Başbakan Yıldırım: Bu İnsanları Korumak Boynumuzun Borcudur
Başbakan Yıldırım, 696 sayılı KHK'nin 121. maddesiyle ilgili tartışmalar hakkında, "Darbeyi önlemek adına 15 Temmuz gecesi, milyonlar sokağa indi. Bu insanları korumak bizim boynumuzun borcudur." dedi
ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, resmi ziyarette bulunacağı Suudi Arabistan'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, ziyaretinin, Başbakan olarak Suudi Arabistan'a ilk ziyaret olacağını söyledi.
Bu kapsamda Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşmeler gerçekleştireceğini ve Kral Selman bin Abdulaziz tarafından da kabul edileceğini belirten Yıldırım, köklü, tarihi ve dini bağların bulunduğu Suudi Arabistan ile ilişkilerin önemini dile getirdi.
Yıldırım, iki ülke arasında bir yandan siyasi, ekonomik, askeri ve diğer alanlardaki iş birliğinin derinleştirilirken diğer yandan da bölgesel konulardaki fikir alışverişinin devam ettiğini bildirdi.
Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin memnuniyet düzeyinin gayet iyi olduğuna işaret eden Yıldırım, son zamanlarda gerçekleştirilen karşılıklı üst düzey ziyaretlerle bunun daha da geliştirildiğini ifade etti.
Kral Selman ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşılıklı ziyaretler yaptığını anımsatan Yıldırım, Kral Selman'ın geçen yıl gerçekleştirdiği ziyaret sırasında imzalanan anlaşmayla kurulan Türk-Suudi Koordinasyon Konseyinin ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanlarının koordinasyonunda kurulan ve dış politikadan ekonomiye, kültürden savunma konularına bir çok meselenin ele alındığı bu yeni mekanizmanın ilk toplantısının 28 Şubat 2017'de gerçekleştirildiğini anımsatan Yıldırım, müteakip toplantının Türkiye'de yapılacağını bildirdi.
Ziyareti sırasında yapacağı temaslarda ikili ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımların Suudi Arabistan'da daha da artırılması konularını ele alacaklarını belirten Yıldırım, bu noktada ticaret ve yatırımların müspet seviyede seyrettiğini, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman ile görüşmelerinde tüm bu konuları detaylı olarak ele alma fırsatı bulacaklarını dile getirdi.
'Görüşmeler yoluyla çözülmesi temel yaklaşımımız'
Görüşmelerde ele alacakları diğer bir konunun Körfez İşbirliği Konseyi olduğunu ve konseyin bölgenin çok taraflı iş birliği platformu olarak güçlenmesi ve Türkiye olarak bu birlikle ilişkilerinin gelişmesine önem verdiklerini ifade eden Yıldırım, "Körfez İşbirliği Konseyi kapsamında önemli konulardan biri Katar ile ilgili olarak 6 ayı aşan, devam eden ihtilaftır. Bizim başından beri bu meselenin kardeş ülkeler arasında görüşmeler yoluyla çözülmesi temel yaklaşımımızdır. İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak da bu konudaki çabalarımızı sürdürmekteyiz." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, ziyaret esnasında bölgesel diğer konuları da değerlendirme fırsatı bulacaklarını aktararak, "Amerikan yönetiminin Kudüs konusunda aldığı kararın doğurduğu sonuçları kapsamlı bir şekilde değerlendirme imkanı bulacağız." dedi.
'Temennimiz bölgede barışın bir an önce tesis edilmesi'
ABD'nin Kudüs kararının ardından İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dönem başkanı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İslam ülkelerini olağanüstü toplantıya çağırdığını ve bu kararın kabul edilemez olduğunun dünyaya duyurulduğunu hatırlatan Yıldırım, "21 Aralık'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bu karar 128'e karşı 9 ret oyuyla ret edilmiştir, benimsenmemiştir. Dolayısıyla bu karar sonrası temennimiz bölgede barışın bir an önce tesis edilmesi ve yıllardan beri devam eden Filistinlilerin haklı davasının müspet bir şekilde neticelenmesidir." diye konuştu.
Yıldırım, ziyaretinde kendisine Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ile Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın da eşlik edeceğini ifade ederek, ziyaretinin iki ülke ilişkileri ve bölge için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
'Hiçbir şekilde bir zorlama söz konusu olmaz'
Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Yıldırım, bazı sendika yöneticilerinin, taşeron işçilere "Şu sendikaya üye olmazsanız, kadro alamazsınız." dediğine ilişkin haberlerin basında yer aldığı hatırlatılarak, buna ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine, taşeron meselesinin birkaç yıldır ülke gündeminde bulunduğunu, bu sorunları çözeceklerini ifade ettiklerini anımsattı.
Konuya ilişkin yasal düzenleme yapıldığını ve kamuda alt işveren bünyesinde çalışan 1 milyona yakın vatandaşın devlette daimi kadroya geçtiğini belirten Yıldırım, "Çalışanlarımızın hangi sendikaya üye olacağı tamamen kendi iradeleriyle karar vereceği bir iştir, hiçbir şekilde bir zorlama bir yönlendirme söz konusu olmaz. Bu konuda bir özel gayret içerisinde olanlara da hiçbir müsamaha göstermeyiz." dedi.
'Ana muhalefet partisi darbeye karşı mıdır, değil midir?'
