Tamam, Türk milleti yardımseverdir, mazlumun mağdurun yanındadır…

Ama bu nankörlüktür, ihanettir…

Bayramlarda koşa koşa Suriye’ye gideceksin, sonra kös kös Türkiye’ye gelip paracıkları almaya devam edeceksin…

Para almana da diyeceğimiz yok, kudurup milletin çoluğuna çocuğuna sarkacaksın, erkeğine kızına dil uzatacaksın, yetmedi üç-beşiniz bir araya gelip Türklere saldıracaksın…

Mafya tipleri gibi deniz kıyısında nargile tüttürmeye de mi utanmıyorsunuz?

Hiç mi doğduğunuz topraklar aklınıza gelmiyor?

Hiç mi hasret çekmiyorsunuz?

Allah’a inanan insan, vatan savunmasından kaçar mı?

Yaban ellerde dilenmeye, ona buna el avuç açmaya nasıl gönlünüz razı?

Hiç mi utanmanız kalmadı?

Bu kadar delikanlı idiydiniz de ne diye vatanınızdan kaçıp geldiniz ulan?

Adam dediğin vatanını eşkiyaya terk eder mi?

Size Müslüman desem değilsiniz, Arap desem değilsiniz, siz hangi ırkın safahat çocuklarısınız ulan?

*

Samsun-Atakum’da denize giren kadınların fotoğraflarını çekmeğe kalkan deyyuslar…

Lüks arabaya karılarını atıp Antalya sahillerinde efelik taslayan münafıklar…

Kendi memleketlerinde kadını kafese kapatıp Türkiye sahillerinde zevk u safaya dalan münafıklar…

Milletin parasıyla kudurup ona buna saldırıyorsunuz.

Pis, kokuşmuş, ona buna marabalık eden ahlaksızlığınızla toplumumuzu zehirliyorsunuz.

Kürdünüz, Arabınız yurdunuz Irak’ı bırakıp bırakıp geldiniz, Irak işgal altında…

Suriye paramparça, kaçıp kaçıp Türkiye’ye sığınıyorsunuz…

Size insan bile denmez. Sürüler halinde yaşamak da neyin nesi?

Siz Allah’ın dininden bile değilsiniz ki, vatanınızı savunmaktan kaçıp sahillerimizde kadınlarımızı taciz ediyorsunuz.

Kimsiniz, necisiniz, kimin itisiniz, kime uşaklık edersiniz ki, girdiğiniz her şehri çöplüğe çevirdiniz.

Hamile gelini kaçırırsınız. Her türlü gayri meşru işe soyunursunuz…

Dün Ankara’yı karıştırmışsınız arsızca…

Bursa’da size ve veren ve sahibini dövdünüz.

Şanlıurfa’da halkla çatıştınız.

Beyşehir’de köpek tekmelediniz, kavga çıkardınız.

Hastanelerimizde tedavi olur, adam beğenmez, kargaşa yaratırsınız.

Kilis’teki kampta verilen suyu, aşı beğenmez çadır yakarsınız.

Sayenizde Konya’nın hali içler acısıdır ve vahimdir.

Siz misafir falan değilsiniz, siz mülteci falan da değilsiniz…

Siz, Türk’ün hoşgörüsünü istismar eden zavallılarsınız!

Savaştaki vatanını satan hainlersiniz, sizin affedilecek yeriniz kalmadı.

*

AKP Hükümeti, acil tedbir almalıdır.

Kadın, yaşlı ve çocuklara eyvallah ama sağlam adamlar sınır dışı edilmelidir.

Yapılan işe yerleştirmeler yanlıştır.

Bir hastaneye Suriyeli başhekim atandığı haberi dolaşmaktadır.

Bu ülkenin binlerce okumuşu iş beklerken, atama beklerken yapılanlar yanlıştır.

Türk milletinin gençleri üniversite kapısında beklerken Suriyeli arsızların okullara yerleştirilmesi hatadır.

Bu Arap seviciliğinden vazgeçin!

Bu işin insancıllıkla, vicdanla alakası yoktur, bizi aldatmaya kalkmayın.

Yetişkin ve sağlam erkekler memleketlerine geri gönderilmelidir.

AKP Hükümeti, hiç mi FETÖ, PKK belalarından ders almamaktadır?

Arap âleminin Türkiye düşmanlığını görmemekte midir?

*

Batı hiçbir mülteciyi almamaktadır, halbuki savaşı oralarda çıkaran onlardır.

Bu vatan haini kaçaklara kucak açan AKP, Doğu Türkistan ve Kafkasya’dan gelen soydaşlarımızı neden gerisin geriye yollamaktadır?

Mülteci dediğin “kamplar”da barındırılır, memleketin her yerinde pimi çekilmiş bomba gibi dolaştırılamaz.

Bu sürünün vatandaşlığa kabulü asla kabul edilemez.

Memleketin kaynakları bu soysuzlara çarçur edilemez.

Memleketimizin Arapça tabelalarla donatılmasına izin vermeyeceğiz…

Fakir fukaranın rızkını bu münafık hainlere, milliyetsizlere, dinsizlere yedirmeyeceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti Türktür ve Türk kalacaktır, milletin bu soysuzlarla asimile edilmesine izin vermeyeceğiz.

Bu asil milletin bu soysuzlardan alacağı hiçbir medeniyet, bilim, hukuk, sanat dersi yoktur.

Türk milletinin sabrı taşmaktadır.

Bu münafıkları ya sınır dışı edin, ya kamplara kapatın!