Beyni Ele Geçiren 5 Ürün: Sağlığınızı Tehlikeye Atabilir!
Obezite, dünya genelinde en önemli sağlık sorunlarından biri olarak hala tehlike oluşturmaktadır. Kilo sorunu yaşayan birçok insan, diyet ve spor gibi yöntemlere başvururken, bazı yiyeceklerin de açlık hissini daha da arttırdığı ortaya çıkmıştır.
Harvard Üniversitesi'nden beslenme uzmanı Amy Shah, "beyni ele geçirerek aslında insanları daha da aç hissettiren" ürünleri açıkladı. Shah, paketli gıdalarda gizlenen birçok toksik katkı maddesinin bulunduğunu ve bu yiyeceklerin beyinde değişikliklere neden olarak kişilerin daha fazla acıkmasına ve duygusal yeme alışkanlıklarının kötüleşmesine yol açtığını belirtti.
Amy Shah, CNBC'de yayımladığı bir yazıda, "beyni ele geçirerek insanı çok daha aç hissettiren" yiyecekleri açıkladı ve paketli ürünlerin etiketlerini okumanın önemine dikkat çekti. İşte dikkat edilmesi gerekenler:
MONOSODYUM GLUTAMAT (MSG)
MSG, birçok aromalı gıdaya eklenen bir madde. Bu madde pankreasın daha fazla insülin salgılamasına neden olur ve bu da insanların daha fazla aç hissetmesine yol açar.
MSG, diyabet ve obezite ile yakından ilişkilidir. Bu madde, eksitotoksin olarak bilinen beyin hücrelerinin aşırı uyarılmasına ve hücre ölümüne neden olabilen bir madde olarak kabul edilir.
RAFİNE UN
Rafine un, ürünlerin raf ömrünü uzatan değişikliklere sahip beyaz una verilen isimdir. Rafine un, kepek ve buğday ruşeymini çıkararak vitamin, mineral ve diyet lifi kaybına neden olur.
Bu tür bir un, insülin seviyelerinin hızlı bir şekilde artıp azalmasına neden olur, bu da insanları daha çabuk acıkmaya iter.
RAFİNE ŞEKER
Rafine şekerin vücuda rafine una benzer etkileri vardır. Rafine şeker, kan şekerinin hızla yükselip düşmesine neden olur, bu da yeme isteğini artırır. Rafine şekerden vazgeçmek bazen zor olabilir.
Şeker, kısa süreli bir enerji patlaması yaşatır ve dopamin salınımı nedeniyle vücutta keyif hissi yaratır.
YÜKSEK FRUKTOZLU MISIR ŞURUBUNA DİKKAT
Gazlı içecekler, meyve suları ve paketlenmiş gıdalarda bulunan yüksek fruktozlu mısır şurubu, metabolizmanızı olumsuz etkiler. Yapılan araştırmalar, bu katkı maddesinin tokluk hormonu olan leptinin salınımını yavaşlattığını ortaya koymuştur.
GLÜTEN
Glüten genellikle işlenmiş gıdalarda bulunur. Glütenin işlenmesi, şeker benzeri özellikler kazanmasına ve inflamatuar etkiler yaratmasına neden olabilir. Glüten aynı zamanda bağırsak sağlığını da olumsuz etkiler. Bir ay boyunca glütensiz beslenmeyi deneyerek nasıl hissettiğinizi ve yeme isteklerinizi daha iyi kontrol edip edemediğinizi gözlemleyebilirsiniz.
POLİFENOLLER İLE AÇLIĞI KONTROL EDİN
Meyve, sebze ve bitkisel gıdalarda bulunan polifenoller, açlık hissini kontrol etmek ve sağlıksız katkı maddeli yiyeceklere olan isteği azaltmak için önemlidir. Polifenoller, kan şekeri seviyelerini düşürebilir ve kontrol altında tutabilir. Dolayısıyla, daha besleyici bir beslenme programı izlemek isterseniz, polifenol içeren gıdaları tüketmeyi artırabilirsiniz.
Beslenme uzmanı Amy Shah, polifenol içeren şu gıdaları önermektedir: avokado, kırmızı orman meyveleri, brokoli, kirazlar, acı biber, turunçgiller, kahve, keten tohumu, bitter çikolata, sarımsak, baklagiller, mango, fındık, zeytin, soğan, kekik ve diğer baharatlar, balkabağı, ıspanak ve yeşil çay.
Sağlığınızı korumak ve kilo kontrolü yapmak için paketli gıdalardaki toksik katkı maddelerine dikkat etmek önemlidir. Etiketleri okumak ve doğal, işlenmemiş gıdaları tercih etmek, sağlıklı bir beslenme rejimi için adımlardan biridir. Ayrıca, polifenoller gibi doğal bileşenlerden zengin gıdaları tüketerek açlık hissinizi kontrol altında tutabilir ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürebilirsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.