Bu Ülkenin başına ne gibi bela geldiyse, MHP bu belaları Ülkemizin başında def etmiştir. Biz bunu 1980 öncesinde de gördük ve yaşadık.
Bu Ülke bir 15 Temmuz vakası yaşadı... Eğer MHP ve Lider Devlet Bahçeli bu 15 Temmuz kalkışmasına müdahale etmeseydi, açık yüreklilikle ifade ediyorum ki, Ülkemiz elimizden kayıp gidecekti.
Bütün Türk milleti şahittir ki, FETÖ ihanetini bu Ülkede ilk görüp, uyaran ve söylediği her şeyde kesin şekilde haklı çıkan MHP, tek lider Sayın Devlet Bahçeli olmuştur.
Sadece FETÖ mü, Ülkenin bugün yaşadığı terörden dış politikaya, demokrasi ve hukuk sorunlarından ekonomiye kadar her meselede MHP ve Lider Devlet Bahçeli'nin bütün uyarıları haklı ve doğru çıkmıştır.
AKP bunların tamamında büyük savrulmalardan ve bu millete ağır bedeller ödettikten sonra, MHP'nin çizgisine gelmek, dediğini yapmak zorunda kalmıştır.
Zamanın iktidarından cesaret alan ve 2010 referandumu ile birlikte yargıya ve devlete iyice yerleşen FETÖ, şeytani planlarını devreye soktu. Ergenekon-Balyoz kumpasları kurulurken diğer taraftan da MHP'ye komplolar düzenlendi ve 2011 seçimlerine bu alçakların gölgesinde gidildi.
AKP ile yollarını ayırmak zorunda kalan FETÖ, bütün imkanlarını MHP'yi ele geçirmek için kullandı. Ama Yüce Rabbim bunlara ve bunların uşaklarına fırsat vermedi.
15 Temmuz gecesinde Lider Devlet Bahçeli'nin yanında bulunanlar güvenli bir yere geçilmesini teklif ettiler. Liderin cevabı:"Burası Ülkücü ve Milliyetçi iradenin karargâhı, buradan daha güvenli bir yer mi var? Ankara'da bizden başka kimse yok. Görev bize düşüyor, sonuna kadar buradayız."
Ülkücülük, milliyetçilik, vatanseverlik, demokrasiye ve hukuka inanmak, ihanete direnmek bir bütündür ve birbirinden ayrılmaz değerlerdir.
MHP'yi korumak Ülkeyi korumakla eş değerdir. Çünkü MHP gider ve yok olursa Ülkenin direnci kırılır, sekteye uğrar ve Ülkemiz elden gider. Onun için MHP'ye her Türk vatandaşı sahip çıkmalı, destek vermeli ve MHP'nin çatısı altında bir araya gelmelidir.
Zakir TERCAN