Doğu Türkistan Anadolu’dur Ses Ver Türkiye
Sabah Namazı Devrimi Hareketi'nin çağrısıyla sabah namazında Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Camisi'nde toplanan vatandaşlar, Uygur Türkleri'ne yönelik zulmü protesto etti.
Sabah Namazı Devrimi Hareketi'nin çağrısıyla sabah namazında Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Camisi'nde toplanan vatandaşlar, Uygur Türkleri'ne yönelik zulmü protesto ederek, toplama kamplarının kapatılması çağrısında bulundu.
Sabah ezanıyla Mihrimah Sultan Camisi'ne gelen vatandaşlar, namazın ardından caminin avlusunda toplandı. Ellerinde Türk bayrağı ve Gökbayrak taşıyan vatandaşlar sık sık "Yaşasın bağımsız Doğu Türkistan", "Müslüman zulme boyun eğemez" şeklinde slogan attı.
"Doğu Türkistan Anadolu’dur Ses Ver Türkiye" etkinliğinde gazeteci yazar Adem Özköse, İHH Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım ve Doğu Türkistan Vakfı Mütevelli Üyesi Abdullah Oğuz da birer konuşma yaptı.
Yazar Adem Özköse, Filistin, Arakan, Yemen için gösterilen hassasiyetin Uygur Türkleri için de gösterilmesi gerektiğini söyledi. Özköse, şunları kaydetti:
"Bugün burada Doğu Türkistan'ın bağımsızlık mücadelesinin, zalimlere karşı direnişinin yanında olduğumuzu haykırmak için toplandık. Biz bir ümmetiz, Kudüs, Filistin ne kadar bu ümmetin ferdiyse, Arakan, Moro, Patani ne kadar bu ümmetin ferdiyse Doğu Türkistan da aynı şekilde bu ümmetin ferdidir. Hepimiz Ali Şir Nevai'nin, Saltuk Buğra Han'ın isimleriyle büyüdük. Doğu Türkistan'ın tıpkı Konya gibi, Bursa gibi, Diyarbakır gibi gönül coğrafyamızda yeri vardır. Biz Doğu Türkistan'ı Anadolu'dan ayıramayız, onun için diyoruz ki Doğu Türkistan Anadolu'dur, zulümlere karşı ses ver Türkiye."
Bugünden itibaren Uygur Türkleri'ne yönelik zulme dikkati çekmek için Gökbayrak asma kampanyası başlattıklarını kaydeden Yazar Özköse,"Doğu Türkistan'ın çığlığına ses verme girişimimiz burada kalmamalı. Şöyle bir çağrı yapıyoruz; Nasıl 15 Temmuz'da evlerimizin balkonlarına al bayraklar astık, bugün itibariyle tüm Türkiye'ye çağrı yapıyoruz, herkesi kardeşlerimizin yanında olmak için Anadolu'nun al bayrağını, bu ülkenin insanlarının gönüllerinin, kalplerinin Doğu Türkistanlı'larla birlikte attığını haykırmak için evlerinin balkonlarına Doğu Türkistan'ın sembolü olan Gökbayrak'ı asmaya çağırıyoruz." diye konuştu.
Doğu Türkistan Vakfı Mütevelli Üyesi Abdullah Oğuz da Uygur Türkleri'nin karşı kaşıya kaldığı zulmün herkesin bir numaralı gündemi olmasını gerektiğini belirtti.
Oğuz, "Buradan tüm İslam alemine, Türkiye kamuoyuna, tüm vicdan ve iman sahiplerine sesleniyoruz, Doğu Türkistan'da bu dert olduğu müddetçe sizin başka bir şey konuşmaya hakkınız yok. Eğer vicdanınızda biraz iman varsa Doğu Türkistan herkesin bir numaralı gündem maddesi olmalıdır." dedi.
Uygur Türkleri'nin toplama kamplarında yaşadıkları karşısında İslam dünyasının sessiz kaldığına dikkati çeken Oğuz, "Bugün Doğu Türkistan'da ne can, ne ar, ne namus kaldı. Ezan sustu, fezalardan silindi. Ne cuma, ne ramazan, ne bayram, ne de bir iz kaldı mabedinden Saltuk Buğra'nın. Bu öyle bir matem ki şu anda Doğu Türkistan'da karşımızda vatan namına bir kabristan yatıyor. Gökleri kapladı hapishanelerdeki, toplama kamplarındaki milyonlarca kardeşinizin feryadı. Bu yaşanan zulüm sadece Doğu Türkistanlılara yapılan bir zulüm değildir. Bu zulüm tüm Müslümanlara tüm Türklere, tüm insanlığa yapılmış zulümdür." diye konuştu.
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım da, konuşmasında şunları kaydetti:
"Meselemiz Doğu Türkistan meselesi. Yani İslam dünyasından istenen kurban. Şu anda Amerika emperyalizmi ve Çin zulmü arasında kalan bir halktan bahsediyoruz. Dünyada bu emperyalist ülkeler kendi menfaatlerini korumak ve gözetmek için bazı İslam topluluklarını kurban istiyorlar. Doğu Türkistan, Arakan, Keşmir ve benzeri toprak parçalarında yaşayan Müslümanlara her türlü zulüm yapılıyor. Fakat bu zulüm yapılmasının yanında birde bu zulümler örtülüyor. Çin’i anlatmayı bırakalım. Sen hainsin, zalimsin demeyi bırakalım çünkü sen zaten öylesin. Ama asıl zalim kim biliyor musunuz? Zulmü yapanların yanında yer alanlar. Zulmün rızasına evet diyenler."
Program, Azem Kurulay’ın duası ile son buldu.
Muhabir: Tansel Parlak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.