Cennet mekân Seyit Ahmet Arvasi Hz.’ lerinin tabiri ile üç tip ülkücü vardır:
* Gerçek ülkücüler,
* Ülkücü geçinenler,
* Ülkücülerden geçinenler… Der ve devam eder rahmetli seyit.
Peki, nedir Ülkücülük;
Partiler üzeri bir davanın, siyaset üzeri bir ülkünün adıdır: Ülkücülük. Yazmak ile bitmeyecek, tariflere sığmayacak bir olgudur!..
Yine Seyit Ahmet Arvasi’nin tabiri ile, mana ve ruh noktasındaki boşluğu doldurmuş, İslam ile Türklüğü ruh ve Beden olarak tanımlamış ve bu ruh ile Allah yolunda devamlı savaşmış, bir aksiyonun adıdır!..
Ülkücülük; Başbuğ Alparslan Türkeş’in tabiri ile; “bizim her şeyimiz, ne söylüyorsak ne yapıyorsak hepsi, ‘’Rıza-î İlahiye’ye ulaşmak içindir” sözünün, amelindeki niyettir.
Ülkücülük; “bir elime ayı, diğer elime güneşi verseniz, ben inandığım davamdan vazgeçmem” diyen, Allah Resul’ünün davasıdır.
Velhasıl; yazmak ile biter mi? Hangisini yazsak, eksik kalacağı bir kavramdır “ülkücülük!..”
Dert demektir, çile demektir, bir insanı kazanmanın ehemmiyetini insanlığı kazanabilmekte görmektir: Ülkücülük!..
Bir Süleyman Özmen’deki, Dursun Önkuzu’daki yaşayışı görebilmektir. Onların hal diliyle hallenebilmektir: Ülkücülük!..
Mustafa Pehlivanoğlu’nun Cenab-ı Allah’a olan teslimiyetini ve idam sehpasında aldığı nefesi teneffüs edebilmektir Ülkücülük!..
Zakir TOPDUR