Op. Dr. Benzer: Gebelikte Grip Hafife Alınmamalı
KADIN Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nilgün Avşar Benzer, hamilelik dönemi kış aylarına denk gelen anne adaylarında bağışıklık sisteminin zayıflamasının, grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına zemin hazırladığını belirterek,...
KADIN Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nilgün Avşar Benzer, hamilelik dönemi kış aylarına denk gelen anne adaylarında bağışıklık sisteminin zayıflamasının, grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına zemin hazırladığını belirterek, "Gebelik döneminde yüksek ateşe neden olabilen grip ve zatürre gibi hastalıklar önemsenmeli, mutlaka doktora başvurulmalıdır'' dedi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Nilgün Avşar Benzer, kış aylarında çok sık hastalanan anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Hamilelik nedeniyle dolaşım ve solunum sistemlerinde değişiklikler görülen kadınların vücut direncinin de düştüğünü kaydeden Dr. Benzer, ''Bu aylarda sıklıkla görülen üst solunum yolları enfeksiyonlarındaki viral etkenler, normal koşullarda bebeğe geçmez ve bebeğin sağlığında beklenmeyen bir durum oluşturmaz. Ancak gebelik döneminde yüksek ateşe neden olabilen grip ve zatürre gibi hastalıklar önemsenmeli, mutlaka doktora başvurulmalıdır. Üst solunum yolu enfeksiyonları denildiğinde genel olarak soğuk algınlığı ve grip akla gelir. Her iki hastalığa da virüsler neden olmaktadır. Soğuk algınlığına neden olan rhinovirüs enfeksiyonları sonbahar ve ilkbaharda, coronavirüs enfeksiyonları ise en çok kışın görülür. Grip ise Influenza A,B ve nadiren C adı verilen üç tür virüsten oluşur. Kış aylarında bu virüslerin doğada görülme sıklığı artar. Vücut direncinin düşmesi, kapalı ortamlarda daha fazla kalınması ve bu ortamların havalandırılmaması gibi nedenlerle kış aylarında bu enfeksiyonların görülme sıklığı yüksektir'' ifadelerini kullandı.
Gebelerdeki soğuk algınlığında en sık görülen şikayetlerin; burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırma, boğaz ağrısı veya boğazdaki yanma ve öksürük olduğunu vurgulayan Dr. Nilgün Avşar Benzer, şunları bildirdi:
''Grip ise ateş, öksürük, kas ağrısı, baş ve boğaz ağrısı ile 3 haftaya kadar sürebilen halsizliğe neden olur. Hamilelikte ateş genellikle 3 ya da 5 gün sürer, özellikle akşam saatlerinde derecesi yüksektir. Öksürük, başlangıçta kurudur ancak 3-4 gün sonra balgamlı olabilir. Anne adayları bu dönemde öksürük ve hapşırmanın bebeklerine zarar vereceği endişesini taşır. Ancak, çok aşırı ve adeta boğulurcasına olan öksürük nöbetleri hariç, öksürme ve hapşırma bebeğin düşme ya da erken doğum riskini arttıran bir durum değildir. Hamileler için uygulanacak tedavide genellikle parasetamol gibi ağrı ve kırgınlık giderici ilaçlar kullanılır. Bol sıvı alınması, istirahat edilmesi, burun tıkanıklığı için okyanus suyu spreyleri ve boğaz pastilleri önerilmektedir. Gebelerdeki gribal ve üst solunum yolu enfeksiyonları söz konusu olduğunda, 1 hafta beklenmelidir. Eğer bir hafta içinde düzelme olmaz ve ateş 38 derecenin üzerinde seyrederse vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Bebeğe zararı olmayan antibiyotik ve diğer bazı ilaçların gebeliğin seyrinde olumsuz etki göstermesi beklenen bir durum değildir.''
GRİP AŞISI, ANNEYİ DE BEBEĞİ DE KORUR
Dr. Benzer, anne adaylarının gripten korunmak için dengeli ve sağlıklı beslenmesi, kış aylarında fazla dışarı çıkmaması, öpüşme ve tokalaşma gibi yakın temastan kaçınması gerektiğini de belirterek, ''Gebelikte, grip enfeksiyonunun ağır seyretme riskinden korunmak için aşı önerilmektedir. Grip aşısı canlı virüs içermeyen, hamilelikte ve emzirme döneminde kullanılabilen güvenli bir aşıdır. Aşı sonrası annede gelişen antikorlar bir miktar bebeğe geçerek yaşamının ilk aylarında bebeği de gribe karşı koruyacaktır'' dedi.
FOTOĞRAFLI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.