OLCAY KILAVUZ: DTCF'Lİ BOZKURTLAR ASLA YALNIZ DEĞİLDİR

Ankara Üniversitesi DTCF Dekanı Prof.Dr. İhsan ÇİÇEK ile görüşerek “Hiçbir ülküdaşımızın yalnız olmadığını, kardeşlerimize acılan idari soruşturmaların sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve DTCFli Bozkurtların her zaman yanlarında olduğumuzu” ifade ettik.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz Dtcf Dekanı Prof.Dr. İhsan Çiçek İle Görüştü

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz son günlerde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Milliyetçi öğrencilere yönelik verilen okuldan uzaklaştırma kararları ile ilgili Fakülte Dekanı Prof. Dr. İhsan ÇİÇEK ile Görüştü. Görüşmede Kılavuz’a Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Mustafa Buzluk ve DTCF Fakülte Başkanı Semih Ayna eşlik etti.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Kılavuz görüşmede: “Ülkenin içinden geçtiği hassas süreçte birlik ve beraberlik ortamının sağlanması güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle Türk milletinin her bir ferdi yüksek bir sorumluluk şuuru ile hareket etmeli, terör ve ülkemize yönelen diğer tehditler karşısında uyanık olmalıdır. Bu noktada geçmişte acı tecrübelere sahne olan, adeta terör örgütlerinin kampları haline gelen üniversite ve fakültelerin içinde bulunduğu durum dikkatle takip edilmelidir. Özellikle üniversite ve fakültelerin yönetim kadroları bu hususa ciddiyetle eğilmeli; ülkenin birliği ve bütünlüğünde gözü olan, Türk milletinin kutsallarına kasteden, kanun kaçkını, devlet ve millet düşmanı terör örgütü elemanlarının üniversitelerde varlıklarını sürdürmeleri engellenmelidir. Ankara Üniversite Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi bu anlamda son derece önemli ve adeta bir turnusol kağıdı işlevi görmektedir. Yolu DTCF'den geçen sözde öğrenci görünümlü terör örgütü elemanlarının geçmişte hangi alçak eylemlerin içinde yer aldıkları ile alakalı yazılı ve görsel basında onlarca haber vardır. DTCF'nin bu tür kötü haberlerle anılması, terör örgütlerinin eleman devşirdiği bir fakülte olarak görülmesi ne yazık ki genel geçer bir algı haline gelmiştir. Biz Ülkü Ocakları olarak Atatürk'ün kurdurduğu bu güzide fakültenin bu denli utanç verici ifadelerle anılmasından rahatsızız. Bu algının değişmesi, DTCF'nin asıl kimliği olan ilim-irfan yuvası olarak anılması için başta idarecilere büyük vazifeler düşmektedir.

Bu çerçevede fakülte yönetimi çeşitli terör örgütlerinin elemanı olan alçaklara karşı gerekli idari ve hukuki işlemleri yürürlüğe koymalıdır. Eğitim ve öğretim hakkını gasp eden, öğrencilerin can ve mal güvenliğini tehdit eden potansiyel canlı bombalar en kısa zamanda tespit edilmeli ve ait oldukları yere iade edilmelilerdir.

Ülkücü öğrencilere açılan soruşturmalar, verilen mesnetsiz kararlar Türk milletinin vicdanında derin yaralar açmıştır. Milliyetçi Ülkücü Hareketin, Türkiye'nin gözü kulağı DTCF'de yaşanan hadiselerde ve verilen kararlardadır.

Bu hususlara ciddiyetle eğilerek, istenmeyen toplumsal olayların zuhur etmesinin önüne geçilebilir.

Son günlerde yaşanan hadiseleri dikkatle ve titizlikle yakından takip etmekteyiz. Milliyetçi Ülkücü hareketin mensupları eğitim öğretim hayatlarını sıkıntıya sokacak, parlak geleceklerini karartacak hiçbir hadisenin içerisinde yer almayacaklardır. Kavganın, şiddetin ve kaosun tarafı olmayacaklardır. Sözlü ve fiili saldırılarla Ülkücü öğrencileri provoke ederek üniversitelerde yeniden bir kargaşa ve kaos ortamı yaratmak isteyenler karşısında Ülkücü Hareket yüksek bir sorumluluk şuuru ile hareket etmektedir. Bu ülkenin geleceği Milliyetçi Ülkücü öğrencilere zarar gelmesine asla müsade etmeyiz. Canımızla, kanımızla, tüm varlığımızla her bir kardeşimizin yanındayız. Türk gençliğine yönelen ve yönelecek her türlü saldırı karşısında gövdemizi siper etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.