Ankara'dan MHP İstanbul İl Başkanlığının iftar programı için yola koyulduk. Yol arkadaşlarım MHP Ankara milletvekili Sayın Erkan Haberal ve MHP Ordu eski milletvekili Cemal Enginyurt idi. Yola çıkmadan bir saat önce MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin Ankara'da katıldığı şehit cenaze töreninde, şehit anasının Sayın Bahçeli'yi görünce "Benim oğlumda Ülkücüydü" diye ağlaması yol boyunca hüznümüz oldu. Giderken sohbet konumuzun büyük bir bölümü de Güneydoğu'da mücadele veren, şehit olan, gazi olan askerlerimizin, polislerimizin büyük bir bölümünün Ülkücü olması kapladı. AKP iktidarı PKK açılımı gibi bir mikrobu Türkiye'ye bulaştırdı. Bunun karşısında MHP Lideri Devlet Bahçeli bu sürecin ihanetini, Türkiye'nin başına getireceği tehlikeleri, acıları sürekli haykırmıştı. Buna rağmen, AKP milletten aldığı destekle PKK açılımını uygulamaya çalıştı. Ve bugün gelinen nokta bitmek bilmeyen şehitlerin acısı… MHP Lideri Devlet Bahçeli tespitlerinde, uyarılarında hep haklı çıktı ve bugün AKP'nin bulaştırdığı PKK açılımın mikrobunu da Güneydoğu'daki Ülkücü asker ve polisler temizlemeye çalışıyor. PKK'ya karşı mücadele veren asker ve polislerin %99'u Bozkurt işareti ile poz veren Ülkücü yiğitlerdir. Bunu herkes görüyor ve biliyor.

Giresunlu Uzman Çavuş Süleyman Kul şehit olmadan önce bıraktığı vasiyette bile "Sadece başucumda sağ elinizle bozkurt yapın. Çünkü Süleyman kimseye esir olmadı. Bozkurt yaparak hür yaşadı ve adam gibi ölecek." diyordu. Bu vasiyet bile orada mücadele veren Bozkurt ruhunu göstermektedir. Yol boyunca sohbetimiz hep bu konuları tescilledi.

Allah tüm asker ve polislerimizi korusun. Şehitlerimize cennetten en güzel köşkleri ihsan etsin..

Bu şekilde hüzünlü başlayan yolculuğumuz ve sohbetimiz devam ederken, MHP Ankara milletvekili Erkan Haberal'ın bilgisayardan açtığı ses arabanın içine hâkim oldu.

O ses Erkan Haberal'ın seçim çalışmaları sırasında hazırladığı bir videoya aitti. Büyük dava adamı Hüseyin Nihal Atsız'a ait şiirini seslendirmiş ve ondan bir klip yaptırmıştı.

"Zafer ümit kaynağının bir çeşmesidir. 

Zafer birçok gönüllerin birleşmesidir. 

Gönülleri birleşenler ölse de bir gün 

Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün. 

Gönülleri birleşenler! Selam sizlere! 

Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!"

"Selam şanlı mazimize! Selam yarına! 

Selam zafer ordusunun silahlarına! 

Ey geçmişin yiğitleri! Selam sizlere! 

Ey yarının şehitleri! Selam sizlere!"

Bu şiiri Erkan Haberal'ın sesinden dinlerken, biz de Cemal Enginyurt ile birlikte ona eşlik ederek İstanbul'daki iftar programına ulaştık ve gönülleri birleşenlerle İstanbul'da buluştuk.

MHP Ankara İl Başkanlığının çok kalabalık iftar programından sonra İstanbul'da da gönülleri sıcak Ülküdaşlarımızla buluşmanın lezzeti gerçekten çok güzel oldu. Samimi kucaklaşmalar ve sohbetler iftarın güzelliklerinden kesitlerdi.

İstanbul'daki iftar programının en anlamlı yanı da MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin gerek iftar programına katılanlara ve 130 yakın Ülkücü üst kurul delegelerine yapmış olduğu konuşmalar ve sohbetler olmuştur.

Hüseyin Nihal Atsız'ın şiiriyle geçen yolculuğumuz, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin iftar programında yaptığı konuşma içindeki şu cümlelerle  "Merhum Hüseyin Nihal Atsız, 1965 yılında Ötüken Dergisi'nde yazdığı bir makalede bizlere şöyle seslenir:

"Düşmanın yok mu? Ölmüşsün demektir.

Büyük düşünceler için ölümü göze almıyor musun? İnsanlıktan çıkmışsındır.

Yanı başında veya senin içinde kuyunu kazmakta olanları göremiyorsan, zekânı kaybetmişsindir."

Biz zekâmızı kaybetmedik; çünkü Ülkücüyüz." tam anlam birlikteliği oluşturmuştur.

Zekâsını kaybetmeyen Ülkücüler, "Bilmiyorlardı ki, ömrümü verdiğim, 47 yılının her zerresinde bulunmaktan şeref ve onur duyduğum davamı dünyevi hiçbir menfaate değişmem, değişmedim.

Çünkü ben, Merhum Başbuğumuzun hayat boyu yanında durmuş, feyzini Türk-İslam'ın ruhundan alan; kapı kapı siyasi gezintiye çıkmaktansa paşa paşa ölmeyi göze alacak inanmış bir Ülkücüyüm.

Kim nasılsa çevresini de öyle görür.

Dünya başıma yıkılsa, aç kalıp muhtaç düşsem; yine namerde el açmam, yine de bu davadan dönmem, bu emanete leke sürdürmem.

Allah'tan korkar, Yusuf yüzlülerden utanırım.

Benim Genel Başkan olarak sadece bu zamana değil; gelmişe ve geçmişe karşı ihmal edemeyeceğim sorumluluklarım vardır." diyen Lider Devlet Bahçeli'nin konuşmasının tamamından birçok anlamlar çıkararak, birleşen gönüllerinin huzuruyla evlerine dönmüştür.

Oyunu gören, "oyunu bozacağız" demiştir…

Gerek Ankara'daki, gerek İstanbul'daki iftarda gönülleri birleştirme de büyük emeği olan MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya'ya, gerek ise MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş'a yürekten teşekkür ediyorum…

Bu iftarlar yüreklerde, gönüllerde büyük tat bırakmıştır…