MHP'li Yönter FETÖ firarisini yerin dibine soktu

YÖNTER; Ulaştırma Bakanlığı'nda halen ve 17 yıldır Müfettiş olan eşimin TBMM'de işe girdiği iftirasını atanlar alçaklığın, şerefsizliğin dibindedir dedi.

MHP İstanbul Milletvekili Yönter Açıklaması Şöyle:

Değerli Arkadaşlarım,

Sosyal medyada yoğun olarak aleyhime dolaştırılan bazı iftira nitelikli hayasız ve ahlaksız haber ya da yorumlara cevap vermek zaruri olmuştur.

İftira en ağır suç ve günahlardan birisidir.

Hiçbir bahane iftirayı haklı, meşru, masum gösteremeyecektir.

Ve de iftirayla hesaplaşma mercii şüphesiz Türk adaletidir.

Eşimin TBMM’de danışman olarak çalışmaya başladığını iddia eden müfteriler elbette bunu ispatla mükelleftir.

Her şey açıktır.

Kendisini muhalif gören bazı çürük isimlerin eşim üzerinden polemik üretmesi, eşimi de tartışmaların içine çekme gayreti en hafif ifadeyle alçaklıktır, şerefsizliktir.

Bir defa şu gerçeğin altını kalın olarak çizmek isterim ki, muhterem eşim Meltem Yönter, hayatının hiçbir döneminde TBMM’de, hiçbir görev ve unvan altında çalışmamıştır.

Kendisi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nda Müfettiş olarak 17 yıldır milletine, devletine hizmet etmektedir.

Halen de mesleğini gururla sürdürmektedir.

Kaldı ki, müfettişlik kariyer bir meslek olduğundan giriş aşamaları zorlu sınav ve mülakat etaplarından oluşmaktadır.

Eşim bu etapları birer birer geçerek hakkıyla bugünlere gelmiştir.

Bu kapsamda eşimin TBMM’nde danışman olarak çalıştığını söylemek iffetsiz, namussuz bir iftiradır.

Siyasi mücadele insan haysiyetine, insan onuruna saygı göstermelidir.

Demokratik nitelikli olgun eleştiriler elbette gerekli, hatta mecburidir.

Fakat MHP’ye ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’ye yönelik saldırı ve ağır bühtanlara suskun kalmamız da eşyanın tabiatına aykırıdır.

Bununla birlikte yalan, iftira, karalama, itibar cellatlılığı yoluyla mesafe ve sonuç almaya kalkışmak mümkün olmadığı gibi insani de sayılamayacaktır.

Ülkücü, bir defa insan-ı kamildir.

Ülkücü ahlak, adalet, edep, vicdan, iman zirvesidir.

Bu değerleri özümsememiş, bunlardan nasiplenmemiş kişilerin Ülkücü olamayacakları gibi insan oldukları da tartışmalıdır.

Bu gerçeklerin saygıdeğer arkadaşlarım tarafından bilinmesi en halisane arzumdur.

Bundan böyle iftira ve yalan haberlerle yargı önünde hesaplaşacağımızı buradan duyurmak, muhataplarını da açıkça uyarmak isterim.

Kötülük, kötü insanların yanına kalmayacak bir ayıp ve günahtır.

Kötüden, bırakınız bir fikre sahip olmasını, insan bile çıkmayacaktır.

Yönter Açıklamasına Şöyle devam Etti

İsmini dahi anmaktan imtina ettiğim bir hain şahsıma yönelik bildik ve bayatlamış bir iftirayla saldırmaya devam etmektedir.

Eşim üzerinden saldırısı ters dönünce bu kez de kendisinin çok iyi bildiği iğrenç FETÖ ithamıyla suçlamasını sürdürmektedir.

Bugün Tv önünde cereyan eden hadise esasen vicdanlı her arkadaşımın malumudur.

