Almana efeleneceksiniz…

İsrail’e resti çekeceksiniz…

Amerika’ya horozlanacaksınız…

Sonra da Amerikan vatandaşı bir kadını Büyükelçi yapacaksınız!

Hem de Malezya’ya, Kuala Lumpur’a…

AKP’den beklenen de budur işte…

*

Serok Âmed’in darmadağın ettiği dış politikadaki bunca zaafa rağmen…

Teamül, gelenek dinlemeyen bildiğini okuma hastalığı nüksetti yine…

Yine “mazlum ve mağdur edebiyatı”nı güncellediler.

Geçmişle hesaplaşmaktan vazgeçmiyorlar.

*

Yıl 1999…

Şimdi FETÖ tutuklusu Ilıcak’ın tezgâhında “TBMM’de türban gösterisi” yaptırılan o kadını hatırlayın.

O kadın, 18 Nisan’da Fazilet’ten milletvekili seçilmişti.

2 Mayıs’ta yemin törenine türbanla katıldı.

DSP ve Ecevit’ten tepki gördü, yemin ettirilmedi.

Çünkü TBMM içtüzüğünde kadına başörtüsü yoktu.

Üstelik o kadın, 5 Mart 1999’da T.C. Devletine haber vermeden “ABD’nin çıkarları için çalışacağına dair kutsal kitaba el basarak yemin ederek” ABD vatandaşı olmuştu!

13 Mayıs 1999’da T.C. vatandaşlığından çıkarıldı.

*

O kadının kızkardeşi yıllar sonra AKP’den milletvekili yapıldı.

Böylece birilerine mesaj verilmişti!

O kadın ise gitti ABD’ye yerleşti.

Daha önce orada öğrenciyken Ürdün asıllı bir ABD’li ile evlenmişti.

1999’da evlendiği Sivaslı bir işadamından da şiddetli geçimsizlikten ayrıldı.

2010’da eski bir AP milletvekilinin profesör oğlu ile evlendi.

O adam, şimdi KHK ile FETÖ’den ihraç edilip üniversiteden atılanlardan…

Üstelik Y-CHP’nin “adalet yürüyüşü” müdavimlerinden…

O kadını türbanla Meclise sokan Ilıcak ablası da tutuklu…

*

O kadın, Halen Washington'da George Washington Üniversitesi’nde görev yapıyor.

Ve hala yobaz Ak-it’in köşe yazarlarından…

Milletvekili kız kardeşi de AKP’de “İnsan haklarından sorumlu”…

AKP iktidarında Bakanlar Kurulu kararı ile 3 Temmuz 2017’de yeniden T.C. vatandaşı yapıldı.

Şimdi Malezya Büyükelçisi olacak…

Bütün mazlum milletlerce örnek alınan Atatürk Türkiyesi, o kadınla temsil edilecek…

Sözümüz onun başındaki “sıkmabaş”a değil…

O mesele MHP’nin o dönem makul teklifi ile halledilebilirdi.

“Başörtüsü” meselesi yine MHP’nin yaklaşımı ile çözülmedi mi?

Sözümüz o kadının ABD vatandaşı olmasına…

*

20 gün önce yeniden T.C. vatandaşı yap, sonra da T.C. adına Büyükelçi ata…

Anlaşılan odur ki, AKP cephesinde “geçmişle hesaplaşma” hep gündemlerinde…

Başlarına ne gelirse gelsin ders almayacakları kesin…

O kadın ile 1999’dan kalan bir hesap temizleniyor yani…

FETÖ’den kurtulmanın çabasında İsmailağa ve Menzilcilere kucak açan bu kafa asla akıllanmayacak demektir.

“Mazlum ve mağdur edebiyatı” yakında meşhuuur “yalancı çoban” hikâyesine dönünce “tankların önüne yatacak millet”i bulamayacaklar, farkında değiller!

Bunca kumpasa düşmüş, aldatılmış bir kafa neyin peşinde?

Bahçeli ve MHP’nin milli meselelerde yanlarında oluşunun bile değerini bilmedikleri, Serok Âmed’le ilgili polemiğe bodoslama girişlerinden belli değil mi?