BOMBALI ARAÇLARLA YAPILAN SALDIRILARIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Son zamanlarda yaşanan askeri, politik ve ekonomik gelişmeler ve yoğunlaşan bombalı saldırılar dikkate alındığında, Türkiye’nin çok taraflı, karmaşık, örtülü ve kirli bir savaşın hedefinde olduğu anlaşılmaktadır.
PKK’nın, IŞİD’in ve FETÖ’nün maşa olarak kullanıldığı bu savaşta, Türkiye’nin karşısındaki ülkeler açıkça belli olmamakla birlikte, tarihten günümüze ulaşan yarım kalmış hesaplaşmalar, ülkeler arasındaki çıkar çatışmaları, ülkelerin milli hedefleri, dost ve müttefik bildiğimiz bazı devletlerin son zamanlardaki politikaları incelendiğinde, Türkiye’ye örtülü olarak savaş açmış olan bu ülkeleri belirlemek zor değildir. Zaten esasen hükümetimiz de bunları bilmektedir.
Bu savaşın amacının, Türkiye’yi Irak ve Suriye’de olduğu gibi bir iç savaşa sürükleyerek yönetilemez hale getirmek, bölmek parçalamak ve Ortadoğu’nun sınırlarını yeniden belirlerken, Türkiye’yi de buna dâhil etmek olduğunu söyleyebiliriz.
FETÖ’nün bir kurt gibi içlerine girerek adeta çürüttüğü ve bunun yanında FETÖ ile mücadele kapsamında uygulanan yanlış ve intikamcı politikalarla paramparça olmuş, itibarsızlaşmış, zayıflamış ve morali bozulmuş bir silahlı kuvvetler, emniyet teşkilatı ve istihbarat teşkilatı ile bu savaşı yapmak zorunda kalmamız, en önemli zafiyeti teşkil etmektedir.
Diğer taraftan Türkiye‘nin yüz yıla yaklaşan cumhuriyet ve demokrasi deneyimi, cumhuriyet ve demokrasimizin halkımıza kazandırdığı çağdaşlık ve eğitim düzeyi, halkımızın tarihi ve coğrafi birikimi, yetkinliği ve sağduyusu ile Türkiye’nin jeostratejik ve coğrafi konumu bizi diğer Ortadoğu ülkelerinden ayırmakta ve çok güçlü kılmaktadır.
Türkiye’nin bu kirli ve gizli savaşta son zamanlarda gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında uyguladığı politikalar yerinde ve doğrudur ve ustalıkla yürütülmektedir. Tüm siyasi partilerce ve sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenmelidir.
Halkın kışkırtılmaması ve doğru bilgilendirilmesi, terör örgütlerinin ve yabancı kaynakların yaptığı propagandaya alet olunmaması hususunda, basın yayın kuruluşları, medya, televizyon ve radyolar özen göstermelidir. Bu özenin gösterilmesi için yasal tedbir ve önlemler alınmalıdır. Terörle mücadele konusunda ordumuz ve güvenlik güçlerimiz çok deneyimli ve donanımlıdır. Orduya ve güvenlik güçlerine yeni katılan personelin eğitimleri gözden geçirilmeli ve eksiklikler süratle giderilmelidir. (İstanbul’daki son bombalı araçla yapılan saldırıda, polislerin patlama sonrası hedef gözetmeksizin havaya doğru kontrolsüz bir şekilde yapmış oldukları atışlar ve parkta bomba taşıyan teröriste polisin müdahale şekli, eğitim eksikliğini göstermektedir.)
Dünyanın en güçlü ve disiplinli ordularından biri olan Silahlı Kuvvetlerimizin itibarı iade edilmeli, kapatılan tarihi ve köklü askeri eğitim kurumları gecikmeden, daha da güçlendirilerek yeniden açılmalıdır.
Kapatılan askeri hastaneler gecikmeden, daha da iyi bir şekilde teçhiz edilerek yeniden açılmalıdır.
Şehitler arasında ayırım yapılmamalı, hepsi için aynı statü uygulanmalı, kırıklık ve küskünlük yaratacak uygulamalardan ve söylemlerden kaçınılmalıdır.
Uzun süreceği ve zor geçeceği anlaşılan bu mücadelede birlik ve beraberliği zayıflatacak söylem ve eylemlerden kaçınılmalı, güvenlik güçlerine yardımcı ve destek olunmalı, şüpheli durumlar güvenlik güçlerine bildirilmelidir.
Baha TÜZÜNER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.