MHP'deki oyunu bozacak 6. Olağanüstü Kurultay için artık son haftalara girildi. MHP herhangi bir kurum, herhangi bir parti değildir.
MHP, herhangi kurum, herhangi parti değildir. Sokakta bulunmamış, tarlada toplanmamıştır.
Binlerce yıllık Türk tarihinden süzülüp gelen ülkücü-milliyetçi iradenin 47 yıllık siyasi organizasyonudur. Bu netlik MHP'ye özeldir.
MHP ve ülkücüler, büyük badirelerden geçmiş, ölümle imtihan edilmiş, şeytanî oyunlarla karşılaşmıştır.
MHP, hiçbir şeyden yılmamış, doğru ve hak bildiği yoldan ayrılmamış, Türk milletinin özü, devletin koruyucusu olmayı kararlılıkla sürdürmüştür.
MHP ve ülkücülerin mayası sağlam, tarihi muhteşem, geleceği parlaktır. Lider Devlet Bahçeli sabırla hak yolunda emin adımlarla yürümektedir.
MHP'yi diğerlerinden ayıran bir temel özellik de, kendi içinde barındırdığı sevgi, saygı, ilke, töre ve tutarlılıktır.
Kendi içinde barındırdığı sevgi, ilke, töre ve tutarlılıktır. "Lider, doktrin, teşkilat" bunun ifadesi, "9 ışık" bunun rehberidir.
Kendini ülkücü ve milliyetçi olarak görenler ve bu davaya inanlar bunu bilir, bunu söyler, buna inanır ve buna göre yaşar.
Bütün bunları bugünü daha iyi anlamak ve MHP üzerindeki oyunun boyutunu daha net ortaya koyabilmek için hatırlatıyorum.
Hiç ölçü olmasa dahi, aday olarak ortaya çıkanların MHP'nin bu kadim değerleri ile irtibatına bakarak, ne olup bittiğini anlamak mümkündür.
Çizgisi kırık, her etkiye açık bir sicille bu davaya genel başkan olmaya çalışmak, her şeyden önce bu hareketi tanımamak veya hafife almaktır.
Genel Başkanını "Tarzan zorda" diye tanımlayan, "Abbas yolcu" diye takdim eden bir anlayış, zaten baştan kaybetmiştir.
Başkan adaylarının her cümlelerinde, her vaatlerinde, her hareketlerinde MHP'nin değerlerini değersizleştirmenin derin izlerini görüyoruz.
Şehitlerini hatırlamayanların MHP'ye genel başkan olmaları durumunda hangi kaymaların, hangi savrulmaların yaşanacağını varın siz hesap edin.
Bizi şaşırtan, ülkü devi olarak bildiğimiz veya öyle zannettiğimiz isimlerin, bu hain tabloyu görmezden gelmeleridir.
Sayın Orhan Karataş'ın ifade ettiği gibi, kurultay diye yaptıkları şey, açık bir oldu-bitti girişimi olmanın ötesine geçmedi. Genel merkez ve özellikle sayın Genel Başkana karşı açık ve aleni bir darbe teşebbüsünde bulundular. Teşebbüs diyorum, kendi iddialarını kendileri çürüttüler ve birbirlerine düştüler. Dalyası ile yaptıkları bir teşebbüsün ötesine geçmedi, yok hükmünde kaldı.