Kılıçdaroğlu, ABD kriziyle ilgili ilk kez konuştu!

Kılıçdaroğlu, ABD kriziyle ilgili ilk kez konuştu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında ABD ile yaşanan vize krizine yönelik açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisini grup toplantısında konuştu. ABD krizi ve İdlib hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, DHKP/C terör örgütü içerisinde faaliyet göstermek suçundan tutuklanan Semih Özakça ve Nuriye Gülmen ile ilgili olarak da "Onlara şükran borçluyuz" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

(Ankara Garı saldırısı) Tarihimizin en kanlı terör olaylarından birisidir. Dönemin Başbakanı terör eylemini IŞİD militanları gerçekleştirdi deyimini kullanamadı. Kokteyl terör dediler. Her terör örgütünün destek verdiği bir terör eylemi dediler. 

Hayatını kaybedenlerin yakınları bugün bir anma töreni yapmak istediler. Çocuklarını kayıplarını anmak istediler. Ama buna izin verilmedi. Neden izin verilmedi? İzin vermemek terörün yanında durmak demektir.

"O ZAMAN TOPLANAN BU VERGİLER NEREYE GİTTİ?”

Köprü yaptılar. Bütçeden 5 kuruş çıkmadı. Havaalanı, şehir hastaneleri, otoyol, elektrik santrali nükleer santral yaptılar bütçeden 5 kuruş çıkmadı.

O zaman toplanan bu vergiler nereye gitti? İsraf, israf, israf. Altlarında uçaklar arabalar. Nereden bakarsanız bakın israfın iktidarın dokularına sindiğini görüyorsunuz. İşçiye,memura, emekliye, çiftçiye, taşerona verse deriz ki onlara verdi. Kime verdiler bu kadar parayı.

ABD İLE YAŞANAN KRİZ

Dış politikadaki atışmaları basın üzerinden yapmak, arka kapı diplomasisini tamamen kapatmak kimseye yarar getirmez. Amerika'da Zarraf davası var, Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı orada tutuklu. Şimdi rehin alma politikası ile sorun çözülmeye çalışılıyor. Erdoğan o kadar habersiz ki, önemini o kadar az kavramış ki, emin olun okuduğum zaman kulaklarıma inanamadım. Vize krizi dolayısıyla şöyle diyor; "Karar üzüntü verici. Büyükelçinin kararı üzüntücü verici." Bir büyükelçi böyle bir karar alabilir mi? Alınan bir karar var ve çok ağır üzüntü verici ve topu sadece büyükelçinin omuzlarına yıkıyorsunuz. Başka bir şey yok. Erdoğan Amerika'ya gittiği zaman havuz medyasında bayram havası vardı, manşetlerde "Hiç olmadığı kadar yakınız" cümleleri vardı. 

Amerika'nın yaptığı uygulama yanlıştır, asla doğru değildir, asla desteklemiyoruz. Binlerce öğrenci gidecek Amerika'ya. Bütün bunların tamamı kesiliyor. Cezalandırılan hükümet değil, 80 milyon oluyor. 

İDLİB OPERASYONU

TSK, İdlib'e gidiyor. Türkiye kendi sınırlarını güvence altına almak zorundadır. Biz askerin İdlib'e gidişine destek veriyoruz. TSK oraya gitmeli, bir çatışmasızlık bölgesi yaratmalı. Bazılarının Akdeniz'e ulaşmak için ileride Türkiye'yi zarar sokacak amaçlarına engel olacak davranışları anlıyoruz. 

İdlib'le ilgili 6 madde sıralayacağım:

1- Türkiye halkı AK Parti'nin yanlış Suriye politikasının bedelini ödemeye devam etmektedir. Her şehidin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır.

2- Cihatçıların karadan temizliği Türkiye'ye havale edilmiştir. Esad için gidiyoruz oraya. 

3- Temizliğin maliyeti çok büyük olacaktır. TSK ve cihatçılar arasında yoğun çatışma kaçınılmaz olacaktır.

4- Erdoğan'ın göz yumduğu cihatçı örgütlerle şimdi TSK çatışacaktır. 

5- İdlib'deki yüz binlerce sivil Türkiye'ye yönelebilir.

6- İdlib'de varlık gösteren terörist örgütlerin Türkiye'ye sızmaları endişe vericidir. 

DHKP-C'Lİ NURİYE VE SEMİH'E ŞÜKRAN BORÇLUYMUŞ

Nuriye ve Semih sadece işlerini istediler. Kimsenin burnunu kanatmadılar. Onlara şükran borçluyuz. Bir KHK ile görevlerine son verildi. Birisi şu anda hastanede birisi hapishanede. Bir baba olarak, bir baba olan Binali Yıldırım'a seslenmek isterim; Dünyanın en haklı talebi işini istemek. Dünyanın en haklı talebini yerine getirmek için size düşen görevler vardır. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.