Danıştay'dan Ahmet Davutoğlu'na büyük şok
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun; İstanbul Şehir Üniversitesi'ne usulsüz şekilde bedelsiz arazi tahsis ettiği bildirildi.
Danıştay 13. Dairesi, aldığı kararla söz konusu tahsisi iptal ettiği ve Halkbank'ın da verdiği krediye teminat gösterilen arazinin artık İstanbul Şehir Üniversitesi'nin elinden çıktığı gerekçesiyle taraflar arası sözleşmeye uygun olarak işlem başlattığı öğrenildi.
Danıştay 13. Dairesi'nin kararı üzerine hukuki işlem başlatıldığı, İstanbul Şehir Üniversitesi'ne ait parselin mülkiyetinin Maliye Hazinesi'ne intikal ettiği, söz konusu taşınmazın bundan sonraki süreçte Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün tasarrufu altında olacağı bildirildi.
Halkbank da; 18 Ekim 2019 tarihinde ihtiyati haczin kesin hacze çevrilmesi için ilamsız takip başlattı.
Bedelsiz arazi tahsisi nasıl gerçekleşti?
Sabah'ın haberine göre; 2001 yılında Tekel'in bütün birimleri gibi Cevizli'deki Fabrikası da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kapsamına alındı. İstanbul Şehir Üniversitesi; 2008 yılında Maliye Bakanlığı'ndan buradaki 450 dönümlük arazinin kendisine tahsisini istedi. Ancak söz konusu alanın o dönem henüz Maliye Bakanlığı'nda bulunmaması dikkat çekiyor.
Arazinin mülkiyeti bedelsiz olarak verildi
İstanbul Şehir Üniversitesi'nin talebinin ardından söz konusu arazinin kısa bir süre içinde Tekel'in vergi borcu gerekçesiyle Maliye Bakanlığı'na devredilmesi dikkat çekti. Hazine, bu alanın mülkiyetini bedelsiz olarak İstanbul Şehir Üniversitesi'ne verdi.
Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 29 Mayıs 2015 tarihli ve 2015/32 sayılı kararıyla İstanbul Kartal ilçesi Orhantepe Mahallesi Dragos Mevkii'nde bulunan 2222 ada, 208, 209, 211, 226, 228, 236, 237 ve 238 parsel numaralı taşınmazlar İstanbul Şehir Üniversitesi'ne devredildi.
Kararda; dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de imzasının yer alması dikkat çekti.
Öğrecilerden para alıyor ve ticari faaliyet yürütüyor
Öncelikle kamu yararı şartını karşılamamasına rağmen İstanbul Şehir Üniversitesi'ne arazinin bedelsiz şekilde tahsis edilmesi, İstanbul Şehir Üniversitesi'nin öğrencilerden eğitim ve öğretim için para alması ve ticari bir faaliyet yürütmesi dava konusu oldu.
Danıştay iptal kararı verdi
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası tarafından İstanbul Şehir Üniversitesi'ne bedelsiz tahsise ilişkin dava açıldı.
TMMOB'un suç duyurusunda; Kartal/Dragos'ta Halkbank'ın teminatını teşkil eden ve bitişik halde bulunan parsellerden merkezdeki en büyük ve en önemli parselin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından üniversiteye yapılan tapu devrinin iptali istendi.
Danıştay 13. Dairesi; İstanbul Şehir Üniversitesi'ne tahsise ilişkin iptal kararı verdi.
Dairenin; 21 Aralık 2018 tarihli kararında; "Davaya konu taşınmazın, İstanbul Şehir Üniversitesi'ne bedelsiz devredilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, uygulanması halinde giderilmesi güç veya imkânsız zararların doğmasına yol açacağı sonucuna ulaşılmıştır" ifadeleri yer aldı.
Danıştay 13. Dairesi'nin 27 Eylül 2018 tarihli kararında; üzerinde üniversite binalarının kurulmuş olduğu 237 parsel yönünden dava konusu olan Özelleştirme Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına oy çokluğuyla karar verdi. Danıştay 13. Dairesi, 30 Ekim 2017 tarihli kararıyla dava konusu devir işleminin iptaline karar verdi.
Tapunun Sümer Holding'e iade edilmesi
Danıştay 13. Dairesi'nin yürütmenin durdurulması ve iptal kararının İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca uygulanmasını teminen 237 numaralı parselin tapuda Sümer Holding'e iade edilmesi gereği doğdu.
İstanbul Şehir Üniversitesi'ne usulsüz şekilde bedelsiz arazi tahsisine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) 29 Mayıs 2015 tarihli ve 2015/32 sayılı kararının 237 numaralı parsele yönelik kısmının iptali ve 4046 sayılı Kanunun 2/i maddesi uyarınca mülkiyetinin Maliye Hazinesi'ne devrini sağlayacak şekilde hazırlanan yeni bir ÖYK karar taslağı hazırlandı.
