Kural, kanun, hoşgörü, iyi niyet, saygı-sevgi, ne yazık ki sadece kağıt üzerindedir. Sizi, bizi, hepimizi yönetenler her şeyi perişan ettiler.
Toplum olarak bir cinnet halindeyiz. Tahammülsüzlük ailelerin kendi içlerinde dahi dehşet verici boyuttadır.
Din adamı diye televizyonlara çıkıp, din konusunda ahkâm kesiyorlar. Ama ayetleri, hadisleri kendilerine göre yorumluyorlar.
Hatırlayın profesör unvanlı bir zat, din adına bir yerlere yakın ve şiirin görünmeye çabalarken, namaz kılmayan herkesi hayvan ilan etmişti.
İşte bu gibi profesörler, AKP'ye yaranmak için dine en büyük zararı yıllarca verdiler. Ama kimse de ulan sen ne diyorsun utanmaz adam demedi.
Din adına konuşan bu profesörler, AKP'ye yaranma çabasındalar. Aferin alıp, güya kendi geleceğine yatırım yapacak. Bunun malzemesi de din olacak.
Dini istismar eden bu profesörler, AKP öncesinde namaz kılanların oranının yüzde 40 olduğunu,14 yıl sonra bu oranın yüzde 28'e gerilediğini, İmam Hatip mezunları arasında yüzde 13'lere indiğini ya bilmiyorlar, ya da bilmezden geliyorlar.
AKP'nin neye hizmet edip, toplumu nereye sürüklediğini, din adına ahkam kesen ve keklik gibi öten bu din taciri profesörlere hatırlatıyoruz.
Milli-manevi değerlerin malzemesi yapılıp, oy ve menfaat uğruna feda edilemeyecek hiç ama hiçbir değerin olmadığını AKP millete yutturuyor.
Öyle bir düzen kurdular ki, AKP iktidarı her şeyin üzerindedir ve bunu devam ettirmek için her yol ve her şey mubahtır.
Yalan, talan ve ihanetin bu kadar aleni olmasına rağmen, ayakta kalabilmek ancak ve ancak bu şekilde mümkün olabiliyor.
İnsaf, vicdan, iman, akıl ve ahlak ölçüleri esas alınsaydı, bu zihniyetin çoktan iktidar inmekle kalmayıp tarihten silinmesi gerekirdi.
Çürüme şahıslardan ailelere, ailelerden topluma kadar her yeri sarmış. Nitekim, gazete ve televizyon haberlerinde de izlerini görmek mümkün.
Cinayet, uyuşturucu, fuhuş, hırsızlık, zorbalık, mafyalaşma, adam kaçırma, adi suçlar ve kadın cinayet haberleri sıradanlaşmış, olağan hale gelmiştir.
Balık baştan kokuyor, sonra da her yeri sarıyor. Kokuyu yok etmek yerine, onunla yaşamak, hatta o kokuyu büyütüp yaygınlaştırmak her şeyin önüne geçiyor.
AKP'nin bedeli sadece ekonomide, terörde, dış politikada, eğitimde, kültürde ve ülkenin dibe vurmuş itibarında değildir.
Milli, imanlı, kararlı, dürüst, ahlaklı bir iktidar gelir bunları kısa zamanda düzeltir. Ama çürüme başka bir şeydir ve toplumu temellerinden sarsmakta, ülkeyi sonu belirsiz bir felakete hızla sürüklemektedir.
Bu ülkede bu kadar üniversite, bu kadar sosyolog, bu kadar psikolog, bu kadar toplum bilimci, bu kadar din adamı var. Herkesin gördüğü ve dehşetle izlediği bu gerçekler karşısında susmak en büyük ihanettir.
Allah bu ülkeyi; din tacirlerinden, dini istismar edip rant peşinden koşanlardan, milli ve manevi değerlerden uzak olanlardan korusun.
Allah bu ülkeyi; din tacirlerinden, dini istismar edip rant peşinden koşanlardan, milli ve manevi değerlerden uzak olanlardan korusun.
Zakir TOPDUR