Yazıma; Bilge Lider Devlet Bahçeli'nin şu sözleri ile başlamak istiyorum: "Bakarsanız büyük bir dava adamı pozu verirler. Gerçekte koca bir hiçtirler. İşlettikleri dedikodu şantiyesi, kaynatıkları fitne kazanıdır."
Liderimizinde ifade ettiği gibi, kendilerini büyük dava adamı görürler, poz verirler. Aslında bu tipler hep MHP'ye ve bu kutsal davamıza zarar vermişlerdir, vermeyede devam etmektedirler... Bizim davamız, yeryüzünden silinip atılmak istenen bir kutlu milletin varlık davasıdır. Bizim inançlarımız, sevdalarımız, kavgalarımız hep bu yöndedir. Bu davada geri durmak yoktur.
Fitneye, yalana, iftiraya, MHP ve Ülkücü camiaya zarar verecek her türlü fenalığa yer yoktur. Bu dava Ülkücü Şehitlerin davasıdır. İkbal ve makam peşinde koşanların değil, ölüme korkusuzca yürüyenlerin davasıdır...
Oğlunu bu davaya feda eden Ülkücü Şehit Süleyman Özmen'in babası, kasası boş olan partinin seçime girebilmesi için maddi yardım olarak düşünülen Kızılay'a kan bağışı kampanyasında Ülkücülerin oluşturduğu sıraya girmiş, kan verebilmek için saatlerce beklemiştir. "Ben Süleyman'ı bu davaya şehit verdim. Benim oğlum bu dava için kanını verdi. Ben şurada bir ünite kan vermişim çok mu?" diyerek yüreklerimizi dağlayan babamızın bu sözleri; kutlu davamızda ikbal peşinde koşmak için heveslenen soytarıların başına balyoz gibi inmektedir.
Bilge Lider Devlet Bahçeli'nin anlam ifade eden sözleri ile devam ediyorum: "Ucuz insan dedikodu yapar, büyük adam ülkelerinin sancağını tutar. Siyasi dedikoduyla kriz umanların hevesleride kursaklarında kalacaktır."
Biline ki; bizim davamızda ikbal için, para pul peşinde koşmak için kendine korsan bıyık yapanlar, tarihin her döneminde mağlup olmuşlardır.
Parti içerisinde umduğunu bulamayanlar, yetim ve öksüzün hakkını yiyebilmek için hayal kurarken kursaklarında Ülkücülerin yumruğunu hissedenler; soluğu başka kapılarda, farklı tasmaların kontrolü altında almışlardır. Bu gibi soytarıların bizim partimizde yeri yoktur!
"Allah davası ölmez!" diyerek darağacına yürüyen Ülkücü Şehitlerin emaneti olan bu davada; ufkumuz Kızılelmadır, sevdamız Turan'dır. Tanrı Dağları'ndan esen rüzgar, alnımız serinletmeye, hainlerin korkulu rüyası olmaya, bükülmeyen bileğimize güç katmaya yetecektir.
Kimsenin şüphesi olmasın! Dün idam sehpalarına yürüyen yusuf'yüzlü yiğitler bizimledir. Duaları, şefaatleri Allah'ın izniyle bizimledir, üzerimize olacaktır. Rabbim Ülkücü Hareket'i daim kılsın.
Yazımı; Bilge Lider Devlet Bahçeli'nin herkesin ders alması için söylemiş olduğu şu sözleri ile bitiriyorum.. Diyor ki: "Yalan, riya, fitne, dedikodu, kıybet, kötü söz, asılsız suçlama, maneviyat kaçakçılığı rekor kırıyor, zirve yapıyor ve hiç doymuyor."
Ülkücü şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun, nur içinde yatsınlar... Türk Milliyetçileri Yaşasın, Milliyetçi Hareket Partisi Var Olsun!
Zakir Tercan