Bize Sağlanan Bu Burs İçin Türkiye'ye Borçluyuz
Türkiye'de 1995-2000 yılları arasında burslu olarak üniversite eğitimi gören Rentsendorj, Moğolistan Ulusal Kanalı Genel Direktörlüğü görevini yürütüyor. Rentsendorj, "Bize sağlanan bu burs için Türkiye'ye borçluyuz" dedi.
Türkiye'de burslu olarak üniversite eğitimi alan Moğolistan Ulusal Kanalı (MNB) Genel Direktörü Gandiimaa Rentsendorj ve Tunuslu iş adamı Nebil Rouis, Türkiye Bursları sayesinde Türkiye'de okumuş olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Moğolistan'dan 1995 yılında Türkiye'ye gelen ve burslu olarak Gazi Üniversitesi Kimya Öğretmenliği bölümünde okuyan Rentsendorj ve 1994-2000 yılları arasında Bursa Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde eğitim gören Tunuslu Nebil Rouis, Türkiye'ye dair izlenimlerini AA muhabiriyle paylaştı.
MNB Genel Direktörü Rentsendorj, Türkiye'de eğitim gördüğü dönemde TRT Avrasya kanalında bazı programlara katıldıktan sonra medyaya ilgi duymaya başladığını belirterek, Türkiye'deki eğitiminden sonra Çin'in Pekin Üniversitesinde Gazetecilik bölümünde master eğitimi aldığını ifade etti.
Türkiye Bursları sınavına girerek Türkiye'de okumaya hak kazandığını hatırlatan Rentsendorj, "Bu burs, benim üniversite ve yurt harçları gibi bütün masraflarımı karşılıyordu. Şimdi bursların daha da yükseldiğini duydum." diye konuştu.
Rentsendorj, 1995 yılında ülkesindeki şartların çok farklı olduğunu ve yurt dışında okuyabilmenin çok büyük bir şans olduğunu söyledi.
"Türkiye ile Moğolistan arasından bir nevi kültür elçiliği yapıyorum"
Türkiye'ye geldiğinde en çok zorlandığı konunun Türkçe öğrenmek olduğuna dikkati çeken Rentsendorj, "Şu an çok iyi Türkçe konuşuyorum ve Türkiye ile Moğolistan arasında bir nevi kültür elçiliği yapıyorum." ifadesini kullandı.
Rentsendorj, Türkiye'den Moğolistan'a döndükten sonra da Türkçe konuşmaya devam ettiğini ve bu şekilde de Türkçeyi unutmadığını vurguladı.
Türkiye'de okumanın ve Türkçe öğrenmenin hayatını değiştirdiğinin altını çizen Rentsendorj, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) Moğolistan'daki ofisi ile de yakın ilişkileri olduğunu belirtti.
Moğolistan Radyo ve Televizyon Kurumundan 11 kişinin, Türkiye'nin Ulanbator Büyükelçiliği ve TİKA'nın desteğiyle Türkiye'ye eğitime gönderilmesi projesini organize ettiğini anımsatan Rentsendorj, "Ben Türkçe bilmeseydim, Türkiye'de okumamış olsaydım Türkiye ve Moğolistan arasında bu iş birliği sağlanamazdı. Çünkü Türkçe sayesinde Moğolistan'daki Türkiye Büyükelçiliği ve TİKA ile birlikte çalışabiliyorum." dedi.
"Bize sağlanan bu burs için Türkiye'ye borçluyuz"
Rentsendorj, Türkiye'deki eğitimini tamamlayıp Moğolistan'a döndükten sonra çevresindeki insanlara Türkiye'de okumaları konusunda tavsiyede bulunduğuna işaret ederek, "Türkiye'ye okumaya gidemeyenler, en azından Türkiye'yi görmeye gitsinler. Aldığım burs ile Türkiye'nin her yerini gezmiştim." diye konuştu.
Türkiye burslarının devam etmesi ve Türkiye'de okuyan yabancı öğrenci sayısının artması gerektiğini belirten Rentsendorj, "Bize sağlanan bu burs için Türkiye'ye borçluyuz." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'yi bize ve kültürümüze daha yakın gördüğüm için tercih ettim"
Tunus'tan Türkiye'ye gelerek Bursa Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde okuyan ve 2000 yılında mezun olan Rouis da "1994'ten beri Türkiye'de yaşıyorum. Tunus'a da gidip geliyorum ve orada da yatırımlarım var. Ama Türkiye'de yaşıyorum, Türkiye'de evlendim ve Türk vatandaşı oldum." diye konuştu.
Rouis, Türkiye'de üniversite eğitimini tamamladıktan sonra bir şirkette çalıştığını ve daha sonra da kendi şirketini kurduğunu dile getirerek, "Şimdi Türkiye'de dış ticaret alanında faaliyet gösteriyoruz. Bunun dışında inşaat, imalat ile de uğraşıyoruz ve bir de fabrikamız var." diye konuştu.
Türkiye'ye gelmeden önce Avrupa'ya da gitme imkanının olduğunu ifade eden Rouis, "Türkiye'yi bize ve kültürümüze daha yakın gördüğüm için tercih ettim. Ayrıca Türkiye'yi tercih etmemdeki bir diğer sebep de Türkiye'nin yükselen bir ülke olmasıydı." değerlendirmesinde bulundu.
Rouis, Avrupa'ya gitmek yerine Türkiye'ye geldiği için hiç pişman olmadığının altını çizerek, "Türkiye Bursları sayesinde Türkiye'de eğitim alırken hiçbir sıkıntı yaşamadım. Türkçeyi öğrenme konusunda da bir sorun yaşamadım. Öğrencilik yıllarım oldukça iyi geçti." dedi.
"Her fırsatta Tunus'ta Türkiye'yi ve Türkiye'de de Tunus'u tanıtmaya çalışıyoruz"
Rouis, iki yeğeninin Türkiye'de eğitim gördüğünü ve Tunus'taki gençlere de Türkiye'de okumayı tavsiye ettiğinin altını çizerek, "Çünkü bizim Kuzey Afrika bölgesi Fransa'nın etkisi altında ve Fransız kültürü bizimle uyuşmuyor, zorunlu bir evlilik gibi. Türkiye'de ise bu tür sorunlar yok." ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Tunus arasında ticaret yaptığını anlatan Rouis, "Her fırsatta Tunus'ta Türkiye'yi ve Türkiye'de de Tunus'u tanıtmaya çalışıyoruz. İki tarafın iş adamlarını karşılıklı yatırım yapmaya teşvik ediyoruz." dedi.
Rouis, Kuzey Afrika'da hala Fransa ve Avrupa ülkelerinin etkisinin yüksek olduğuna dikkati çekerek, Türkiye ile Kuzey Afrika ülkeleri arasındaki ilişkilerin de gelişmeye devam ettiğini ve gelecekte daha da iyi olacağını söyledi.
Türkiye'nin, başta Tunus olmak üzere diğer Kuzey Afrika ülkelerindeki kültürel faaliyetlerini artırması gerektiğini vurgulayan Rouis, "Her şey kültürle başlıyor. Kültürünüzü yansıtabildiğinizde bir şeyler yapabiliyorsunuz." diye konuştu.
Rouis, "Türkiye'de bulunmaktan çok memnunum. Ama mesele sadece burada bulunmak ve yaşamak değil, ciddi ve güçlü bir ülkenin vatandaşı olmak da önemli. Ben Türkiye'yi böyle görüyorum. İstikbal bizim olacak inşallah." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.