Başbakan Yıldırım, 696 sayılı KHK'nin 121. maddesiyle ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Bu konu bir kaç gündür ülkemizde konuşuluyor ama bu konuşmaların hepsi boş konuşmalardır, onu açıkça söyleyeyim. Sebebi şu; ülkemizde bir 15 Temmuz darbesi olmuştur, 16 Temmuz günü de darbe girişimi ve akabindeki terör olayları bastırılarak milli irade hakim hale gelmiştir. Ben şunu sormak istiyorum: Bu görüşlerini ifade edenler özellikle ana muhalefet partisi darbeye karşı mıdır, değil midir? Darbe zamanı millet sokağa çıkmış, resmi görevli olan, olmayan, ülkesine, bayrağına, vatanına sahip çıkan herkes bu darbeye karşı koymuştur. Dolayısıyla darbeye karşı koyan vatandaşlarımızın kanuni koruma altına alınmasından daha doğru bir şey yoktur. Buna karşı çıkmak demek vatandaşlarımıza 'Niye bu darbeye karşı çıktınız' demektir.
Yani biz darbecilerin yanında mı olacağız, yoksa darbeye karşı koyanların yanında mı olacağız? Bunu anlamamız lazım. Cumhuriyet Halk Partisinin belli ki darbe konusunda kafa karışıklığı devam ediyor. Başından beri bu darbe teşebbüsüne bir türlü inanmamıştı ve aynı tutumunu belli ki sürdürüyor. Ana muhalefet partisi böyle davranmakla şehitlerimizin kemiklerini sızlatıyor, gazilerimizi ve yakınlarını fevkalade rahatsız ediyor. Bu tutum ve davranış asla kabul edilemez."
'Ana muhalefet partisi konuyu AYM'ye götürmedi'
Meselenin çok basit olduğunu ve darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal kapsamında 667-668 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler çıkarıldığını belirten Yıldırım, "Burada bu darbe ve darbeyle birlikte meydana gelen terör olaylarına karşı kamu görevlileri, polis, hakim, savcı, jandarma, asker, vatansever askerler darbeye karışmayan bunların darbecilere karşı koymak için yaptığı fiillerden dolayı sorumlu tutulmaması yönünde bir düzenleme yapıldı ve bu düzenleme Meclise de geldi, Mecliste görüşüldü CHP de bu konuda Meclisteydi ve kabul edildi." dedi.
Ana muhalefet partisinin konuyu Anayasa Mahkemesine götürmediğini dile getiren Yıldırım, önceki düzenlemede darbeye karşı koyan siviller için bir hüküm bulunmadığını, yeni düzenlemeyle onların da dahil edildiğini bildirdi.
Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı hukuki meseleler ortaya çıkıyor, nedir onlar? 'Devlet malına zarar verdi, mala cana zarar verdi', kim zarar verdi kardeşim? Darbeye karşı koymak ayrı bir şey ortada darbe yok bir şey yok devlet malına zarar verirsen bu suç. Darbeyi önlemek adına memleketin, milletin geleceği yönünde durumdan vazife çıkaran vatandaş varsa ki oldu 15 Temmuz gecesi, milyonlar sokağa indi. Bu insanları korumak bizim boynumuzun borcudur. Aksi halde darbelere göz kırpmak anlamına gelir. Darbelere karşı vatandaşın kararlı duruşunu, cesaretini kırmak anlamına gelir. Mesele doğru zeminde ele alınmalıdır. Yapılan düzenleme darbe teşebbüsü ve akabinde meydana gelen olayları önlemek için sokağa inen, hayatını ortaya koyan vatandaşlarımızı korumaya yönelik bir düzenlemedir. Mesele bu kadar açık ve nettir. Kimse başka bir tarafa çekmesin."
'Hiçbir düzeltme yapılmayacak'696 sayılı KHK'nin 121. maddesinde değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruya Yıldırım, "Hayır, hiçbir düzeltme yapılmayacak. Dilinde filan da bir sorun yok. Düzenleme 667, 668'deki düzenlemede kullanılan hukuki terimlerin tamamen aynısıdır. Darbe zamanı yapılmış bu düzenleme hiç konuşulmuyor. Ona yapılan küçük bir ilave, darbeye karşı koyan, darbecilerle mücadele eden sivillerin de korunmasını esas alan bir ilave yapılmıştır. O zaman gündem olmayan, sorun olmayan şey bugün neden gündeme taşınmıştır? Bunu anlamak mümkün değil." karşılığını verdi.
'Taraflar arasında karar veriliyor'
Asgari ücret görüşmelerine ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Az kaldı, bu konuda daha önce açıklama yapmıştım. Cuma günü de inşallah bütün Türkiye bilmiş olacak. Taraflar arasında karar veriliyor. Birkaç toplantı yapıldı. Taraflar kim? İşçi-işveren. Bu işi tatlıya bağlayan taraf kim? Hükümet. Hükümet olarak da ilgili bakanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız taraflarla çalışmalarını sürdürüyor. Cuma günü zaten tamamlanmış olacak ve kamuoyuyla paylaşılacak." ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım Suudi Arabistan'a gitti
Başbakan Yıldırım, özel uçak "CAN" ile saat 07.20'de Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a hareket etti.
Başbakan Yıldırım'ı, Esenboğa Havalimanı'ndan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ankara Valisi Ercan Topaca ile diğer yetkililer uğurladı.
Yıldırım ile beraberinde eşi Semiha Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan da Riyad'a gitti.
Başbakan Yıldırım, resmi ziyareti kapsamında Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile Veliaht Prens ve Savunma Bakanı Muhammed bin Selman'la bir araya gelecek.
Görüşmelerde, Suudi Arabistan ile ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası meseleler ele alınacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.