Parselin mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne intikal etmesi
Danıştay 13. Dairesi'nin kararı üzerine hukuki işlem başlatıldığı ve söz konusu parselin mülkiyetinin Maliye Hazinesi'ne intikal ettiği, İstanbul Şehir Üniversitesi'ne usulsüz olarak verilen taşınmazın bundan sonraki süreçte Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün tasarrufu altında olacağı bildirildi.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı; 11 Eylül 2019 tarihinde Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ne yazdığı yazıyla kararın gereğinin yerine getirilmesi istendi.
İstanbul Şehir Üniversitesi kampüs inşası için Halkbank'tan kredi aldı
İstanbul Şehir Üniversitesi'nin 2015 yılından bu yana Halkbank müşterisi olduğu, üniversiteye Kartal ilçesi Dragos'ta kampüs inşası için kredi kullandırıldığı öğrenildi.
İstanbul Şehir Üniversitesi tarafından söz konusu araziler üzerinde ipotek tesis edilerek Halkbank'tan 300 milyon TL yatırım kredisi alındığı ifade ediliyor.
Öğrenci sayısı düştü, üniversiteye bağışlar kesildi
İstanbul Şehir Üniversitesi'nin 2016 yılında kredi için bankaya başvurduğu zaman öngörülen öğrenci sayısı ve cironun yıllar itibarı ile gerçekleşmediği, bağışların da kesilmiş olması nedeniyle üniversitenin beklenen geliri üretemediği bildirildi.
Vade ötelemesi de dahil birçok kolaylık sağlandı
2019 yılı Mart ayından sonra kredi anapara ve faiz geri ödemelerinde gecikmeler yaşanmaya başlandığı, ancak İstanbul Şehir Üniversitesi'nin geciken tutarları geri ödeyebilmesi için vade ötelemesi de dâhil olmak üzere Halkbank tarafından birçok kolaylık sağlandığı ifade edildi.
Halkbank ihtar çekti, YÖK'e bilgi verildi
Halkbank'ın; İstanbul Şehir Üniversitesi'ne ilk ihtarını 3 Nisan 2019 tarihinde çektiği ve üniversitenin durumunu düzeltmesi beklendiği öğrenildi. Halkbank'ın öğrencilerin mağdur olmaması ve gereken tedbirlerin alınması için YÖK'e 24 Temmuz 2019 tarihinde de bilgi verdiği kaydedildi.
Kredi alacağı teminatsız kaldı
Danıştay 13. Dairesi tarafından görülen davada, İstanbul Şehir Üniversitesi'ne devrin iptaline karar verilmesi, teminatın iktisadi bütünlüğünün bozulmasına ve kredi alacağının önemli derecede teminatsız kalmasına neden oldu.
Halkbank'ın İstanbul Şehir Üniversitesi'nin yetkilileri ile yapılan görüşmelerinde, gerek vadesi geçmiş gerekse vadesi gelecek anapara ve faiz geri ödemelerinin hangi kaynaklarla ve ne şekilde yapılabileceği ile ilgili olarak gerçekçi bir projeksiyon alınamadığı ifade edildi.
Halkbank; kredi anapara ve faiz geri ödemelerinde yasal süre olan 90 günün üzerinde gecikme olması, kredi alacağının teminatsız kalması ve üniversite yönetiminin borçların geri ödenmesi ile ilgili gerçekçi projeksiyonunun bulunmaması nedeniyle 30 Eylül 2019 tarihinde takip süreci başlatıldı. Gerçekleştirilen takip işlemlerinin mevzuata, bankacılık teamüllerine ve taraflar arasında imzalanan sözleşmelere uygun olduğu ifade edildi.
İhtiyati haczin kesin hacze çevrilmesi için ilamsız takip başlatıldı
İstanbul Şehir Üniversitesi yönetimi tarafından 14 Ekim 2019 tarihinde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada; Halkbank'ın işleminin yasalar, bankacılık teamülleri ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı, işlemin amacının üniversiteyi çalışamaz hale getirmek olduğu iddia edildi.
Halkbank ise; İstanbul Şehir Üniversitesi'nin açıklamasında yer alan kredi borcunun ödenebileceğinin anlaşıldığı ve iki kurum yetkililerinin 9 Ekim 2019 tarihinde fikir birliğine vardığı ilişkin ifadesinin gerçek dışı olduğunu açıkladı.
Halkbank'ın; 18 Ekim 2019 tarihinde ihtiyati haczin kesin hacze çevrilmesi için ilamsız takip başlattığı öğrenildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.