Başbakan Yıldırım hakkında suç duyurusu

Başbakan Yıldırım hakkında suç duyurusu

Başbakan Binali Yıldırım hakkında şok suç duyurusunda bulunuldu… İşte ayrıntılar;

FETÖ'nün son kumpas 28 Şubat davası sanığı Yıldırım Türker, görülmekte olan bir davada yargı görevi yapanları etkilemek amacıyla açıklamada bulunmak suçlamasıyla Başbakan Binali Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu.

Başbakan Yıldırım'ın 28 Şubat 2018 tarihinde partinin genel merkezinde yaptığı konuşmaya yer verilen şikayet dilekçesinde, Yıldırım'ın şu ifadeleri kullandığı hatırlatıldı:

"İntikamla değil, adaletle davranarak hukuk içinde hak ettikleri en ağır cezayı alacaklar. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. O günler 'alçak dağları ben yarattım' diyenlerin bugün süklüm büklüm 'biz darbe falan yapmadık tanklar eğitime çıktı' demelerini hiçbir şekilde adalet affetmeyecek. Hukuk içinde gereğini yapacak, takipçisi olacağız."

Türker'in avukatı Aytekin Erol, devamında, "Şüpheli Binali Yıldırım, yukarıda sunulan konuşmaları davaya müdahil olarak katılan avukatlarla birlikte yapılan bir toplantı sırasında başbakanlık görevi ile ilgisi olmamasına rağmen nüfuzunu kullanmak suretiyle sanıklar aleyhine algı ve kanaat oluşması yönünde Sayın Mahkemeye baskı yapmak amacıyla hareket etmiştir" ifadelerine yer verdi.

Avukat Erol, Yıldırım'ın açıklamalarındaki suç unsurlarını da dilekçesinde tek tek şöyle sıraladı:

"Şüpheli Binali YILDIRIM,

"BALANS AYARI YAPMAYA ÇALIŞTILAR MİLLET İRADESİNİ BİR TÜRLÜ HAZMEDEMEDİLER" şeklindeki sözleri ile 28 Şubat Davası sırasında sözün atfedildiği kişinin reddetmesine ve sözün kaynağını açıklamasına rağmen, Sayın mahkemeyi etki altına almaya çalışarak “Balan Ayarı Yaptık.” Gibi bir ifadenin Sanıklardan birisi tarafından sarfedilmiş olduğu yolunda algılama ve kanaat oluşmasını sağlamak üzere baskı yapmaya çalışmaktadır.

Şüpheli Binali YILDIRIM,

“SİYASET YAPMALARI ENGELLENMEK İSTENEN KADROLAR, ŞİMDİ İKTİDARDA VE DARBECİLERDEN HESAP SORUYOR" sözleri ile sanıkların tamamının darbeci kişiler olduğu yolunda algı ve kanaat oluşturarak Sayın Mahkemeye baskı yapmak istemiştir.

Şüpheli Binali YILDIRIM,

“28 ŞUBAT 1997'DE TÜRKİYE'NİN BAŞINDA SEÇİMLE GELMİŞ MEŞRU İKTİDAR VARDI DARBECİLER, SİVİL MEŞRU İKTİDARA KARŞI, 27 MAYIS'TA, 12 EYLÜL'DE OLDUĞU GİBİ GAYRİMEŞRU BİR MÜDAHALEYE KALKIŞTILAR, BULUNDULAR. İNANÇLARINI YAŞAYAN İNSANLAR ADETA KAMUSAL ALANDAN SİLİNMEK İSTENDİ. HÜKÜMETE DÖNÜK TEHDİT VE BASKILAR ARTTIRILARAK HÜKÜMETİ İSTİFA ETMEK ZORUNDA BIRAKTILAR. NE YAZIK Kİ ÜZÜLEREK SÖYLEMEK İSTERİM Kİ; BUNU DA SİYASETİ KULLANARAK YAPTILAR. 'VATANDAŞLIK HAKLARINI HERKES KULLANAMAZ' DEDİLER."

