Milli birliğimizi korumak hususunda karşımızdaki en büyük dert; Kürtçülük dediğimiz, Avrupa ve Rus emperyalizmin aşağı yukarı 1,5 asırdan beri kışkırttığı olaydır.
Bugün Abdullah Öcalan isimli bir ermeni bozuntusunu, dinsiz, imansız, komünist adamı bu emperyalistler ortaya çıkarmışlar, parayla, silahla destekleyerek sınırlarımızdan geçirerek milli birliğimizi bozmaya uğraşıyorlar.
Kürt dediğimiz insanlarımız, kürtçe konuşan doğuda-Güney Doğuda yaşayan bir kısım kardeşlerimizdir. Bunlarda Türk milletinin evlatlarıdır. Bizim öz kardeşlerimizdir.
Bunların tarihini, kültürünü, dillerini imcelemiş olan ilim adamları araştırma yapmışlardır. Bir defa Kürtçe konuşan insanlarımızın büyük bir çoğunluğu Türk kökünden gelmektedir. Zaman içinde kürtçe konuşur hale gelmişlerdir.
1000 Senedir bu Anadolu topraklarında Türkçe ve Kürtçe konuşan insanlarımızın hepsi Müslümandır. Dinimize göre de Müslüman Müslümanın kardeşidir. Müslümanlar birbirleriyle evlenir. 1000 senedir kaynaşmışızdır. Beraber ağlayıp beraber gülmüşüz. Aynı kıbleye secde ediyoruz, ayı kitaba bağlıyız.
Biz sadece Anadolu’daki milletimizin birliği için değil, bütün Türklerin hatta tüm Müslümanların birliğini Cenab-ı Hak nasip etsin diye dua ediyoruz.
Böyle bir düşünceyi bir kenara bırakıp efendim bunlar Kürtçe konuşuyor, bunlar Türkçe konuşuyor, bunlar birbirinden ayrıdır, ikisini birbirine düşman edelim zihniyetini hoş görmenin imkanı yoktur.
Bir kere biz bir milletiz, bin senedir aynı kazanda yoğrulmuşuz, kız alıp-vermişiz haşır neşir olmuşuz ve dinimizin emri de birliktir-beraberliktir.
Sürekli 36 etnik kökeni kaşıyıp kaşıyıp durmanın bir anlamı yoktur. Soruyorum sizlere Yugoslavya nerede? İslam ülkelerinin durumu içler acısı değil mi? Küresel güçlerin iştahını kabartmanın ne gereği var!.. Bu gök kubbe çökerse ne AKP kalır, ne millet kalır.
Zakir TOPDUR