BM Nüfus Fonu: Türkiye'de anne ölümlerinin azaltılması önemli adım
UNFPA Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa, "Türkiye'nin önlenebilir anne ölüm oranlarını düşürmesi dünyadaki en iyi örneklerden biri." dedi
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa, Mısır'da 1994'te düzenlenen ICPD Zirvesi'nin 25'inci yılı vesilesiyle Kenya'nın başkenti Nairobi'de gerçekleştirilen ICPD25 Zirvesi'ni AA muhabirine değerlendirdi.
Birçok ülke, sivil toplum örgütü, dini lider ve politikacının ICPD25 Nairobi Zirvesi'ne dahil olduğunu ve kısa sürede 1994'te Kahire'de düzenlenen zirvenin ilkeleri etrafında bir araya geldiğini vurgulayan Kulessa, Kahire'deki heyecanı 25 yıl sonra Nairobi'de görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Kulessa, zirvenin odaklandığı önlenebilir anne ölümlerini sona erdirmek, anne çocuk sağlığı, üreme sağlığı, çocuk yaşta evliliklerin yanı sıra istenmeyen ve riskli gebeliklerin önlenmesi, cinsiyete dayalı şiddeti durdurmak gibi konularla kendisinin yıllardır iç içe olduğunu söyledi.
Buna rağmen hala bu konulara kuşkuyla yaklaşılmasına şaşırdığını aktaran Kulessa, şöyle konuştu:
"Cinsel sağlık ve üreme sağlığı biz insanlar için temel haktır. Bunu görmezden gelmemiz ve bu konuları konuşmamamız mümkün mü? Biz insanız. Nefes alıyoruz, yemek yiyoruz ve çocuklarımız var. Bu gerçekle yüzleşelim. Bu konuda konuşmalıyız. En sağlıklı şekilde nasıl çocuk sahibi olabiliriz, herkes sağlıklı nesillere sahip olmak için doğru tercihleri nasıl yapabilir, bu konularda konuşabilmeliyiz. Bu yüzden, dünyanın dört bir yanından insanların bu taahhütleri pekiştirmek için buraya geldiğini görmek harika."
"Türkiye 1994'teki Kahire Zirvesi'ne de damgasını vurmuştu"
UNFPA Türkiye Temsilcisi Kulessa, ICPD Kahire Zirvesi sırasında genç bir BM çalışanı olduğu için toplantıya davet edilmediğini ve o dönem bunun için çok üzüldüğünü anlattı.
Türkiye'nin 1994'teki zirvede adından söz ettirdiğinin altını çizen Kulessa, şöyle devam etti:
"Şimdi Nairobi'deki zirveye katılmaktan çok mutluyum. Üstelik Türkiye'nin 1994'teki Kahire'deki zirveye büyük ilgi gösterdiğini biliyorum. O zirveye aralarında çok önemli katılımcılardan oluşan bir Türk heyeti katıldı. O dönemki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel çok destek verdi, birçok taahhüdü yerine getirme sözü verdi. Türkiye, zirveye damgasını vurmuştu. Büyük bir etkinlikti, orada olmayı çok isterdim. Bu zirveye de Türkiye, 20 kişilik bir heyetle katıldı.
Türkiye'den her kesim burada temsil ediliyor. Hükümet, Sağlık Bakan Yardımcısı ile buradaydı. Gençler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Heyet, birçok önemli oturumda yer alarak zirveye büyük destek verdi, Türkiye'yi anlatma fırsatı buldu. Türkiye'nin mülteciler, sağlık hizmetlerine erişim, gençlere sunulan imkanlar gibi alanlarda yaptığı mükemmel işleri ve taahhütlerine bağlılığını görmek de harikaydı."
"UNFPA ödüllü Prof. Akın üreme sağlığı öncülerinden biridir"
Kulessa, Başkent Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Nurdagül Akın'ın, riskli veya istenmeyen gebeliklerin önlenmesi, üreme sağlığı ve kadının güçlenmesi alanlarındaki çalışmaları nedeniyle Nairobi'de UNFPA tarafından ödüle layık görüldüğünü de anımsattı.
Prof. Akın'ın cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanının öncülerinden biri olduğunu ve 1994'te Kahire'deki zirveye de katıldığını belirten Kulessa, "Kahire'de mutabakata varılan tüm ilkelere hakim ve bunların Türkiye'de uygulanması için çok çalışma yaptı, hükümetin politika belirleme ve kanun yapma süreçlerine dahil oldu. Kadın örgütlerinin, akademinin içinde yer alarak bir nesle üreme sağlığını öğretti. O bu konuda itici kuvvet oldu." diye konuştu.
"Türkiye'nin anne ölüm oranlarını düşürmesi dünyadaki en iyi örneklerden biri"
Kulessa, Türkiye'nin önlenebilir anne ölüm oranlarını düşürme konusunda verdiği güçlü taahhüdü yerine getirme başarısı gösterdiğine de dikkat çekerek, "Türkiye'nin önlenebilir anne ölüm oranlarını düşürmesi dünyadaki en iyi örneklerden biridir, ileriye atılmış çok önemli bir adımdır." dedi.
İstenmeyen gebeliklerin önlenmesi konularında Türkiye'de atılması gereken bazı adımlar olduğunu ancak eğitim ve bu konudaki hizmetlerin erişilebilir kılınmasıyla bunların kolaylıkla üstesinden gelinebileceğini kaydeden Kulessa, "Türkiye her zaman uluslararası teamüllere uyan ve ICPD Konferansı'ndaki taahhütler dahil, UNFPA'in destekçisi olmuştur." ifadesini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.