 

Şeklindeki sözleriyle Sanıkların savunmalarında ısrarla açıklamaya çalıştıkları hususların doğru olmadığı, hepsinin darbeci olduğu, 28 Şubat’ın bir 27 MAYIS'dan veya 12 EYLÜL'den bir farkı olmadığını, iddianame ve esas hakkında mütalaa içerisindeki dayanaksız iddiaların doğru olduğu hakkında algı ve kanaat oluşturarak Sayın Mahkemeye baskı yapmak istemiştir.

Şüpheli Binali YILDIRIM,

“İNTİKAMLA DEĞİL, ADALETLE DAVRANARAK HUKUK İÇİNDE HAK ETTİKLERİ EN AĞIR CEZAYI ALACAKLAR. BUNDAN HİÇ KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN. O GÜNLER 'ALÇAK DAĞLARI BEN YARATTIM' DİYENLERİN BUGÜN SÜKLÜM BÜKLÜM 'BİZ DARBE FALAN YAPMADIK TANKLAR EĞİTİME ÇIKTI' DEMELERİNİ HİÇBİR ŞEKİLDE ADALET AFFETMEYECEK. HUKUK İÇİNDE GEREĞİNİ YAPACAK, TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ.”

Sözleriyle Sayın mahkemenin sanıklara ceza vermekten başka bir seçeneğe sahip olmadığı, eğer bunu yaparsa kendilerinin gereğini yapacakları yolunda algı ve kanaat oluşturarak Sayın Mahkemeye baskı yapmak istemiş, ayrıca dava içerisinde yer alan ve sırf davanın cebir ve şiddet unsuru oluşması maksadıyla FETÖCÜ eski savcılar Mustafa BİLGİLİ ve kemal ÇETİN tarafından davaya oturtulmuş olan Sincan’da tankların yürütülmesi olayının bu FETÖCÜLERİN dizaynı ile aynı, sanıkların suçunun sabit ve savunmalarının yalan olduğu yolunda algı ve kanaat oluşturarak Sayın Mahkemeye baskı yapmak istemiştir.

Şüpheli Binali YILDIRIM,

Nihayet Türk İnsanına ve hele Türk İnsanını Yöneten bir Makama Yakışmayacak şekilde çok uzun bir süre el ele, kol kola, gönül gönüle, pek çok kumpas dava oluşturdukları ve TSK mensuplarının emellerine yeteri kadar iyi eğitilmiş, görevine bağlı, vatansever Atatürkçü TSK personelini tasfiye ederek TSK ‘ni ağzına kadar doldurdukları bir vakıadır.

Şüpheli, atılmalarını ve temizlenmelerini birlikte engelledikleri FETÖCÜ askerlerin asıl kardeşlerinin kimler olduğunu inkar ederek,

“17-25 ARALIK'I TERTİP EDEN 15 TEMMUZ'DA TANKLARLA SOKAKLARI İŞGAL ETMEYE ÇALIŞAN HAİNLERLE, 28 ŞUBAT'I PLANLAYAN DARBE KARDEŞLERİDİR. AMAÇLARI MİLLETİ ÜLKENİN YÖNETİMDEN UZAKLAŞTIRMAKTI.”

Şeklinde üstelik sanıklara hakaretler ederek onları kendileri tarafından büyütülen hain darbeciler ile aynı imiş gibi göstermek yolunda algı ve kanaat oluşturarak Sayın Mahkemeye baskı yapmak istemiştir.

Yukarıda sunulan nedenlerle; Müvekkilimin mağduru olduğu “Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs” suçunun şüphelisi Binali YILDIRIM hakkında gerekli kovuşturmanın yapılarak cezalandırılması için kamu davası açılmasını saygıyla arz ve talep ederim."

siyasetcafe

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.