Bahçeli'den Trump'ın sözde Orta Doğu barış planına tepki
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yüzyılın Antlaşması diye yutturulmaya çalışılan zulüm planı, inanç ve insan haklarına büyük bir saygısızlık, karşı saldırı ve sabotajdır." dedi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD Başkanı Donald Trump'ın sözde Orta Doğu barış planına ilişkin "Yüzyılın Antlaşması diye yutturulmaya çalışılan zulüm planı, inanç ve insan haklarına büyük bir saygısızlık, karşı saldırı ve sabotajdır." değerlendirmesinde bulundu.
Yazılı açıklama yapan Bahçeli, "Türkiye'nin deprem fırtınasına maruz kaldığı, doğal felaketlerle mücadele edilen bir dönemde, hem Çin'deki koronavirüsün neden olduğu tehlikeli gelişmelerin hem de Ortadoğu'da yaşanan tehdit edici dayatmaların vahim boyutlara tırmandığına" dikkati çekti.
Bir yanda İdlib’de yoğunlaşan kanama ve kahredici insani trajedilerle birlikte Lübnan ve Libya’yı içine alan istikrarsızlıklar, diğer yanda da siyonist/emperyalist dayatmalarla Kudüs ve Filistin’in ilhak senaryolarının ileri bir aşamaya geçtiğini belirten Bahçeli "ABD ve İsrail ateşle oynamakta, Türk ve İslam aleminin sabırlarını, tahammül sınırlarını zorlamaktadır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, açıklamasına şöyle devam etti:
"Zalimlerin tek yanlı kararlarıyla Filistin'in tarihi hakları ihlal edilmek şöyle dursun imhanın eşiğine kadar getirilmiş durumdadır. ABD Başkanı Trump'ın İsrail Başbakanı Netenyahu’yla 28 Ocak'ta alkışlar ve gülücükler eşliğinde açıkladığı sözde barış, gerçekte ise batış planının hiçbir hukuki, ahlaki ve vicdani temeli yoktur. Misakımilli’nin yüzüncü yıl dönümünde böylesi bir küstahlığın tezahürü oldukça düşündürücüdür. 'Yüzyılın Antlaşması' diye yutturulmaya çalışılan zulüm planı, inanç ve insan haklarına büyük bir saygısızlık, aynı zamanda da karşı saldırı ve sabotajdır. Oldubittilerle İsrail’in fiili hakimiyet alanı kağıt üstünde genişletilirken Kudüs’ün ve Filistin’in hayat damarları kesilip kopartılmaktadır."
"Cani plan Filistinli kardeşlerimiz için ölüm demektir"
ABD-İsrail komplosunun BM kararlarıyla uluslararası hukukun temel normlarına bütünüyle aykırı ve ters olduğunun altını çizen Bahçeli, "(Barıştan Refaha) başlığıyla tavzih ve tevcihi yapılan cani plan, Filistinli kardeşlerimiz için ölüm, Kudüs için yıkım demektir." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, antlaşmanın iki taraflı bir mutabakat olduğunu hatırlatarak, Filistin'in, "ABD-İsrail dayanışması ve dalaveresiyle tanzim edilen planı bin kez hayır diyerek reddettiğini" belirtti.
"Azil gölgesinde ve seçim kulvarında olan Trump’ın, Mart ayında seçime girecek olan Netenyahu ile eş güdüm halinde beşeriyetin ve bölge halklarının huzur, barış ve istikrarıyla oynaması ibretlik bir alçalmadır." değerlendirmesinde bulunan MHP Genel Başkanı Bahçeli, Müslümanların kutsallarına suikasta teşebbüs eden ABD-İsrail vandallığını telin ettiklerini ve lanetlediklerini kaydetti.
"Filistin'in tutsaklığa razı olmasını bekleyenler derin bir açmaz ve çelişki içindedir." ifadelerine yer veren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Kudüs'ün İsrail devletinin bölünmez ve egemen başkenti olacağı kaydedilirken, Filistin'e de Doğu Kudüs’ün mevcut güvenlik bariyerlerinin doğu ve kuzey bölgelerinde bulunan kısımların reva görülmesi tam bir haydutluk ve rezilliktir. Kaldı ki Mescid-i Aksa'nın güvenliğini sağlama rolünün İsrail’e verilmesi de akıl tutulması, ahlak buharınıdır. ABD-İsrail iş birliğiyle servis ve beyan edilen batış planı kesinlikle yok hükmündedir, hiçbir dayanağı, hiçbir kapsayıcılığı ileri sürülemeyecektir. Kudüs ilk kıblemiz ve ortak kaderimizdir."
Bahçeli, söz konusu planın yok hükmünde olduğunu vurgulayarak, İsrail-Filistin arasındaki kalıcı çözümün tek yolunun 1967 sınırlarına riayet eden, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi süreklilik içinde bir Filistin devletinin kurulması ve bunun tanınması olduğuna dikkati çekti.
"TBMM'deki ortak tepki muazzam önemde"
TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin ortak iradeyle tepki göstermesinin "muazzam değer ve önemde" olduğuna işaret eden Bahçeli, Suudi Arabistan, Ürdün, Bahreyn gibi bazı ülkelerin Filistin'in ve Kudüs'ün tasfiye planına olur ve onay vermelerinin, iş birlikçi emelleri kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açığa çıkardığını bildirdi.
Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bilinmelidir ki, Kudüs inancımızın namusu, İslam'ın nigehbanı, dinlerin, kültürlerin ve medeniyetlerin buluşma ve kucaklaşma nirengidir. Mescid-i Aksa Miraç Mucizesinin kutlu yadigarıdır. İstanbul neyse Kudüs odur, Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksa arasındaki bağ asla koparılamayacaktır. Kudüs'ü terk etmek demek Haçlı emellerine boyun eğmek, asırlar boyunca devam eden tarihsel ve barbar hesaplara teslim olmak demektir. Bunun da mümkünü yoktur."
Manevi emanetlerin evanjelist hırslara, siyonist ihtiraslara ve emperyalist tuzaklara kurban verilmeyeceğinin altını çizen Devlet Bahçeli, "İslam toplumlarının bir ve beraber olması gereken, tek ses, tek nefes halinde bulunması mecburiyet arz eden bugünkü insanlık döneminde, hakkımıza sahip çıkamazsak şerefimizi kaybedeceğimiz herkes tarafından iyi bilinmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi inancımızın haysiyet ve davasını, mazlumların varlık ve yaşam haklarını sonuna kadar müdafaaya devam edecek, bu uğurda da taviz vermeyecektir." değerlendirmesini yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.