Yıldıray ÇİÇEK

Yıldıray ÇİÇEK

Yunanistan kuyruk acısının derdiyle maşa oldu!

Yunanistan’ın aylardır süren tahrikleri, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tahrik dolu saldırıları aynı pencereden bakıldığında bir Türkiye’yi yorma, enerjisini tüketme, dikkatini dağıtma hedefi olduğu anlaşılmaktadır. Türkiye gerçekten çetin ve stratejik bir mücadele vermektedir. Kendi topraklarında, Irak ve Suriye sınırında terörle mücadele veren, Doğu Akdeniz’de bir duruş ve konum belirleyen Türkiye’ye karşı Yunanistan’ı ve Ermenistan’ı maşa ve tahrik unsuru olarak kullanmaya çalışanlar, bilinçli bir tezgâh kurmaktadır. Yoksa Yunanistan’ın ve Ermenistan’ın, Türkiye karşısında bir Osmanlı tokatı kadar canı vardır. Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın dirayetli duruşu ve Azerbaycan-Türkiye arasında gerçekleşen ortak tatbikatın ihtişamı sonrası sesi soluğu kesilmiştir. Yunanistan ise hâlâ tahriklerine, şımarıklıklarına devam etmektedir. Elbette Yunanistan kendi gücüne güvenerek boyundan büyük işlere kalkışmıyor.

          ABD, Fransa, İtalya, Almanya ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin Yunanistan’a cesaret hapı içirdiği bir gerçektir. Yoksa kendi içinde bile ekonomik ve siyasi irade yönünden perişan bir durumda olan Yunanistan’ın kendi başına bu işlere girmesi mümkün değildir.

          Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik tahrikleri sürerken, Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile Avrupa Birliği (AB) üyesi müttefikleri Kıbrıs Rum Kesimi, İtalya ve Fransa ile üç günlük deniz tatbikatı bunların Türkiye’nin Doğu Akdeniz duruşundan rahatsızlığın ve Türkiye’ye karşı ittifakın bir yansımasıdır. Türkiye karşısında resmen Haçlı ittifakı kurulmaktadır. Bu ittifak, Yunanistan’ı şımarık bir çocuğu olarak Türkiye’yi tahrik için kullanmaktadır.

Yunanistan’ın Türkiye karşısındaki hali aynı şu şekildedir.

Köpeğe sormuşlar:

— Niçin havlayıp duruyorsun?

— Yürekliliğimden… demiş köpek…

— Öyleyse gerin niçin gelip gidiyor? Köpek yanıtlamış soruyu:

— Korkumdan!

          Cumhurbaşkanı Erdoğan da Malazgirt Zaferi’nin 949. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda yaptığı “Daha 1 asır önce Anadolu’yu perişan halde terk etmek zorunda kalanların Ege’de sahte kabadayılık peşinde koşmaları, mezarlıkta ıslık çalma psikolojisinin tezahüründen başka bir şey değildir. Türkiye Akdeniz’de de, Ege’de de, Karadeniz’de de hakkı olanı alacaktır. Yaparız diyorsak yaparız, bedelini de öderiz. Bedel ödeme pahasına karşımıza çıkmak isteyen, buyursun gelsin. Yoksa çekilsinler önümüzden” şeklindeki konuşmasıyla hem Yunanistan’ı çok net uyarmış ve hem de gerisinin gelip gitmesini çok net tarif etmiştir.

          Yunanistan tarihteki kuyruk acısının peşinden koşarken, başka organlarını da kaybetme macerası aramaktadır. Daha denizin dibine dökülen atalarının kemiklerini toplamadan bu işe girişmesi cahil cesareti ve kullanışlı aptallıktır.

          Yunanistan ne yaparsa yapsın sadece kendine zarar verecektir. Tarihte de bunu yaptı, farklı bir kazancı mı oldu?

          Nüfusu bile bir İstanbul etmeyen Yunanistan, denenmiş aptallığından tekrar farklı bir sonuç çıkarmayı düşünüyorsa yine yanılıyor, yine aldanıyor.

          Türkiye bir gecede üstüne çökerse kimse dönüp de Yunanistan’ın yüzüne bakmayacak ve onu maşa olarak kullananlar dâhi yardım elini uzatmayacaktır.

          Zaten Yunanistan’ı destekleyenler, “Yunanistan, Türkiye ile savaşa girsin” diye değil, milli politikalara ve bölgesel stratejik hamlelere odaklanmış Türkiye’ye ayak bağı olması için kullanmaktadır.

Yoksa Yunanistan tasmasının uzunluğu kadar hareket edebilir.

          Türkiye’nin gücü her bölgeye yetişecek düzeydedir. Bunu defalarca ispatlamıştır. Bu yüzden Yunanistan ateşle oynamayı bırakmalıdır, aksi halde o ateş kendinin eteklerini tutuşturacaktır. Türkiye, Yunanistan’ın her türlü tahriklerine rağmen yine de sağduyusunu korumaktadır. Yunanistan kendini parçalatmadan Türkiye’nin kapısının önünden usul usul uzaklaşmalıdır. Öyle Ege Denizi’nde çocuk gibi gemi dalaşmalarına, adalar oyununa girişmemelidir.

          Tarihten ders çıkarmamış Yunanistan, yeni bir Türk-Yunan tarihi yazdırmak istiyorsa dalaşmaya, bulaşmaya devam etsin…

          Aslında maşalara değil, direkt sahiplerine mesaj verilirse Yunanistan kapımızda kuyruk sallamayı bırakır. Kuyruk acısından tüm kuyruğunu kaptıracak haberi yok…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yıldıray ÇİÇEK Arşivi
SON YAZILAR