Türkgün Gazetesi Ankara Temsilcisi Kadir Yıldız, çok başarılı bir gazetecilik örneği sergileyerek Mansur Yavaş’ın “Sahte senet ve kaset şantajı olayını” ortaya çıkarmıştı. Kadir Yıldız’ın bu haberi 11 Aralık 2018’de Türkgün’de manşet olurken, Mansur Yavaş’ın CHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı ise 18 Aralık 2018 tarihinde açıklanmıştı. O yüzden Mansur Yavaş’ın önünü kesme tezgâhı olarak görülmesinin mantığı yoktur. Fakat Türkgün gazetesinin manşeti 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden bir ay önce medyada haberleştirilmeye başlayınca, o algı maalesef oturdu. Eğer Türkgün gazetesi manşeti zamanında haberleştirilmiş olsaydı, CHP Mansur Yavaş’ın adını bile anamazdı. Fakat o dönemin propaganda gücünü eline geçirmiş baskın sol medyası bu durumu mağduriyete dönüştürmüş, hükümete yakın medya ise olayın sunumunu baştan sona yanlış yapmıştı. Doğru soruları bir türlü soramadılar. Mesela kaset şantajında aracılık eden HSYK Başkanvekilliği görevinde bulunmuş kişi üzerinden hiçbir haber yapmamışlardır. Aracılık ve şantaj anının video görüntüsü olduğu halde, büyük medya kuruluşlarında haber yapılmamıştır. Mansur Yavaş’la davalık olan ve iş adamı olarak anılan Necmettin Kesgin’in zafiyetleri üzerinden olayı kapatmaya çalışanlara resmen yardımcı olmuşlardır. CHP ve yancı medyasının “cambaza bak” oyununa müsaade edilmemeliydi.
Olayın odak noktası, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) eski Başkanvekili olan kişinin “Mansur Başkan sen kasetleri getir, Necmettin parayı getirmiş” şeklindeki diyaloğu olan video olması gerekirken, CHP ve yancı medyası, olayı Necmettin Kesgin isimli kişinin zafiyetleri üzerinden sulandırdılar. Mansur Yavaş’ı mağdur ve mazlum durumuna getirmeyi başardılar ve böylece Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmasını sağladılar.
Oysa ortada “yargıda bir çete, sahte senet ve cinsel içerikli kasetler üzerinden bir şantaj” vardı. Bu suçların uyumlu propagandası yapılamadı. Nihayetinde CHP, HDP, İP üçlüsünün adayı olan Mansur Yavaş, bugün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak o koltukta oturuyor.
Ama Necmettin Kesgin ile olan mahkemesi devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Mansur Yavaş da mahkemeye gelerek duruşmaya katıldı. Mansur Yavaş mahkemede “Bir suç makinesinin iftiraları ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nı buraya diken şahısları kınıyorum. Derhal beraatime karar verilmesini istiyorum” sözleriyle savunmasını yaparken, Mansur Yavaş’ın davalı olduğu Necmettin Kesgin de "Beni sürekli mesajlarla tehdit etti. 'Diplomanı iptal ettireceğim', 'Barodaki stajını yakacağım', 'Seni hapse attırıp, öldürteceğim' diyerek tehdit etti” diyerek savunmasını yaptı.
Bu mahkemeden günler sonra da, Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinde Necmettin Kesgin'e çocuklara ilişkin müstehcen görüntü bulundurmak suçundan üç yıl hapis cezası verildi.
CHP ve yancı medyası bu haber sonrası adeta bayram ediyor. “İşte Mansur Yavaş’ı suçlayan çocuk pornocusu bu adamı referans aldılar” diye…
Oysa “çocuk pornocusu” olarak ifade ettikleri ve bu yönde ceza alan Necmettin Kesgin’le ticaret yapan, yemekli toplantılar düzenleyen, atış poligonlarına giden Mansur Yavaş’ın bizzat kendisi… Necmettin Kesgin de zaten bu durumu “Mansur Yavaş ile yakın ilişkiler kurduk. Bir poligona gittik, atış yaptık” diyerek kamuoyuna açıklamıştı.
Gelelim asıl odaklanılması gereken konuya…
Mansur Yavaş “Üçkâğıtçı, dolandırıcı, şizofren, çocuk pornocusu” dediği kişiye “Elimde kasetin var, ailene rezil edeceğim” mesajını atıyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) eski Başkanvekili olan kişi de bir zaman sonra Necmettin Kesgin’e gidiyor, kaset ve para takasında aracılık ediyor.
Videosu bile olan “aracılık” olayında geçen diyalog aynen şöyle:
“ - Başkan nerelerdesin? Datça'da. Şimdi bak başkan, Necmettin'le beraberiz. (Parayı getirmiş de) Sendeki belgelerin tümünü bana teslim edeceksin. Şeyi de getirmiş... Dövizi de getirmiş. Onu teslim edeceğim, şeyler bende kalacak... Eyvah eyvah… O zaman cuma günü. E tamam olur o zaman. Biz şeyde, Minasera'da oturuyoruz ya. Açık, açık burası açık da, istersen büroya getirsin. Büro açık değil mi? Tamam. Bak şimdi Necmettin ile ilgili kaset, ses, görüntü her ne varsa onların tamamını getirsin bana tamam mı? (Görüntü kasetleri, CD'leri) O iki belge de gelsin. Yav ver onları da, bende duracak. Tamam, tamam. Şeyler gelsin. Tamam, büroya getirsin, oldu. Haydi görüşürüz, sağol.”
Para ile takas edilmek istenen görüntü kasetleri, telefon konuşmaları ve CD’ler nelerdir?
Necmettin Kesgin’in ceza aldığı müstehcen çocuk görüntüleri, para karşılığı takas mı edilmek istendi?
Necmettin Kesgin, çocuk pornocusu (ceza aldı ki öyle) ise kasetle tehdit eden Mansur Yavaş ve kaset-para takasına aracılık eden Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) eski Başkanvekili, bu durumda ne oluyor?
Takasa konu olan o kaset görüntüleri ve CD’ler çocuk pornosuna ait ise para karşılığı vermek isteyenler bu suça ortak olmuyor mu?
Olaylara doğru yerden bakarsanız, doğru kararlar verirsiniz.
Kasetler, CD’ler, sahte senetler, tehditler, şantajlar, kumpaslar, yargıda çeteler…
Bu kadar rezillik içinden mazlum ve mağdur çıkaranlara da Allah akıl, fikir ve ahlak versin…