Büyük Dava Adamı Muhsin Yazıcıoğlu
Büyük Dava Adamı Muhsun Yazıcıoğlu'nun ölümünün üzerinden 10 yıl geçti. Peki Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir yer tutan, Türkiye sevdalısı Yazıcıoğlu, neden öldürüldü?
Muhsin Yazıcıoğlu 10 yıl önce hayatını kaybetti. Vatan ve millet sevdalısı bir lider olan Muhsin Yazıcıoğlu, Ülkücü Hareket'e ilk adımını 1968 tarihinde attı. 1993'te Milliyetçi Hareket Partisi'nden ayrılıp Büyük Birlik Partisi'ni kurarak Türkiye Siyaset tarihinde önemli bir yer buldu.
Muhsin Yazıcıoğlu; 25 yaşında cezaevine girdiğinde bile davasından ödün vermeden yaşadı. Dava adamında var olan her türlü meziyetleri sahip olan Muhsin Yazıcıoğlu, örnek teşkil edecek bir dava adamı oldu her zaman.
Muhsin Yazıcıoğlu Kimdir?
Siyasete 1968'de Genç Ülkücüler Hareketi'ne katılan, 1993'te de Büyük Birlik Partisini kuran Yazıcıoğlu'nun vefatının üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen ölümü ile ilgili şaibeler hala gündemini koruduğunu görüyoruz. Hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili hala net bir karar bulunmuyor.
31 Aralık 1954'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı köyünde doğan Muhsin Yazıcıoğlu, İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da tamamladı. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesini bitiren Yazıcıoğlu, Siyasete 1968'de Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katılarak adım attı. 1972'de Ankara'ya geldikten sonra Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başlayan Yazıcıoğlu, önce Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı, sonrasında da ise Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu.
1978'de yoluna Ülkücü Gençlik Derneği Kurucu Genel Başkanı olarak görevine devam eden Muhsin Yazıcıoğlu, 1980 tarahinde MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevine getirildi. Anadolu gençliğinin okuyarak adam olması, milletine ve vatanına hizmet etmesi gerektiğini her zaman dile söyleyen Muhsin Yazıcıoğlu, henüz 24 yaşındayken dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e mektup yazarak "Eller silah değil, kalem tutmalı" diyen bir gençlik lideri olarakta gençlerin önünde örnek bir insan ve lider olmuştu.
1980 tarihindeki askeri darbe öncesi dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak gençliğin sürüklendiği kaos ve kardeş kavgasını gören bir siyasi ferasetin de sahibi olan Yazıcıoğlu, MHP ve ülkücü kuruluşlar davası"nda yargılandığı sırada 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde tutuldu. Yazıcıoğlu, dava sonunda ise herhangi bir ceza almadı.
Vatan ve millet aşığı olan Muhsin Yazıcıoğlu, tüm yaşadıklarına rağmen 1987'de yine milletine hizmet için siyasete kaldığı yerden devam ederek, Milliyetçi Çalışma Partisinin (MÇP) Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi. 1991 genel seçimlerinde Sivas'tan milletvekili seçilen Muhsin Yazıcıoğlu, 1992 yılında partisiyle yol ayrımına geldi. "Siyasi anlayışımız uyuşmuyor" diyerek bir grup arkadaşıyla MÇP'den ayrılarak 1993'te Kurucu Genel Başkanı olduğu Büyük Birlik Partisini (BBP) kuran Muhsin Yazıcıoğlu; 24 Aralık 1995 erken genel seçimlerde ANAP'la yaptıkları ittifakla yeniden Meclise girdi, 1996'da ANAP'tan istifa ederek yeniden BBP'ye geri döndü.
22 Temmuz 2007'de yapılan seçimlerde Sivas'tan bağımsız milletvekili olarak seçilen Yazıcıoğlu, Genel Başkanlık görevini yeniden devraldı. 2009'da yerel seçimler için ilk kez helikopter kiralayarak mitinge katılan Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 tarihinde Çağlayancerit mitinginin ardından Yozgat'ta yapacağı mitinge giderken Keş Dağı'na düşerek hayatını kaybetti. Helikopterin enkazı ile Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ,İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe ve gazeteci İsmail Güneş'in cenazesi, kazadan 48 saat sonra köylüler tarafından Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkisinde bulundu. Yazıcıoğlu, 31 Mart 2009'da Ankara'da son yolculuğuna uğurlandı. Yazıcıoğlu'nun naaşı, vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı'na defnedildi. Vefatının 10. yılında çeşitli etkinliklerle anılacak Muhsin Yazıcıoğlu'nun ismi, başta memleketi Sivas olmak üzere Türkiye'nin birçok şehrinde cadde, park, okul, dernek ve vakıflar gibi çeşitli yerlerde yaşatılıyor.
BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ile Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve ailesi, 16 Şubat 2011'de Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, olayla ilgili "özel yetkili savcı ve özel yetkili mahkeme" talep etti.
"Üşüyorum" şiiri simge haline geldi
Muhsin Yazıcıoğlu, siyasetçi kimliğinin yanı sıra şair kimliği ile de tanınıyordu. Mamak Cezaevi'nde bulunduğu dönemde yazdığı "Üşüyorum" başlıklı şiir, ölümünden sonra adeta simge haline geldi.sevenlerine "Üşüyorum" şiirini hatırlattı.
Yazıcıoğlu'nun Üşüyorum şiiri
Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..
BBP'nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun, siyasi yaşamı boyunca yaptığı bazı açıklamalar da siyasete damga vurdu. 28 Şubat darbesine karşı duran liderlerden biri olan Muhsin Yazıcıoğlu'nun söylediği "Ordu gözbebeğimizdir ancak namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam." sözü, o dönem ve sonrasında darbelere karşı adeta simge haline geldi.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun "Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için, bu kadar fırıldak olmaya gerek yok.", "Firavun'a karşı çıkmak yetmez, Musa'nın yanında olmak gerekir.", "Ben devlete, millete kurşun sıkanlara değil, 'Ben okumak istiyorum' diyenlere af istiyorum." ve "Kan dökmeyi seven bir millet değiliz ancak söz konusu vatan ise dünyanın şah damarını keseriz" sözleri de siyasete damga vurmuştu.
Helikopter Kazası ile ilgili iddialar!
- 25 Mart 2009 tarihinde, meydana gelen kazadan sonra ortaya atılan suikast iddialarını araştırılması için 02 Şubat 2010 tarihinde pek çok siyasi ismin önergesiyle Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu.
- Olay halen daha Kahramanmaraş Özel Yetkili Savcılığı tarafından araştırılmaktadır.
- 6 Ocak 2014 tarihinde Aksiyon dergisinin 996. sayısında Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşını taşıyan helikopterin düşme nedeninin karbonmonoksit olabileceğine ilişkin bilgilere yer verildi.
- Abdullah Gül'ün talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu olayı incelemeye almış ve 21 Ocak 2011 tarihinde de raporunu açıklamıştır.
- 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen askeri darbenin ardından yakalanan FETÖ subayı Aydın Özsıcak'ın helikopter kazasında yer alması bu iddialarıgüçlendirdi.
BBP'nin eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldüğü helikopter kazasında GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili görülen davada sanıkların ifadeleri sabotaj ihtimalini güçlendirdi. Davanın sanıkları arasında bulunan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişiminde bulunan timde de görev alıp 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Yarbay Davut Uçum, "Yazıcıoğlu'nun ölümünün kaza süsü verilmiş bir suikastla gerçekleştiğini" öne sürdü.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun Sözlerinden bazıları
- Türk gençliği Türk vatanının hem ziynetidir, hem de bekasının teminatıdır.
- Böldürtmeyeceğiz, soydurtmayacağız, Türkiyemize, Mirastarlarımıza her şeyiyle sahip çıkacağız. Var mısınız? Varız!
- Ben devlete millete kurşun sıkanlara değil , ben okumak istiyorum diyenlere af istiyorum !
- Çoğunluğun istediği her şeyi yaptığı, örttüğü, Meclis’i kendi hukuk dışı ve ahlak dışı davranışlarına alet ettiği rejimin adı demokrasi değildir.
- Ben Avrupa Birliği kapısında zorlanan, aşağılanan Türkiye istemiyorum. Ben kendi medeniyetimle olurum. Ben yeniden Tük-İslam medeniyetinin inşaatını istiyorum.
- Ben Türk’üm, Türk esir olmaz. Ben Türk’üm, Türk Devletsiz olmaz. Ben Türk’üm, Türk Bayraksız olmaz. Ben Türk’üm, Türk Ezansız olmaz. Ben Türk’üm, Türk Hürriyetsiz olmaz.
- Bizim siyasi projelerimizin esasını, milli, manevi, insani ve demokratik değerler üzerinde yükselecek, her halükarda kudretli ve büyük bir Türkiye ideali oluşturmaktadır.
- Önümüzde iki seçenek var: Ya ibret almayanlar gibi tarihin tekerrürüne seyirci kalacağız ya da bu ezberi bozacağız. Biz, ikinci yolu seçiyoruz.
- Er meydanı kancıklık kabul etmez!
- Kim Allah’ın rızasına uygun hareket ediyorsa, o bizdendir. Kim Allah rızasından uzaksa bizim dışımızdadır.
- Gençliğim dedim, “Ver” dediler. İstikbalim dedim, “Yok” dediler. Kanım dedim, “Dök” dediler. Canım dedim, “Milletin” dediler. Sevdim dedim, “Suçtur” dediler. Ve çığlıkla yarıldı karanlık; sevgimi çarmıha gerdiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.