın vefası, ölçüsü yoksa her konuda nankörse bilin ki, o kişiden Türkiye’ye karanlık projeler ve siyasi menfaatler yüzünden her türlü kötülük gelir.
İP’de bir Ümit Özdağ canlı bombası var. Bakalım kendini ne zaman patlatacak?
MHP içinde de pusuya yatmış, bunun gibi bazı nankörler de bununla hesap-kitap peşinde…
Adam olamayanların siyasetçi olması değil mi bu kalitesizliğin sebebi?