1 Kasım 2015 Milletvekili Genel Seçimleri öncesi açık ve yasal olan bir televizyon kanalına İl Başkanımız, İl Başkan Yardımcımız olduğu halde düşüncelerimizi açıklamak üzere gitmiştik.

Ve de orada herkes vardı.

Bir medya organına gitmek onun fikir ve tezlerinin onaylandığı anlamına asla gelmeyecektir.

Bu çerçevede söz konusu kanala giriş esnasında güvenlik güçlerinin beraber geldiğimiz arkadaşlarımızı engellemeleri sonucunda arzu etmediğimiz itiş kakış olmuş, bunun üzerine de olay mahallini derhal terk etmiştik.

Hitamında MHP ve Lidere sistematik olarak saldıran alçaklar sürekli olarak bunu kullandı, sürekli istismar etti.

Bir ülkücüye yapılacak en ağır suçlama FETÖ veya bir başka terör örgütü üzerinden yöneltilen hayasız iftiradır.

Kendimi bildim bileli Ülkücüyüm.

Hiçbir cemaat, grup veya yapıyla bağım olmamıştır.

Liderime, Partime ve davama hizmet, sadakat ve sorumlulukla doluyum.

Bu itibarla gerçek kripto damarın, asıl FETÖ'cülerin İl Başkanımla birlikte diğer bazı dava arkadaşlarım da dahil hedefi olduk.

Bu asılsız iddialara başlarda gülüp geçtik.

Hatta her türlü yalan ve iftira haberlere de aldırış etmedik.

Ancak sabrın da bir sonu vardır.

Şahsıma ve bazı ülküdaşlarıma bu kapsamda adeta linç kampanyası uygulanmıştır.

Özellikle MHP'ye saldıranlar Abant Toplantılarına katıldığımı söyleyecek kadar alçalabilmişler, insanlıktan çıkmışlardır.

Bunu söyleyenlerin insanlığın tüm değer ve emanetlerinden mahrum oldukları açıktır.

Üstelik hayatımın hiçbir bölümünde gezi bahanesiyle bile olsa Abant'a gitmediğim çok nettir.

Her zaman ve her dönemde FETÖ'cülere öfkem, mesafem, sert tutumum, eleştirim belliyken, bu durum ısrarla yok sayılmıştır.

Kaldı ki kimin FETÖ'cü, kimin Türkiye düşmanı olduğu zaten bilinen bir gerçektir.

İsmail Türk eğer kendinden eminse kaçtığı yurt dışından gelerek adaletin önünde hesap vermeyi göze alacak yürekliliği gösterebilmelidir.

Mahkeme kararı olmadan hiçkimseye şucu bucu demek de adil ve isabetli olmayacaktır.

Korkuya gerek yoktur.

Adaletten kaçmanın sonu yoktur.

İkide bir Liderimize, şahsıma ve saygıdeğer dava arkadaşlarımıza FETÖ çamuru sıçratan çürümüşün cesareti varsa Türkiye'ye gelmeli, kaçak yaşamaktan kurtulmalıdır.

Biz buradayız.

Hamd olsun kendimizden ve arkadaşlarımızdan da eminiz.

Çiğ süt emmediğimiz için karnımız ağrımayacaktır.

Ülkücü doğduk, böyle de son nefesimizi vereceğiz.

İtibar suikasti yapan, haysiyet katilliğine heves eden alçaklar elbette yaptıklarının, attıkları iftiralarının bedelini önce yargı önünde mutlaka vereceklerdir.

Ülkücüden FETÖ'cü, FETÖ'cüden Ülkücü olmaz.

Müfteriden de asla insan olmaz.

Unutulmasın ki, hareketin Lideri Devlet Bahçeli'dir. MHP son kaledir, düşmeyecek, düşürülemeyecektir....

Saygılarımla…

İzzet Ulvi Yönter
MHP İstanbul Milletvekili
Genel Başkan Başdanışmanı

İSMAİL TÜRK'ÜN ATTIGI O İFTİRA MESAJI